"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Depreme hala hazır değiliz

18 Ağustos 2021, Çarşamba
Prof. Dr. Naci Görür, “1999 depremi Türkiye’ye depremle nasıl yaşanması gerektiğini anlattı, ama henüz anlatımın gereği olan yapılanmayı yapmadık, hazırlığımızı hala tamamlayamadık” dedi.

Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, 17 Ağustos 1999 depremini değerlendirdi. 1999 depreminin daha dikkatli olunması gerektiğini öğrettiğini söyleyen Görür, “İnsanlarımızın, yöneticilerimizin deprem hakkındaki görüşleri depreme karşı verdikleri tepki daha olumlu yönde. 99 depreminde 20 bin kişiye yakın insanımız maalesef öldü. Ondan önceki depremlerde de binlerce insan öldü” dedi. “1939 ile 1999 arasında yaklaşık 70 bin insanı kaybettik, demek o depremler bize bir şey öğretmemiş ki biz bu kayıpları verdik” değerlendirmesinde bulunan Görür, şöyle konuştu: “Biz bu depremleri bir afet yönetimi gibi algıladık, olduğu zaman yaraları sarmaya gittik ve yıkılanları, kırılanları düzeltmeye çalıştık. Bugünkü bilim ve teknoloji deprem olmadan önce zararları azaltacak çalışmalar yapmayı gerektiriyor. 99 depremi Türkiye’ye depremle nasıl yaşanması gerektiğini anlattı ama henüz anlatımın gereği olan yapılanmayı yapmadık, hazırlığımızı hâlâ tamamlayamadık.”

Ekonominin de planlanması lâzım

“İstanbul depremi bize pahalıya patlayacak, üzülerek söylüyorum” diyen Görür, şu şekilde devam etti: “İstanbul’daki yapı stoğunun depreme karşı güvenli değil. Bizim fazla zamanımız yok, yani bu yapılacak şeylerin hızla yapılması gerekiyor. Ülkemizde şu anda farklı sorunlar da var. Yangın sorunu, sel sorunu ile de insanları kaybediyoruz. Buralara da yetişmek zorundayız ama deprem de beklemez. Deprem çevreye büyük zararlar veriyor. Depremde milyonlarca ton moloz çıkıyor, bu molozları o telâşla gömüyoruz bu gömdüğümüz molozlar daha sonra kimyasal değişikliklere uğruyor, yağmur ve yer altı sularıyla bu zehirli maddeler denizlerden balıklara balıklardan insana dönüyor. Ekonominin de planlanması lazım, Marmara Bölgesi Türkiye’nin can damarı, burada bütün fabrikaların kapandığını ekip, ekipman ve iş gücünün büyük hasar aldığını düşünün, bunu hemen yarın düğmeye basıp çalıştıramazsın, aylarca üretmeyen bir Marmara; Türkiye’yi diz üstü çöktürür.”

***

Allah bir daha göstermesin

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde yakınları vefat edenler, mezarlık ziyareti gerçekleştirdi. Saraylı Mahallesi’ndeki 17 Ağustos Mezarlığı’na sabahın erken saatlerinde gelenler, 22 yıl önce depremde vefat eden yakınlarının mezarı başında Kur’ân-ı Kerîm okudu, duâ etti. Derince ilçesinde yaşayan Salih Topsakal, depremde 15 yakınının vefat ettiğini belirterek, yaşadıkları acıları, yıllar geçmesine rağmen unutmadıklarını kaydetti. Depremde vefat edenlere Allah’tan rahmet dileyen Topsakal, “Annem Gölcük’te kardeşimin yanındaydı, annemi de kaybettim. 20 yıldır mezarlığa gidip geliyoruz. Allah bir daha göstermesin. Çok zor” dedi. (AA)

***

Maddi zarar 300 milyar doları bulabilir

17 Ağustos’un yıl dönümünde, beklenen büyük İstanbul depreminin yaratacağı sosyal ve ekonomik zararlara dikkat çekmek amacıyla iş dünyası ortak bir rapor hazırladı.

Sözcü’den Gamze Bal’ın haberine göre TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği), TÜRKONFED (Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu) ve SEDEFED’in (Sektörel Dernekler Federasyonu) iş birliğinde yapılan çalıştaylar sonucu açıklanan ‘İstanbul Depremi Senaryosu İş Dünyası Hazırlık Raporu’nda, ildeki ticari alanların, sanayi, üretim ve konaklama tesislerinin yüzde 60’ının, kültür kurumları ile sağlık ve spor tesislerinin ise yüzde 50’ye yakınının deprem riski yüksek alanlarda bulunduğuna dikkat çekildi. Raporda, olası bir depremde tahmini ekonomik zararın 25 ila 300 milyar dolar arasında değişiklik göstereceği belirtildi. Ancak olası bir depremde oluşacak ekonomik zarar, yaşanacak can kayıplarının gölgesinde kalacak. 

Okunma Sayısı: 1084
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı