"Gerçekten" haber verir 27 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Şükrü BULUT

Bugün dünden de sana hasretiz



Unutulan niceler gibi unutulma yerine, her gün yadınla uyanıyor, hasretinle yoğruluyor saatlerimiz, dakikalarımız...

Bahar gelince de, bîçare mecnunların “kış sekînetini” bozan yeni cinnetlere yaklaştırır, sana olan hasretimiz sevgili Üstadım...

Nevruz-u Sultanî’nin temâşâsına bizi davet eden, sen değil miydin?

Hem davet edersin, hem de bir “nevruz” günü aramızdan uçar gidersin...

“Yeni bahar gününde” tebessümlerimizi giryan kuşattı...

Fakat sen irtihalinle bile bize ümit veriyorsun.

Baharı göstererek “Bir ölür, bin diriliriz” diyorsun.

Bu baharda milyonlarca Said ve Nurlar isminle çağırılırken, firkat ateşinle “sevgin” dolu sineler tutuşuyor bugün.

Isparta’dan Urfa’ya seni takip eden gizli gözler de beht u hayret içindeler...

Her geçtiğin diyar baran-ı Nisanla yıkanırken, arkan sıra müjdelediğin yüz binlerce Said, geniş bir coğrafyada gözlerini açıyor hayata...

Anadolu kır çiçeğinden gül çiçeğine yâdınla süslenirken, bir nebzecik de olsun, seyre gelmez misin?

Ey Şam-ı Şerifin şanlı hatibi, hutbeni irad ettiğin makam bugün tehdit altında.

Düne kadar seni dinlemeyen, çözümü beyâbanlarda arayan ulemamız, hutbeni tekrar irad etmeni istiyorlar.

Ey Hasenî çizginin pişdârı,

Hüseyn’in bayraktarı!..

Hürriyet diye inleyen mazlumların çerağı!

Şah-ı Şühedâ Huseyn’in canı pahasına yere düşürmediği ve tâ Kerbelâ’dan Şam-ı Şerif’e başı üstünde taşıyarak getirdiği “hürriyet” sancağını devraldığını artık herkes duydu. İsevî âlemin ruhanî lideri bile “Benî Ümeyye”deki ayak izlerini arıyor, hürriyet ve insanlık vadisinde sana biat ettiğini cihana ilân ediyor... Fakat dindarlarımız “Hürriyet Hitâbeni” henüz yeni yeni kekeleyerek okumaya çalışıyorlar. Yezid’e yardım eden “istibdadın” aramızdaki temsilcileri Yezid’den de Yezidî çıktı. Şam-ı Şerif’ten İstanbul’a ve hatta Selanik’e hutbelerini yeniden okumak için aramıza tekrar teşrif etmez misin?..

Ey “hekimlere” hikmette üstadlık yapan efendim! Akılların nemrut-firavunluğunu Kur’ân’ın hikmetiyle maskaraya çevirdin... Öyle bir meydan okudun ki, felsefenin bin senelik birikimini köpükler gibi havalara uçurdun.

Teknolojinin nihaî noktalarına işaretlerle, vahyin yüceliğini yeniden izhar ettin. Dün ayaklarını bile ıslatamayan felsefe, bugün müfsit âletlerle karaları dolduruyor. Evlâtlarımızla birlikte tehlikeden çok uzaklarda olduğumuzu söylemeyiz, Üstadım.

Medreselere çevirdiğin zindanlarının hikâyelerini kitaplarda okurken hal-i pürmelâlimizle karşılaşıyoruz. Yani kendi zindanlarımızla. Ayaklarımızdaki halkalar seninkinden daha mı kalın acaba! O kadar ağır hareket edebiliyoruz ki... Müfsit âletlerden çıkan sefih nefeslerle hevaî zehirlenmeyle karşı karşıya kaldık. Nur-u Kur’ân’ın pencerelerine yeterince yaklaşamadığımızdan sanki beynimiz uyuşuyor. Ağzımızda dillerimiz ağırlaşıyor. Dâvânı sana lâyık fesahat-belâgatla haykıramıyoruz. Tasarrufunun her dem devam ettiğine inanıyoruz. Nefsimizle ailemizi, cemiyetimizle ülkemizi ve tüm dünyayı kuşatan şu zindandan halâsımız için himmetini esirgemezsin değil mi?

Verdiğin müjdeler çıkmaya devam ediyor, Üstadım. Anadolu Nuh’un (a.s) gemisine, Barla saadet köşküne döndü. Afyon savcısının söylediği rakamı talebelerin onlara katladı. Yeni dünya-eski dünya “Nurları” konuşuyor. Kur’ân-ı Kerimden sonra evleri en çok şenlendiren, Kitap ve Sünnetten süzülen risâlelerin oldu. Fakat Samyeli hâlâ esmeye devam ediyor. Gül bahçeleri tehdit altında. Mesih-i Deccal Şam-ı Şerif’e yöneldi. Nifak-şikak’ın bayraktarı can havliyle ikinci Avrupa’dan medet bekliyor. Bildiğin gibi, meydanların tarrakaları semalara yükseliyor. Yecüc-Mecüc tüm kıtalarda işbaşında. Her gün yeni bir coğrafyayı ateşe vermekle meşgul. Yalnız, tanınmamak için ismini değiştirmiş; terör diyorlar kendisine... Görüyorsun ki, düşman-ı gaddar nifakla merkezlere sızdığından, zaman zaman Müslümanların ferasetlerine perde çekiliyor. Bakışlarla birlikte muhakemeler de havalanıyor bugün. “Dehşetli dinsiz münafıkları” dine hizmet iddiasındaki Müslümanların kucağında görüyoruz. Ey nur-u zaman! Acaba himmetinle ümmeti yer yer musallat olmuş humktan kurtaramaz mısın?

Seni sevgili coğrafyalarınla birlikte, çok sevdiğin talebelerin de arıyor bugün. İslâmköy’den Karadağ’a seninle konuşan Hafız Ali’lerin, askerce sana muhatap olmuş Refet, Hüsrev, Rüştü, Asım ve Hulusi’lerin vardı. Etrafını, müderrislikten talebeliğe terfi etmiş Sabri’lerin, Feyzi’lerin, Tevfik’lerin ve Muhacir Hafız Ahmet’lerin sarardı. Sonra kucaklarında hediye olarak hayatlarını alıp getiren Tahirî’ler, Zübeyir, Ceylan, Sungur ve Bayram’larla Anadolu gençliğini heyecan sardı. Bir lâhikanı taşımayı vekilliğe değişmeyen bu kahramanlar dünyada, berzahta seni anıyorlar bugün.

Şikâyetimiz bizden bize Üstadım. Bıraktık bazılarımız Zübeyirce müdaafayı. İhlâs, uhuvvet, sadakat, sebat ve takvada ısrar edenlere “mübarek!” diyorlar bugün. Yeniden gel aramıza! Fırtınaların çetin, cereyanların kuvvetli olacağını zaten söylemiştin. Öyle bir fırtına ki, asırlık çınarlar titriyor lerzelerle... Bazan ayaklarımızı yerden kesip halden hale uçurduğu da oluyor. Bildiğin gibi, bazan ödümüz kopuyor. Tekrar aramıza teşrif etmez misin? Bir rayiha veya bir ruh gibi aramıza akıp boşluklarımızı dolduramaz mısın canım Üstadım...

Gönüller tahassür dolu, gözler rutubetli. Bakışlarımız gösterdiğin ufuklarda tebessümle gezinirken, seni bugün dünden çok özlediğimizi söyleyemez miyiz?

27.03.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (23.03.2009) - İslâm ordusunun öncüsü, son kal’asındaki gözcüsü: Yeni Asya...

  (20.03.2009) - Yeni Asya ve dane-i hakikat

  (16.03.2009) - Zaman Yeni Asya’yı hep tasdik etti

  (13.03.2009) - Kimin eli kimin cebinde?

  (09.03.2009) - Sivil Kemalizme doğru...

  (06.03.2009) - Medya tahribini seyredenler

  (02.03.2009) - 40. yılındaki nevbahar

  (27.02.2009) - Galipler ligindeki hayat

  (23.02.2009) - Yeni Osmanlılar, ittihad-ı İslâma karşı...

  (20.02.2009) - Dinsiz yaşanmıyor...

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis