24 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Vehbi HORASANLI

Hükümetten beklenen


A+ | A-

Anayasa ile ilgili değişiklikler referandum sonucu kabul edildi. Bu sayede Yüksek Askerî Şûrâ (YAŞ) kararları ile ordudan atılan binlerce askere yargıya gitme imkânı getirildi. Yıllardır hiçbir kimsenin savunamadığı ve halkımız arasında “yargısız infaz” anlamında kullanılan bir ayıptan kurtulmuş olduk.

Şimdi Meclis’in toplanmasını ve anayasa değişiklikleri ile ilgili uyum yasalarının çıkmasını bekliyoruz. Zira bu yasalar çıkmadan yürütmenin yapabileceği hiçbir şey yok. Keza şu anda yargıya gitme imkânı da yok. Çünkü mahkeme ile ilgili olarak karar verecek hâkimler için dayanak olacak uyum yasaları şart. Meselâ; yaşzedeler askerî mahkemeye mi müracaat edecekler yoksa sivil mahkeme mi? Ya da halen çok tartışılan anayasa değişikliği geriye doğru yürütülebilecek mi?

Daha bunun gibi birçok sorunun çözüme kavuşturulmasında Meclis’in çıkaracağı uyum yasalarına ihtiyaç duyulmaktadır.

Tabiî sorunlar bitmiyor. Hani halk arasında bir söz vardır “bir deli bir kuyuya bir taş atmış 40 akıllı çıkaramamış” derler. Aynen bunun gibi öylesine acayip ve emsaline dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş uygulamalar yapılmış ki mağduriyetlerin giderilmesi için 40 akıllı hukukçu dahi yetmez. Meselâ ordudan atılmış askerler mahkemede haklı olduklarını ispatlar iseler (ki bunun için çok önemli belgelere sahipler) yeniden orduya dönebilecekler mi?

Hadi diyelim ki, bu subaylar orduya dönme imkânına kavuştu. Yeniden göreve başlayabilecek sağlık ve yeterlilik şartlarına sahipler mi? Dönseler bile hangi rütbe ve pozisyonda görevlerine iade edilecekler?

Daha bunun gibi yüzlerce soruya cevap bulunması gerekiyor. Bu sebeple Meclis’e büyük görev düşmektedir. Meclis’ten çıkan yasalar, zaten karmaşık olan bu durumu daha da işin içinden çıkılmaz hale getirmemelidir. Mahkemelerdeki yığılma ve gecikmelerden dolayı adalet sistemimiz çökme durumuna gelmiş iken bir de böylesine karmaşık ve zor bir durumu daha da güçleştirmemek gerektiği herkesin malûmudur.

Bu konuda yapılacak işlem basittir. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yoktur. Hukukçuları geriye doğru yürür-yürümez gibi yeni bir tartışma ortamına çekmek yerine, çok açık ve anlaşılabilir yasalar çıkarılarak bu ayıp kapatılabilir ve mağduriyetler önlenebilir.

Öncelikle halkın iradesinin tecelli ettiği gibi YAŞ’zedelerin maddî kayıpları telâfi edilmelidir. Hiç mahkemelere müracaat edilmeden haksız yere ordudan atılan askerlere detaylı bir şekilde hazırlanacak çizelgeler yardımı ile emsallerinin bulunduğu pozisyona göre emeklilik hakkı getirilmelidir. Yaşlarına göre emekliye ayrılabilenlere sınıf arkadaşlarının benzeri haklar tanınarak emekli işlemi yapılmalı, emekliliğini hak edecek yaşa gelmeyenlere ise ayrıldığı müddet süresince prim ödemeleri yapılarak mağduriyetleri kısmen dahi olsa önlenmelidir.

Eğer “Biz yasayı çıkarırız mağdur olanlar gitsin mahkeme ile uğraşsın haklarını alabilirler ise alsınlar” anlayışı ile hareket edilecek olunursa bir başka ayıp işlenmiş olacaktır. Zira mahkemelerle hele hele bizim ağır işleyen adalet sistemimize bırakılırsa değil tazminat belki de başka büyük masraf kapısı açılmış olacaktır ki buna tahammül etmek bir hayli güçtür. Avukatlık ücretleri ve mahkeme masrafları bazı YAŞ’zede mağdurların sıkıntılarını daha da arttıracaktır. Ayrıca uzun sürecek bir yargı maratonu kimseye bir hayır getirmediği gibi birçok karmaşaya da yol açacaktır.

Yukarıda örneğini verdiğim gibi daha birçok sıkıntı mevcuttur. Anayasa değişikliği yaşanan problemleri bitirmemiş sadece halkın tercihinin nasıl olduğunu belirlemiştir. Bir başka ifade ile sorunun varlığı kabul edilmiş çözüme ulaştırılması için milletvekillerine görev ve sorumluluk verilmiştir.

Meclisten ve hükümetten beklenen; işleri daha da karmaşık hale getirmek değil, üzerinde yorum yapılmasına ve işin içinden çıkılmaz hale getirilmesine fırsat vermeden açık ve mağduriyetleri giderici uyum yasaları çıkarmaktır, vesselâm…

24.09.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (21.09.2010) - Zaman istişare zamanıdır

  (19.09.2010) - Nurcu olmak suç mudur?

  (15.09.2010) - Hükümete büyük görev düşüyor

  (13.09.2010) - İnançsızlık alevlerine karşı duyarsız kalmayalım

  (10.09.2010) - Hong Kong’ta ehl-i kitap düşünceleri

  (31.08.2010) - Hong Kong’ta bir Cuma namazı

  (29.08.2010) - Çin yollarında

  (24.08.2010) - Çin’de Ramazan

  (22.07.2010) - Kardak krizinin aslı neydi?

  (20.07.2010) - Kardak krizi ve hatırlattıkları


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.