15 Kasım 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Faruk ÇAKIR

Hacıların sevinci


A+ | A-

Nasip olursa milyonlarca mü’min bugün Arafat’da ‘vakfe’ye duracak ve ‘hacı’ olacak. ‘Hacı’ olanlar ile birlikte henüz hacı olamayan, ama o istek ve arzu ile tutuşan diğer Müslümanlar da bu sevince duâlarıyla katılacaklar. Arafat ve Kâbe’de yaşanan bu sevinç, İslâm dünyasında idrak edilecek Kurban Bayramı sevinci ile inşallah zirveye ulaşacak.

Sevinç ve huzur halinin bütün İslâm âlemi ve insanlıkta hakim olması en büyük temennimiz. Aslında bu mümkün, ama “Asya münafıkları ile Avrupa’nın dessas zalimleri” buna imkân vermiyor. İslâm ülkelerinde yaşanan sıkıntılar, sadece iç problemlerden kaynaklanmıyor. Öyle olsa, bu ülkeler ‘zengin toprakların fakir bekçileri’ durumuna düşer miydi?

Bilindiği üzere hac, maddî imkânı olan Müslümanların yapması gereken (İslâmın 5 farzından biri) bir ibadettir. Hac, birilerinin iddia ettiği gibi ‘gezi’ değildir. Risâle-i Nur’da ifadesini bulduğu şekliyle hac, İslâm âlemi için ‘yıllık kongre’ anlamındadır.

Çeşitli sebeplerle bugün için hac, bu mânâyı tam ifade edemiyor olabilir. Bunun temini için İslâm ülkelerinin hükümetleri başta olmak üzere hepimizin yapması gereken işler vardır. Basında yer alan haberlere bakılırsa bu yıl örnek bir adım atılmış. “Mekke’de dostluk gecesi” başlıklı haber özetle şöyle: “Harem-i Şerif’in de içinde bulunduğu Hicle Mahallesi Muhtarı Mahmut bin Süleyman Bitar, Kâbe’nin yakınında yer alan muhtarlık binası önünde hacı adaylarının birbiriyle tanışması amacıyla ‘Dostluk Gecesi’ düzenledi. Değişik ülkeleri temsilen 10’ar kişilik gruplar halinde dâvet edilen hacı adayları muhtarlık önündeki alanda bir araya geldi. Çeşitli mezhep, renk ve ırka mensup milletlerin buluştuğu gece, renkli görüntülere sahne oldu. Hicle Mahallesi Muhtarı Bitar, Hac için Mekke’ye gelen Müslümanların birbiriyle tanışıp, kaynaşması amacıyla bu geceyi düzenlediğini belirtti.” (Yeni Asya, 6 Kasım 2010)

Hac döneminde hemen Müslüman ülkeden ve her kademeden insanlar Mekke ve Medine’de bir araya geliyor. Bu yoğunluk arasında düzenli toplantılar yapmak bekli kolay olmaz, ama yine de elden gelen gayreti göstermek lâzım. Farklı ülkelerden bir araya gelen hacılar, başka ülkelerdeki meslektaşlarıyla da bu vesile ile tanışabilirler. Hacda temeli atılan birlik ve kardeşlik; hac sonrasında da geliştirilebilir.

Hadiseye Türkiye açısından bakınca, hacca gitme sırası noktasında da sıkıntılar yaşanıyor. Meselâ, her yıl 100 bin kişi hacca gidebilecekken; bunun 5 ya da 10 katı talep oluyor. Hacca gitmek isteyenler çok ve kontenjan da sınırlı olduğu için arzu eden istediği yıl hacca gidemiyor. Bu tek başına Türkiye’nin çözebileceği bir mesele değil, ama işin peşini bırakmak da olmaz. Bu sene yapıldığı gibi ilerleyen yaştaki hacı adaylarına belli nisbette öncelik tanınabilir. Hac kur’aları daha erken açıklanabilir ve ‘yedek’ listeler de hazırlanır. Hatta, bir yıl sonra hacca gidebilecek kişilerin ve yedeklerinin listesi bile erkenden hazırlanır. Böyle olunca insanlar “Acaba bu yıl gidebilecek miyim, önümüzdeki yıl gidebilecek miyim?” telâşına kapılmaz.

Bazıları, “Eskiden bu kadar hacı adayı olmuyordu” diye şaşırıyor. Şaşırmakla haklıdırlar. Ama unutmasınlar ki Türkiye bir “Müslüman ülke” ve başta gençlik olmak üzere insanlar daha fazla dinin gereklerini yapma gayreti içine girdiler. Elbette bu talepde “Babalarımızdan daha zengin” olmamız da etkili. Şükürler olsun ki, her şeye rağmen; daha fazla kişinin İslâmın icaplarını yerine getirdiği bir ülke olduk.

Hacılarımızın duâsıyla inşaallah bu sayı daha da artar. Ve arzu eden herkes o mukaddes topraklara gidip ‘hacı’ olur, ‘hacı’ olarak yaşar ve ‘hacı’ olarak ölür...

15.11.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (14.11.2010) - Yanlışları terk etme vakti

  (13.11.2010) - Korku imparatorluğu

  (12.11.2010) - Şimdi bunlar mescid de ister

  (11.11.2010) - Yasakçı anlayış, reforma da engel

  (10.11.2010) - Ne hakla?

  (09.11.2010) - Asırlık çınarlar

  (08.11.2010) - Diyanetin görevi neydi?

  (07.11.2010) - Eğitimde model 4X4 olsun

  (06.11.2010) - Ortak kanaat: Kemalizmle olmaz!

  (05.11.2010) - Sav krizi yine hac mevsimine denk geldi!


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.