20 Mayıs 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

DP, CHP değildir


A+ | A-

DP kongresinde Cindoruk’un adaylığı ve başkan seçilmesi, daha öncesinde bu partiyi yok sayıp ademe mahkûm eden bir kısım medya organlarında geniş yankı buldu.

Bu durumun, DP’nin nihayet hatırlanıp gündeme gelmesi yönüyle parti açısından olumlu tarafı olsa da, “Doğan medyası, hattâ Cumhuriyet gazetesi Cindoruk’a sahip çıkıyor” görüntüsünün, parti tabanı ve halk nezdinde nasıl karşılanacağı da iyi düşünülmesi gereken bir nokta.

Hele darbe ve Ergenekon tartışmalarının belli istikamette şekillendirdiği bir kamuoyu gerçeği karşısında işin bu cihetinin çok daha ciddî bir şekilde dikkate alınarak hesaba katılması lâzım.

Bununla bağlantılı bir diğer husus, DP’nin bugün geldiği noktadaki “dibe vurma” vâkıasında, 1991’de iktidar olunduktan sonra tedrîcen devletçi bir çizgiye kayıldığı imajının, buna ilâveten 28 Şubat’ta sergilenen tavırların ve akabinde 27 Nisan sürecinde izlenen politikaların rolü enine boyuna esaslı bir şekilde içtenlikle tahlil edilmeli.

Soylu’nun bu noktadaki değerlendirme ve beyanları, söz konusu özeleştiriye ciddî bir katkı olarak görülmeli ve âzamî şekilde yararlanılmalı.

Partideki iniş sürecinin önemli basamaklarından biri olan 1995 seçimi öncesinde DYP, kampanyasını RP karşıtlığı üzerine bina etmiş ve bu partiyi “karanlığın temsilcisi” olarak niteleyen sloganlar kullanmıştı. Bu negatif tavır ters tepti.

Seçimden sonra da aynı partiyle koalisyon kuruldu. Normal şartlarda demokratik uzlaşmanın olumlu bir örneği olarak görülmesi gereken bu manevra, o ortamda DYP açısından bir inandırıcılık probleminin ortaya çıkmasına sebep oldu.

(Aslında o koalisyon, bir yönüyle, senelerdir Türkiye'nin enerjisini tüketen irtica korkusundan kurtulmak için de fırsattı, ama heba edildi.)

28 Şubat’ta DYP'nin, vaki ayrılmalarla ciddî şekilde kan kaybetmesi, iniş sürecini hızlandırdı.

27 Nisan’da yaşananlar işin tuzu biberi oldu.

Gelinen noktada, AKP ile mücadele adına kullanılan söylemler ile sergilenen tavırların CHP ile örtüşen bir görüntü vermesinden kaçınılması, dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan biri.

Bunun için özellikle rejim, cumhuriyet, laiklik, din ve vicdan hürriyeti gibi hususlarda DP’nin CHP’den farkını ortaya koyan açılım ve söylemlere ve bunların inandırıcı olmasını sağlayacak samimî uygulamalara çok büyük bir ihtiyaç var.

Günümüz ortamında daha da önem kazanan bir iş bu. Skalanın bir ucunda CHP çizgisi, diğerinde AKP duruşu var. DP, her ikisinden de ayrılan, laikliğe demokratik bir yorum getirirken din ve vicdan hürriyetiyle ilgili sorunları istismar etmeyip çözmeye yönelen, orijinal patenti kendisine ait yapıcı çizgisini iyice netleştirmeli.

Çok ince bir nokta bu: DP, AKP’ye karşı laik düzeni savunma gerekçesiyle CHP’ye benzeme gibi bir duruma düşmemeli; ama CHP’den farkını belli ederken AKP çizgisine yanaştığı gibi bir görüntü oluşmasına da meydan vermemeli.

Haddizatında Menderes’ten başlayarak DP-AP-DYP çizgisi, CHP’nin devlete hakim kıldığı katı laikçilik anlayışını yumuşatarak din ve vicdan hürriyeti üzerindeki yoğun baskıları epeyce hafifletmiş; dinî hayatın gelişmesine imkân veren politikalar uygulamış; din eğitimi ve dinî neşriyatın inkişafına zemin hazırlamış; ezanı özgürlüğüne kavuşturmuş; Ayasofya’yı kısmen de olsa ibadete açmış; başörtülülerin özgürce okuyup çalışabildiği bir ortam meydana getirmişti.

28 Şubat’ın bu çizgide sebebiyet verdiği kırılmalar, AKP'nin önünü açan en önemli sebeplerin başında geliyor. Ama aynı 28 Şubat'ın eseri ve yadigârı olan hak ihlâlleri, yedi yıllık AKP iktidarında da, üstelik katmerlenerek devam ediyor ve bu durum içten içe AKP’yi de kemiriyor.

Bu noktada, DP CHP’den de, AKP’den de ayrılan ve doğru alternatifin kendisi olduğuna halkı ikna edecek orijinal çizgisiyle ortaya çıkmalı. Böyle bir çıkış, aynı zamanda ülkeyi içine sürüklendiği tünelden çıkaracak tarihî bir katkı olur...

20.05.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (19.05.2009) - DP için çıkış yolu

  (17.05.2009) - İki kahraman daha

  (16.05.2009) - Sürüncemedeki süreç

  (15.05.2009) - AB’de takiyye mi?

  (14.05.2009) - Asker ve Erdoğan

  (13.05.2009) - Ergenekon ve darbe

  (12.05.2009) - DP kongresi

  (10.05.2009) - Nasihat istersen...

  (09.05.2009) - Üç kritik gündem

  (08.05.2009) - Eskimeyen reçete

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis