28 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne din reformu


A+ | A-

Osmanlı’nın bazı aydınlarının dinde reform ve içtihad talepleri, özellikle 1908’li yıllarda, “materyalist” görüşlere sahip olan Jön Türk Devrimi’yle birlikte hız kazanır ve su üstüne çıkar. 1918’e kadar da etkili çıkışlar yaparlar. Bu on yıllık devrede, Bücher’in, kaba materyalizmi yerine, deizme (yâni, her türlü vahyi, ilhamı ve dolayısıyla vahyin bildirdiği Allah’ı, dinî inkâr ederek; sadece akıl ile idrâk edilen bir Allah’ın varlığını kabul eden, teşbihi ve teslisi reddeden ekol, anlayış, inanç) meylederler. Bu sayede, pozitivist reformları gerçekleştirmeyi, hem de dinlerin en mükemmeli kabul ettikleri İslâmiyeti yüceltmeyi hedefliyorlardı. Bu arada, 1917 yılında, evlilik ve âile hukukunda köklü bir reformu da gerçekleştirdiler. Baha Tevfik, Bücher’in kaba materyalizmini; İslâmiyet kisvesi adı altında da Celal Nuri, deizmi getiriyordu. Musa Carullah da, reformistlerin başında yer alıyordu.1 Medreseli olan Şemsettin Günaltay da, başta Batı’nın saldırılarına karşı İslâmî bir program sunduğu halde, 1928 yılından sonra, bu reformist hareketlerde çok büyük bir rol alır.2

Jön Türklerin ideoloğu olan Ziya Gökalp de, Türkçe ibâdeti savunanlardandı. Ona göre, din kollektif bir paydayı temin ettiği için var olmalı, ancak duâlar ve ibâdetler Türkçe olmalıydı. “Atatürk”ün reform siyaseti, dinin bir rol üstlenmesinin reddedildiği bir düzen içinde, yeni bir kollektif kimlik oluşturmaktı.3 Cumhuriyet, resmen pozitivizmi temel bir ideolojik temel olarak kabul eder.4 Ve bu sahada da iki karşıt uç gelişir: “Biz, kimliğimizden ne kadar uzaklaşırsak o kadar modern oluruz.” Buna karşı da, “Kimliğimize ne kadar çok sarılırsak ve hiçbir yeniliğe geçit vermezsek, o kadar gelenekçi ve dindar oluruz” diyenler oldu. Oysa Türkiye, hem Doğulu, hem Batılı olmak, hem kendisi gibi kalmak, hem de evrenselleşmek zorundaydı.5 Aslında, rejimin temelleri de sakat atılmıştı. “Cumhuriyet”in içi, “hürriyet, adâlet ve demokrasi” ile doldurulması gerekirken, bu isim altında “sosyalizm ve bolşevim” prensipleri yerleştirildi. Bunu, Bediüzzaman, sosyal feraseti ile keşfederek deşifre eder: “Ehl-i dünya tarafından deniliyor ki: (...) ‘Tam sosyalizm ve bolşevizm düsturları bizim daha ziyâde işimize yaradığı için o sosyalizm düsturlarını kabul ettiğimiz halde, senin vaziyetin bize ağır geliyor. Prensiplerimize muhalif düşüyor...’”6

Dinî reformlar da bu anlayış çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Topluma sosyal ve kültürel cepheden yön verme projesinin bir ismi olan “yüce önderlik”, 1789’larda Fransız İhtilâli’nden gelip, “decalizmin” etkisinin sürdüğü başka ülkelere resmen sıçrıyor; değişik isim ve ideolojiler altında o toplumların yapısına göre de şekilleniyordu. Tabiî ki, adı “din” değilse de, diğer yerleşik dinlerin yerini alan, ismi din olmayan, fakat “resmî” kanaldan, “resmî din” olarak...

Dipnotlar:

1-Prof. Şerif Mardin, Bediüzzaman Said Nursî Oalıyı, s. 224-225.

2-Age, s. 228.

3-Prof. Dr. Şerif Mardin, Türkiye’de Din ve Siyaset, İletişim, İst., 1998, s. 71.

4-Mümtaz’er Türköne, Modernleşme, Laiklik ve Demokrasi, s. 9.

5-Age, s. 29.

6-Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, s. 174.

28.09.2010

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.09.2010) - Hıristiyanlıkta reform ve liberalizm

  (26.09.2010) - Batı arayış içerisinde

  (23.09.2010) - Hudeybiye Muahedesindeki dersler

  (22.09.2010) - İman hayata yansımalı

  (21.09.2010) - Önce dînimizi öğrenelim!

  (20.09.2010) - Kouchner: “Avrupayı ahlâken siz kurtaracaksınız”

  (19.09.2010) - Batı aile hayatı bize örnek olamaz

  (17.09.2010) - Aile hayatının mutluluğu için bazı ölçüler

  (16.09.2010) - “300 altın Hacca gitmeye yetmeyebilir!”

  (15.09.2010) - Sebeplerin, tabiatın yapması veya kendi kendine olması aklen imkânsız


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.