14 Kasım 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Mehmet KARA

“Dil”ine sahip olmak ya da çirkin polemikler


A+ | A-

Siyasetteki üslup gittikçe bozuluyor. Siyasetçiler birbirine demediğini bırakmıyor. Partilerin grup toplantılarının yapıldığı Salı günleri Meclis’e gittiğimizde artık parti başkanlarının memleketin sorunları konusunda ne yapacaklarını anlatmak yerine birbirilerine ağza alınmayacak sözler söylediklerine şahit oluyoruz. Gazeteciler artık, “bakalım bu hafta hangi polemik olacak?” diye bir gruptan diğer gruba geçiyorlar. Görüldüğü kadarıyla, milletin tepkisini çeken siyasetteki üslup tarzı çirkinleştikçe, çirkinleşiyor.

Bu haftanın polemik ya da kavga konusu “dil” üzerinden yapıldı. Bu polemiklerde sarf edilen sözlere bir bakalım. “Dilini koparırız”, “Sen kasap mısın?”, “Fitne saçan diline sahip ol”, “Çapsız ve gözü dönmüş muhalefet…” Bu sözler böyle devam edip gidiyor.

Aslına bakılırsa, siyasetçileri de bu polemikler rahatsız olduklarını zaman zaman dile getirseler de yeni polemik konusu üretmekten de geri durmuyorlar. Bir yandan üslupsuzluktan bahsedip, peşinden akla hayale gelmeyecek ağır suçlamalar içine giriyorlar. Ondan sonra da karşı taraftan cevap gelince milletin tasvip etmediği üslupsuz tartışmalar ardı ardına geliyor.

Elbette “Dilinizi kopartırız” demek siyaset açısından son derece yanlış bir üslup. Bunu söyleyen önce bunun bir “deyim” olduğunu söylese de, sonrasındaki cevaplardan, “Başbakan bunu hak etmişti” diye kendini savunabiliyor. Bu sözlerin karşısında cevap verirken söylenen sözler de o kadar yanlış olabiliyor. Bir taraftan, milletvekillerine ve teşkilatlarına, “Tahriklere gelmeyin. Bu dile, bu üsluba aldırış etmeyin” derken, bir taraftan yeni polemik oluşturacak sözler sarf etmek bu üslupsuzluğun devam etmesine sebep oluyor.

Seçimlere 7-8 ay kalmışken bu üslupsuzluğun daha da sertleşeceği muhakkak. Ancak artık buna son verilmesi, yapıcı bir üslup kullanılması milletin arzusu. Çünkü, bu üslup milletin de üslubunu bozmasına, kutuplaşmalara yol açıyor. Artık siyasetteki “dilin” normale dönmesi milletin arzusu…

***

BADEM GÖZLÜ…

Kendi içindeki krizi “sav”dığı gözlenen CHP’de bu sefer de DSP ile Ecevit’i paylaşamama tartışması başladı. Rahşan Ecevit’in CHP’de “Ecevit’i anma programı”na katılması karşısında DSP’liler, “Sağlığında Ecevit’i yok etmek isteyenler öldükten sonra ona yalandan sahip çıkarak şimdi ondan nemalanmak istemektedirler. Onun için dökülen timsah gözyaşları ve sahte anmalar, Türk halkını yanıltamayacaktır” diye tepki gösterdiler.

Ecevit hayattayken CHP ile kavgalarını hatırlamayan yoktur. Rahşan Ecevit, DSP’de istediği olmayınca ayrılmış, daha sonra DSP’nin amblemi ve ismini çağrıştıran bir parti kurmuştu. Bu partinin başına önce Hulki Cevizoğlu’nu getirmiş, peşinden de genel başkanlığa kendisi geçmişti. Sonrasında da o partiyi de kapattı. Şimdi ise Kılıçdaroğlu ile yanyana pozlar veriyor.

Bülent Ecevit hayatta olsa eşinin bu duruşunu tasvip eder miydi bilemeyiz ama ölmeden önce kavgalı olduğu parti, şimdi eşini ağırlıyor. Eşi de orada görünmekten hayli mutlu görünüyor.

Bütün bu gelişmeler, “Kör ölür badem gözlü olur, kel ölür sırma saçlı olur” atasözünü hatırımıza geldi. Ne güzelde söylenmiş bir söz… Tam da bu duruma uyuyor.

***

EN HAKİKİSİ…

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’ye genel başkan olduktan sonra eylem ve söylemleriyle dikkat çekiyor. Çoğu zaman söylediğinin tersini yapıyorsa da, ortaya attığı “yeni CHP” sözü ile partiyi farklı bir yapıya oturtmaya çalışıyor. Kendisinin o göreve gelmesinde büyük “emeği” olduğu söylenen Önder Sav’ı parti yönetiminden uzaklaştırması da bunun göstergesi olarak gösteriliyor.

Daha önce partiye küsmüş eski partilileri partiye katmak için çaba gösterirken partisinde üç ayrı grup oluşmuş durumda, Sav’cılar, Baykal’cılar ve ve Kılıçdaroğlu’cular. Meclis’te milletvekilleriyle düzenlediği toplantıda da bu ayrım günyüzüne iyice çıktı.

Genel Başkanlık görevinden ayrılmak zorunda kalan Baykal, Kılıçdaroğlu’nun “yeni CHP” sözlerini alaya alıyor. Baykal katıldığı bir televizyon programda, “Bir zamanlar Hakiki Koç vardı bir de Öz Hakiki Koç çıktı. Böyle yaklaşımlar işin cılkını çıkarır” sözleri hem program yapımcılarını, hem de televizyon başındakileri güldürdü…

Sahi, CHP’yi temsil eden en hakikî grup hangisi?

* * *

MESAJ NEYDİ?

Kılıçdaroğlu, grup toplantısındaki konuşmasını boynunda yemeni ile yaptı. Yemeniyi bir partili bayanın verdiğini sonradan öğrendik. Bu yemeniyi çıkartmadan da konuşmasını tamamladı.

Kılıçdaroğlu’nun bu yemeniyi takarken ne mesaj vermek istediği tam da anlaşılamadı. Bir kesim başörtüsüne “türban” diyerek karşı çıkarken, “Annemizin örtüsü öyle değil. Bu siyasî simgedir” diyorlar. Acaba Kılıçdaroğlu da “bizim istediğimiz başörtüsü işte bu” ya da “başörtüsünü böyle omuzlarınızın üzerine atarak kullanın” demek istiyor olabilir mi?

14.11.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (13.11.2010) - Cehâlet mi?

  (12.11.2010) - Geçici madde kalktı, ama…

  (07.11.2010) - Emre itaatsizliğin cezası

  (06.11.2010) - Türkiye-AB ilişkileri neden ağır aksak?

  (05.11.2010) - Basının dili bozulunca…

  (31.10.2010) - Köşk’teki “tek” ve “eşli” resepsiyon

  (30.10.2010) - Nerede alkış yapılır?

  (29.10.2010) - Siyaset karışınca...

  (24.10.2010) - Olmayanı anlatmak…

  (23.10.2010) - Onların din dersi almaya hakları yok mu?


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.