15 Şubat 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Faruk ÇAKIR

Muktedir olmak için


A+ | A-

Doğruları, seksen defa dahi olsa tekrarlamakta fayda var: Türkiye’de siyasetçiye ayrılan ‘meydan’ dar bırakılmıştır!

Tabiî ki bu durum bu günün değil, neredeyse son yüz yılın problemidir. 1950’ye kadar devam eden “Tek parti/ CHP” devrini bir yana bırakırsak; çok partili siyasî hayata geçildikten sonra da bu alan genişletilmemiş, aksine ‘meydan’ın çevresi darbelerle örülmeye çalışılmıştır. Hadiseye bu pencereden bakınca; “Şu siyasetçi başarılı, şu siyasetçi başarısız” kavgasını yapmaya bile değmediği anlaşılır. Hangi siyasetçi bu ‘meydan’ın çevresine örülen ‘darbe duvarları’nı yıkmaya çalışırsa iyi yapar, doğru adım atmış olur.

Hemen ifade edelim ki, bu bir tesbittir ve siyasetçiye yakışan da bu durumu tersine çevirmeye çalışmaktır. Yoksa, “Ne de olsa siyasetçinin ‘meydan’ı dar bırakılmış, o halde ben bu ‘meydan’da bana müsaade edildiği kadar hareket edeyim” diyemez, dememeli.

Maalesef, Türkiye’yi idare etmeye talip bazı siyasetçiler bu hataya düşüyor. “İş yapmak istiyoruz, ama elimiz kolumuz bağlı, ‘meydan’ınımız dar” sözleri ‘tesbit’ olarak doğru olmakla birlikte aynı zamanda bir çaresizliğin işareti sayılmalı. Siyasete atılan herkes bu durumu en başta bilmeli ve siyasetçilere ayrılan ‘meydan’ı genişletmeye gayret sarf etmeli. Bunu yapmaya talip olmayanların siyaset meydanına çıkmalarına ihtiyaç yok.

Türkiye’nin bu konuda ciddî sıkıntılar yaşadığı, siyasetçiye hareket alanı bırakılmadığı ve bürokratik engellerle ellerinin kollarının bağlanmaya çalışıldığını inkâr ediyor değiliz. Bunu bilmekle birlikte, bu uygulamaya itiraz ediyoruz ve siyasetçilerin daha cesur, daha dirayetli ve daha kararlı olmalarını istiyoruz. Çünkü bu durumu bilerek ve değiştirmeye talip olarak siyaset meydanına atıldıklarını varsayıyoruz. “Biz durumun bu kadar vahim olduğunu bilmiyorduk, iktidar koltuğuna oturunca anladık” diyenler varsa, onlara “Siz Türkiye’de yaşamıyor muydunuz?” sorusu sorulur. İyi kötü her siyasetçi bir ‘muhalefet’ süreci yaşadıktan sonra iktidara geldiğine göre, “Biz bilmiyorduk” deme hakkına sahip olamazlar.

Bir kaç gün önce Show TV’de yayınlanan ‘’Siyaset Meydanı-Başbakan ile Özel’’ adlı programa katılan Başbakan Erdoğan, ‘’İktidar olmakla muktedir olmak aynı şey değil, değil mi?’’ diye soran gazeteciye ‘’Farklı şeyler, evet’’ karşılığını vermiş. Elbette bu tesbite itiraz edilmez. Fakat seçim meydanlarında milletten ‘yetki’ isteyen siyasetçiler sadece ‘iktidar’ olmak değil, ‘muktedir’ olmak durumunda. Hem, ‘tek başına iş başına’ gelen bir iktidar da ‘muktedir’ olamayacaksa Türkiye nasıl bu badireleri aşabilecek? Herkes biliyor ki iktidarlar ‘muktedir’ olma iddiasıyla bu yola giriyor. ‘Muktedir’ olamayan iktidarların Türkiye’nin problemlerini çözme imkânları da ortadan kalkar.

O zaman ne yapmalı? Gerekiyorsa ‘bedel’ ödemeyi de göze alarak ‘muktedir’ olmaya çalışılmalı. Yine de engelleniyorsa o halde milletten alınan ‘yetki’ yine millete iade edilmeli.

Hem ‘muktedir olamadık’ deyip, hem de ‘hiçbir şey olmuyormuş gibi’ davranmak mümkün değil. Hükümetin bir vazifesi de ‘bildiği şeyler’i halka açıklamak ve varsa elini kolunu bağlayanları ifşa etmek olmalıdır.

Türkiye’nin problemlerini; sözde değil özde ‘muktedir’ bir iktidar çözebilir vesselâm...

15.02.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (14.02.2010) - Her aileye bir “Bizim Aile”

  (13.02.2010) - Namaz yasak, darbe serbest

  (12.02.2010) - Unutma, unutturma!

  (11.02.2010) - Gelin, inattan vazgeçin

  (10.02.2010) - Güç kavgasını bırakın, gençleri düşünün!

  (09.02.2010) - ‘Sohbet odaları’ mescidlerin yanında olsun!

  (08.02.2010) - Tehlikeli gidiş

  (07.02.2010) - Ahlâkî darbelere de karşı çıkalım

  (06.02.2010) - İnsanî yaklaşım

  (05.02.2010) - Gözyaşlarına mahkûm olamayız

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl