"Gerçekten" haber verir 16 Ocak 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Halil USLU

İttihad-ı İslâm nerede?



Kim itiraz ediyor meşrû zeminlerde yürüyüşlere? Kim itiraz edecek izinli, tedbirli ve dürüst mitinglere? Kim itiraz edecek doğruları söylemeye? vs.vs. 27 Aralık 2008 tarihinde hain İsrail’in başlattığı hunhar Gazze katliâmı taş üstünde taş bırakmadı. İsrail, savaşlarda dahi kullanılması yasaklanan silâhları kullandı. Yanıklar, yangınlar, insan parçaları havalarda uçuştu. Dehşet mi dehşet... Irak işgalinin 5. yılını dolduran yaraları bitmeden, yeni bir yara bütün dehşetiyle ortaya çıktı.

Gelelim hakikata ve “Eğri oturup doğru konuşalım”... İttihad-ı İslâm nerede? 2009 itibarıyla 57 İslâm ülkesi nerede? 57 İslâm ülkesi olduğunu, ne ile ve hangi vasıfla siyasî ağırlığını koyacak ve koymuştur? Âlem-i İslâm ve dünya devletlerinde Müslüman kardeşlerimiz haklı olarak caddelerde, meydanlarda ve yazılı-görsel basının bir kısmında feryatları dile getirirken, âlem-i İslâm’ın devlet düzeyindeki beklenen sesi nerede? Bir tanesi büyük elçisini geri çekmedi.

İslâm dünyasındaki liderlere baktım, siyasî beyanlardan ve kalıplaşmış ifadelerden başka ne diyorlar? İslâm dünyasının bazı müderrislerine bakıyoruz, aynı mânâda konuşuyorlar. Yıllardır bu tarz beyanlarla ve ifadelerle bir yere varılmadı. Beklenen tek çıkış yolu, makalemin de ser levhası yaptığım “İttihad-ı İslâmdır”. Âyet bunu istiyor, hadis-i şerifler bunu istiyor. Çağın imamı, müceddidi ve geçmişteki büyük müctehidler bunu istiyor. Peki biz bunun neresindeyiz? Neresinde olmalıydık? Bunun hesabını hem de âcilen yapmakla mükellefiz.

Diplomaside, uluslar arası ilişkilerde en önemli silâh, kendi ülkesinin büyük elçilerini millet adına din ve vicdan adına protesto etmek için o hunhar devletten geri çekmektir ve her şekliyle ambargo koymaktır. Fikir bazından ticarete kadar... Ayrıca kendi parlamentolarında yani milletvekillerinin toplandığı meclislerinde topyekûn alınan her türlü ikaz, tembih ve tehdit kararlarıdır. Başta Türkiye olmak üzere baktım 57 İslâm ülkesinin meclislerinden bir toplu karar çıkmadı. Bu ne hazin manzara.

İslâm ülkelerinden yalnız Ortadoğu’daki komşu İslâm ülke liderlerinin hanımları, İstanbul’a Başbakanın muhtereme eşi tarafından dâvet edildiler. O toplantıda Başbakanın eşi, uzun yıllar Türkiye’nin aleyhinde Rusya ile işbirliği yapan ve vatandaşlıktan ihraç edilen Nazım Hiklmet’in şiirlerini okuyor ve hatta okurken ağlıyor.1 Hayret ettiğim ve üzüldüğüm nokta şudur: Bu gelen İslâm ülkesi liderlerinin hanımları N. Hikmet’i tanımazlar. Onların her şeyden önce tanıdıkları Hz. Peygamberimizdir (asm) ve Kur’ân-ı Hakim’dir. Keşke hanımefendi, “İttihad-ı İslâmı” ön gören bir âyet ve bir hadis okusaydı. Çünkü Nazım Hikmet’in Gazzeye vereceği bir şeyi yoktur…

“Hiç ümidin yok mu?” suâllerimize, çağın Mevlânâ’sı Hz. Bediüzzaman 1911 yılında Şam’da Emeviye Camii’nde verdiği hutbede diyor ki:

“…ey muazzam ve büyük ve tam intibaha gelmiş veya gelecek olan Araplar, en evvel bu sözlerle sizinle konuşuyorum. Çünkü, bizim ve bütün İslâm taifelerinin üstadlarımız ve imamlarımız ve İslâmiyetin mücahitleri sizlerdiniz. Sonra muazzam Türk milleti o kudsî vazifenize tam yardım ettiler.

Onun için tembellikle günahınız büyüktür. Ve iyiliğiniz ve haseneniz de gayet büyük ve ulvîdir. Hususan kırk-elli sene sonra, Arap taifeleri, Cemahir-i Müttefika-i Amerika gibi en ulvî bir vaziyete girmeye, esarette kalan hâkimiyet-i İslâmiyeyi eski zaman gibi küre-i arzın nısfında, belki ekserisinde tesisine muvaffak olmanızı rahmet-i İlâhiyeden kuvvetle bekliyoruz. Bir kıyamet çabuk kopmazsa, İnşaallah nesl-i âti görecek.”2

Bu muhteşem hutbede hem ikaz, hem tesbit, hem de çıkış yolu var. Acaba 57 İslâm ülkesi bu işârâtın neresinde? Bir sultanımızın dediği gibi “Arif olan onlar bizi”…

Dipnotlar:

1- Basın, Ocak-2009

2- Hutbe-i Şâmiye, s. 61

16.01.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (09.01.2009) - Gazze ve 57 İslâm ülkesi

  (02.01.2009) - Dünya gençliği ve çıkış yolları

  (26.12.2008) - Lâleler diyarında hanımların himmeti

  (19.12.2008) - Fransız Havva Anne

  (12.12.2008) - Melekler, Meryemler

  (05.12.2008) - Avrupa'da beş yüz Ayasofya

  (28.11.2008) - Avrupa'da vatan sevgisi

  (21.11.2008) - Lâleler diyarından müjdeler

  (15.11.2008) - Hollanda'da minareler

  (07.11.2008) - Arının çalışma hızı ve biz

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır