03 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Ders çıkarmak


A+ | A-

Gazze’ye yardım gemisine yapılan kanlı İsrail saldırısından sonraki gelişmeleri birkaç yönden yorumlamak gerekiyor.

Bunlardan biri, Türkiye’nin olaydaki durumu.

Saldırıda yaralananların listesi açıklandı, ama çoğunu Türklerin oluşturduğu söylenen şehitlerin kimliği—dördü dışında— hâlâ bilinmiyor.

Ve yaralılar özel olarak gönderilen uçaklarla Türkiye’ye getirilirken, İsrail’in elleri kelepçeli vaziyette gözaltına alıp hücrelere hapsederek sorguladığı diğerlerinin durumu, uzun ve sıkıntılı bir bekleyişten sonra nihayet vuzuha kavuştu.

Başlangıçta, yardım filosunu organize eden İHH’yı “El Kaide ve Hamas bağlantılı” olmakla suçlayan İsrail, kendi askerlerini linç etmeye çalışmakla da itham ettiği yolcular için, “Askerimize el kaldıran, cezalandırılacak” havasındaydı.

Buna ilâveten, Netanyahu'nun sözcüsü, bu kişileri illegal olarak İsrail’e gelip ülkenin bağımsızlık ve hükümranlık haklarını ihlâlle suçladı.

Buna rağmen, Türkiye’nin taleplerine ilâveten BM Güvenlik Konseyi ve NATO’dan yapılan “Sivilleri bırakın” çağrıları üzerine, İsrail tavır değiştirip bu kişilere “Ya sınırdışı edileceksiniz ve bir daha buraya adım atamayacaksınız veya yargılanacaksınız” şeklinde iki seçenekli bir teklifte bulundu ve başlangıçta yargılanmayı, yani “gönüllü rehine” olmayı seçen ekseriyet, bilâhare bu durumun yol açacağı riskleri dikkate alarak “sınırdışı”nı kabul etmek durumunda kaldı.

Çoğunluğunu Türkiye vatandaşlarının oluşturduğu, aralarında eski yazarlarımızdan Mustafa Özcan gibi tanınmış gazeteciler ve sivil yardım gönüllüsü kadınlar da bulunan bu rehinelerin İsrail zindanlarında tutulduğu her gün, yaşanan gerilimi daha ileri boyutlara taşıyabilirdi.

Neyse ki, beklenmedik bir sürpriz olmazsa, iş oraya varmadan sorun çözülmüş ve krizi—şimdilik—dört şehitle “atlatmışız” gibi görünüyor.

Peki, dört şehit az mı? Onların canına, diğerlerinin ve bütün Türkiye’nin inançlarına, değerlerine, hassasiyetlerine, onuruna yapılan iğrenç saldırının, Gazzelilere ulaştırılmak istenen insanî yardım malzemelerine el konulup gasp edilmesinin hesabının sorulması gerekmiyor mu? İsrail’e yaptıklarının bedeli ödetilebilecek mi?

Ve bütün bunlardan sonra Gazze ambargosu kaldırılıp, Filistin halkı rahatlatılabilecek mi?

Üzerinde durulması gereken diğer bir nokta, yardım filosunda İHH üzerinden Türkiye öne çıktığı halde, İsrail’in günler öncesinden savurmaya başladığı tehditlere rağmen herhangi bir tedbirin alınmadığının ortaya çıkmış olması.

Anlaşılıyor ki, yardım gönüllüleri, göz göre göre böyle riski yüksek bir sefere gönderilmiş...

Ve amgargo altındaki Gazzelileri bir nebze olsun rahatlatalım derken, kendi insanlarımız İsrail kurşunlarına hedef yapılıp bir kısmı hunharca katledilmiş, sağ kalanlar ise bir çırpıda hücre hapsinde tutulan rehineler haline gelmiş.

Hadisenin bu cihetlerinin de dikkatli bir şekilde gözden geçirilip sorgulanması gerekiyor.

Elbette ki, Gazze’ye insanî yardım son derece takdire şayan bir girişim. Bu seferi organize edenlerin de, katılanların da samimiyetlerinden kesinlikle kuşku duyulamaz. Ama mesele duygusal boyutunun dışında, mevcut şartları dikkate alan akılcı ve gerçekçi değerlendirmelere de ihtiyaç göstermiyor muydu? Organizatörlerin ötesinde, hükümetin bunları düşünmesi, gerekli uyarılarda bulunması ve her türlü ihtimali hesaba katarak tedbirler alması icab etmez miydi?

Temennî edelim ki, bütün bu yaşananlardan herkes doğru dersler çıkararak yola devam etsin. Ve bu olay sebebiyle dünyanın tekrar hatırladığı Gazze dramı artık son bulsun, ambargo kalksın ve Filistinliler aralarındaki anlamsız ihtilâfa son verip İsrail’e karşı yekvücut bir dayanışma içinde gerçek bir çözümün yolunu açsın.

* Türkiye bir taraftan İsrail barbarlığı, diğer taraftan terördeki tırmanışla uğraşırken, AYM bugün anayasa paketi için bakalım ne karar verecek?

03.06.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (02.06.2010) - İsrail ve terör

  (01.06.2010) - İsrail vahşeti ve Türkiye

  (30.05.2010) - Tercüme

  (29.05.2010) - “Geçti, gitti” mi?

  (28.05.2010) - “Yeni” CHP ve din

  (27.05.2010) - 27 Mayıs’la yarım asır

  (26.05.2010) - Operasyon ve dizayn

  (25.05.2010) - Vizede keyfîlik

  (23.05.2010) - “Vakıflık” üzerine

  (22.05.2010) - Kerimov’la nereye?


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.