31 Aralık 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Son yolculukta görevlerimiz


A+ | A-

Rusya Nartkala KBR’den Recep Mavlyudov: “Bir Müslüman ölünce, onu toprağa koyuncaya kadar onun için Kur’ân ve sünnete uygun olarak ne yapılmalıdır?”

Topraktan yaratılan insanın, ölünce yeniden toprağa tevdî edilmesi mükerrem oluşu ve kerâmeti sebebiyledir. Nitekim insan topraktan yaratılmıştır.

Ölen bir Müslüman’ı yıkamak, cenaze namazını kılmak, onu kabre kadar sükûnetle ve tefekkürle taşımak ve onu yeniden dirileceği güne kadar, kendisinden yaratıldığı toprağa iâde etmek; yani toprağa defnetmek farz-ı kifayedir.

Cenazeyi kabre kıbleye dönük olarak koymak vaciptir. Sağ yanı üzerine koymak ise sünnet-i seniyyedir. Cenazeyi kabre indirenler, “Bismillâhi ve alâ milleti resûlillâhi Sallallahü Aleyhi Vesellem” demelidir; bu müstehaptır. Cenaze kabre başka bir yönde yatırılmış ve üzerine toprak atılarak kabir kapatılmış ise artık bir daha kabir açılmaz; ama eğer henüz toprak atılmadan hatâ yapıldığı anlaşılmış ise düzeltilir. Ancak Hanbelî ve Şafiî mezheplerine göre; cenazenin başı kıble tarafından başka bir yönde konulmuş ise, kabir kapatılmış bile olsa açmak ve başını kıbleye çevirmek vaciptir. Kabir içinde ölünün baş ve ayaklarını, toprak ve taş gibi şeylere dayamak müstehaptır. Yer nemli ve yumuşak ise sanduka içinde konulabilir; aksi halde sanduka içinde koymak, beraberinde yastık ve örtü gibi şeyleri bulundurmak dört mezhebe göre mekruhtur.

Cenaze kabre konulduktan sonra orada hazır bulunanların her birisinin, iki avucuyla üçer def’a toprak atmaları; toprak atarken birinci atışta, “Minhâ halaknâküm” (Sizi topraktan yarattık); ikinci atışta, “Ve fîhâ nu’îdüküm” (Ve sizi oraya iâde edeceğiz); üçüncü atışta ise, “Ve minhâ nuhricüküm târaten uhrâ” (Ve sizi bir kez daha topraktan çıkaracağız) 1 âyetini okumaları müstehaptır. Bu durumda üç atışta Tâ-hâ Sûresinin 55. Âyet-i kerîmesini okumuş olmaktadırlar. Bundan sonra, kabir tamamen kapatılıncaya kadar kürekle veya mümkün olan araç-gereçlerle toprak atılır. Cenazenin gündüz defnedilmesi müstehaptır. Gece defnedilmesi ise, câizdir. Kabrin üzerine toprak atılırken tefekkür edilmesi için susulabileceği gibi, bu esnada Kur’ân-ı Kerîm’den âyetler veya sûreler de okunabilir.

Resûlullah Efendimiz (asm) definden sonra kabrin başında bir müddet durur; etrafında bulunanlara, “Kardeşiniz için Allah’tan mağfiret isteyin; sorguyu şaşırmadan cevaplandırmasını dileyin; o şu anda hesaba çekilmektedir” 2 buyururdu. Cenazeyi defnettikten sonra hemen oradan ayrılmayıp, bir müddet duâ ve istiğfar ile meşgul olmak sünnet-i seniyyedir.

Telkin mes’elesine gelince; Resûlullah Efendimiz’in (asm); “Ölülerinize lâ ilâhe illallah'la telkin ediniz” 3 hadis-i şerifi bazı âlimler tarafından “ölmek üzere olanlar için telkin yapılacağı, yani yanında yumuşak ve tatlı bir sesle lâ ilâhe illallah söylenerek ona hatırlatılacağı” şeklinde yorumlanmış; bazı Hanefî âlimlerince de defnedildikten sonra telkin vermenin yasaklanmadığı dikkate alınarak, telkin vermek meşru’ görülmüştür.

Ölen kimsenin yakınlarının, imkânları nispetinde, sevabını ölene bağışlamak üzere fakirlere sadaka vermeleri sünnettir. Yemek vereceklerse, yemeği fakirlere tahsis etmeli ve sevabını ölüye bağışlamalıdırlar. Sadaka veya yemek vermeye güçleri yetmezse, kendilerini zorlamamalıdırlar. Sevabını bağışlamak üzere nafile namaz kılınabileceği gibi, ölü için duâ, tövbe ve istiğfar da edilebilir.

Ölen kişiyi iyilikleriyle anmak ve ona duâ etmek, kötülükleriyle anmamak ve ona bedduâ etmemek sünnet bulunmaktadır.

Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Ölülerinizin iyiliklerini anın, kötülüklerini anmayın.” 4

Enes bin Malik (ra) bildirmiştir: “Bir cenaze geçirildi ve hayırla anıldı. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (asm): ‘Vâcip oldu. Vacip oldu. Vacip oldu’ buyurdu. Bir cenaze daha geçirilmişti. Bu da şerle anıldı. Bunun için de Peygamber Efendimiz (asm) tekrar: ‘Vacip oldu. Vacip oldu. Vacip oldu’ buyurdu. Hazret-i Ömer (ra):

“Anam babam sana feda olsun yâ Resûlallah! Bir cenaze geçirildi ve hayırla anıldı. Siz üç defa ‘vacip oldu’ buyurdunuz. Bir cenaze daha geçirildi. Bu da şerle anıldı ve siz tekrar üç defa ‘vacip oldu’ buyurdunuz. Bunun sebebi nedir?” diye sordu. Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm):

“Hayırla andığınız kimseye Cennet vacip oldu. Şer ile andığınız kimseye de Cehennem vacip oldu. Çünkü sizler yeryüzünde Allah’ın şahitlerisiniz. Sizler yeryüzünde Allah’ın şahitlerisiniz. Sizler yeryüzünde Allah’ın şahitlerisiniz” buyurdu.5

Cenâb-ı Hak, ölenlerimize rahmetiyle muâmele buyursun; âmin.

Dipnotlar:

1- Tâ-hâ Sûresi, 20/55.

2- Ebû Davud, c. 3, s. 209.

3- Müslim, Cenâiz, 1.

4- Tirmizî, Cenâze, 33; Nesâî, Cenâze, 51.

5- Müslim, Cenâiz, 20; Nesâî, Cenâze, 50.

31.12.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (30.12.2009) - İslâmın haramları ve cihanşümul niteliği

  (29.12.2009) - Haram, günah ve küfür

  (27.12.2009) - Rahmet bağını güçlü tutmak

  (26.12.2009) - Tarihte On Muharrem

  (25.12.2009) - Sırat köprüsü nedir?-2

  (24.12.2009) - Sırat köprüsü nedir?-1

  (23.12.2009) - Hastalar Risâlesi için son gün

  (22.12.2009) - Rahmet gazaba hâkimdir

  (21.12.2009) - İman ve küfür üzerine

  (20.12.2009) - Niçin namaz kılarız?

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Ekrem KILIÇ

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl