25 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ahmet ÖZDEMİR

Allah’a kul olmak


A+ | A-

Bugün İslâm tarihinden bir sayfa açmak istiyorum. İslâm öncesi Araplarında “himaye” geleneği oluşmuştu. Yalnız insanların köleleştirilmesi ve satılması bir “hak” haline gelmişti. Adeta güçlüler haklı (!) konumuna yükselmişti. İslâmiyet’in gelişiyle birlikte haklılar güçlü konumuna gelecekti. Yani “Hakkın hatırı âlidir, hiçbir hatıra feda edilmez” prensibi önem kazanacaktı. Ama bunun da bedeli ağır olacaktı. Bazen kanlar akacak, canlar feda edilecekti.

İslâm güneşinin dünyayı nurlandırdığı ilk yıllardı. Bu nur bazılarının gözünü kamaştırıyor, bazılarını da kendisine çekiyordu. İslâm nurunun etrafında halkalanan yıldızlar günden güne artıyor, dünya ve ahiret bahtiyarlığına koşuyorlardı. Onlardan birisi de Suheyb b. Sinan’dı. O, Ammar’la birlikte Müslüman olmuştu.

Hz. Suheyb (ra), Abdullah b. Cüd’an’ın azatlı kölesi idi. Bunun için yalnızdı, onu düşmanlarına karşı koruyup himaye edecek güçlü bir kabilesi ve çevresi de yoktu. Müşriklerin sanki tek görevi Müslümanları korkutmak ve yıldırmaktı. Hele Müslüman olan sahipsiz birisi ise onlar için arayıp bulamadıkları bir fırsattı. Onu görünce hemen zulüm damarları kabarıyordu.

Suheyb b. Sinan da İslâm dâvâsı uğrunda müşriklerin zulmüne uğrayan Müslümanlardan birisi idi. Bir gün onu çıplak olarak zırh giydirip güneşin cehennemî sıcaklığı altına terk ettiler. Yine bir defasında Suheyb, Mekke çarşısında Ammar ve Habbab’la birlikte giderlerken müşriklerle karşılaştılar. İman kalesinin abidevi şahsiyetlerini gören müşrikler, “İşte Muhammed’in beraber olduğu kişiler!” diyerek ağza alınmadık hakaretleri yağdırdılar. Onlar da müşriklerin karşısında susmadılar. Suheyb şöyle haykırıyordu:

“Evet! Biz Allah’ın Peygamberi Muhammed’le beraberiz. Onunla oturup kalkıyoruz. Biz Allah’ın Peygamberine iman ettik, siz iman etmediniz. Biz onu doğruladık, siz yalanladınız. Unutmayın! Biz Müslüman olduğumuz için değersiz değiliz, siz de müşrik olduğunuz için asla üstün değilsiniz!”

Hz. Suheyb’in bu kahramanca cevabına dayanamayan müşrikler, “Allah’ın aramızdan nimet ve rahmetine erdirdiği kimseler bunlar ha!” 1 diyerek Suheyb’e saldırdılar. Hırslarını onu ölesiye döverek alıyorlardı. Suheyb’i öyle dövdüler ki, ne diyeceğini bilemez hale gelmişti.

Suheyb, bütün bu işkencelere dayandı. Yapılan işkenceler onu hak yolundan asla döndüremedi. Aksine imanını kat kat arttırdı.

Aradan yıllar geçti…

Mekke’den Medine’ye hicret edildi. Suheyb’in hicret ettiğini duyan müşriklerden bazıları peşine düştüler. Mekke’den ayrılmasına izin vermeyeceklerini belirtip “Sen Mekke’ye bir köle olarak geldin. Fakirdin. Bizim sayemizde zengin oldun. Burada kazandığın serveti beraber götürmek istiyorsun. Buna razı olamayız. Seni bırakmayız!” dediler.

Suheyb bunun üzerine hemen atından yere inip yayını çıkardı ve onlara şöyle cevap verdi:

“Ey Kureyş topluluğu! Bilirsiniz ki, ben sizin en iyi ok atanlarınızdanım! Vallahi, üzerime gelecek olursanız, ok çantamdaki okların hepsini atar, sonra da kılıcımı sıyırırım! Bunların birisi elimde bulundukça, bana yaklaşamazsanız. Şimdi, istediğinizi yapın! Yanımdaki malımı size bırakırsam, yolumu açacak mısınız bakayım? Mekke’deki malımı da almak istiyorsanız, size onu da vereyim, tek yolumu açın?” dedi. Bu teklif müşriklerin hoşuna gitmişti.

Suheyb yanındaki malını verdi. Mekke’dekilerin yerini de onlara bildirip canını kurtardı. Suheyb başından geçenleri Resulullah’a anlatınca ona “Ey Yahya’nın babası! Satış kârlı çıktı. Satış kârlı çıktı!” dedi. Cenâb-ı Allah’ın onun hakkında şu âyeti indirdiği rivayet edilir:

“İnsanlardan öyleleri de var ki, Allah’ın rızasını almak için kendini ve malını feda eder. Allah da kullarına şefkatlidir.” 2

Nefis ve malını Cenâb-ı Hakk’a satmak ve O’na abd ve asker olmak ne kadar kârlı bir ticaret, ne kadar şerefli bir rütbe olduğu anlaşılmıyor mu?

Dipnotlar:

1- En’am Sûresi, 53.

2- Bakara Sûresi, 207.

25.10.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.10.2010) - Bediüzzaman’ın hizmeti her yerde

  (30.09.2010) - Bediüzzaman’ın Ankara ziyaretleri

  (25.09.2010) - Ankara’da Bediüzzaman’a yeni bir “hoşamedî”

  (11.09.2010) - Aile Kurtarma Merkezleri

  (08.09.2010) - Büyük insanların nasihatleri de büyük olur

  (02.08.2010) - Dünya bir imtihan meydanıdır

  (13.07.2010) - İmanın verdiği güçle…

  (30.06.2010) - Barla, yine Barla...

  (08.06.2010) - Mevlid-i Nebevî’den Bediüzzaman Mevlidlerine

  (15.05.2010) - Kur’ân fıtrata hitap ediyor


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.