NEFRET DİLİNDEN VAZGEÇİLMELİ
SP Genel Başkanı Karamollaoğlu: “Ülkemizde kutuplaşmanın hızla arttığına şahit oluyoruz. Son zamanlarda bunun şiddete dönüşmesi bizi daha da endişelendiriyor. Buna son vermenin ilk şartı nefret dilinden vazgeçmek.”
KONUŞAN TERÖRİST, DARP EDEN ADİ SUÇLU!
GP Genel Başkanı Davutoğlu: “Konuşan kişi terörist, elinde sopa ile genel başkan yardımcısını darp eden adi suçlu. Böyle bir devlet anlayışı olamaz. Terörist asıl o.” Taha Akyol: “Eli sopalı adamım yok, hiç özenmedim.”
SOĞUKKANLILIĞIMIZI KORUYACAĞIZ
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: "Türkiye'yi bu badireden kurtarmak zorundayız. Bu tür organize işler olur, başka şeyler yapılabilir, ama soğukkanlılığımızı koruyacağız. Halkın hakemliği kadar değerli birşey yok.”
***
Nefret dili şiddet doğuruyor
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Bu gidişata son vermenin ilk şartı, nefret dilinden vazgeçilmesi ve bu konuda siyasÎ liderlerin topluma örnek olmasıdır” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, son günlerde artan kutuplaşma, yaşanan şiddet olayları ve baskı / tehdit ile siyasetin dizayn edilme çabaları olduğunu kaydederek sosyal medya hesaplarından çağrıda bulundu. Karamollaoğlu, siyasî liderlerin bu konuda topluma örnek olmaları gerektiğine vurgu yaparak, “Ülkemizde kutuplaşmanın hızla artış gösterdiğine hep beraber şahit olmaktayız. Son zamanlarda bunun şiddete dönüşmesi, bizleri daha da endişelendirmektedir” dedi. Yaşananlara son vermenin ilk şartının nefret dilinden vazgeçilmesi olduğunu belirten Karamollaoğlu, siyasî liderlerin topluma örnek olmasını istedi. Independent Türkçe’nin haberine göre, Saadet lideri şöyle devam etti: Baskı, tehdit ve tahakkümle siyasetin dizayn edilmeye çalışılması, kabul edilmesi asla mümkün olmayan ve demokrasiyle bağdaşmayan, son derece sakıncalı bir davranıştır.
***
Böyle bir devlet anlayışı olamaz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu partisinin İstanbul il başkanlığında ziyaret etti.
Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, son günlerde siyasetçilere ve gazetecilere yönelik saldırılarla ilgili, “Eğer başkentte, Ankara’da bir siyasal partinin genel başkan yardımcısına planlı bir şekilde geliniyorsa, ellerinde silâhlar ve sopalarla darp ediliyorsa, bu genel başkan yardımcısının kafasına 18 dikiş atılıyorsa ve kan kaybı varsa, failler hâlâ yakalanamıyorsa veya tesbit ediliyorsa ve bunlar birer adi suçlu muamelesi görüyorsa bunun altını özenle çizmek isterim, konuşan kişiye terörist, elinde sopa ile genel başkan yardımcısını darp eden kişi adi suçlu. Böyle bir devlet anlayışı olamaz. Terörist asıl o. Nerede yargılanması lâzım? Hangi polisin bakması lâzım? Poliste hangi masanın bakması lâzım? Organize suçlar. Gidiyor mu organize suçlara? Gitmiyor. Nereye gidiyor? Adi Suçlar” dedi.
***
HSK nerede?
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, MHP’li vekillerin savcı Alparslan Tufan’a yönelik tehditleriyle ilgili sessiz kalan HSK’ya tepki gösterdi.
Sosyal medyadan tepkisini açıklayan Yeneroğlu’nun paylaşımı şöyle: “Devletin gücü ancak sokakta eleştiri yapan vatandaşa mı yetiyor? Gazetecileri hedef gösterenlere susan iktidar, alenen Cumhuriyet Savcısını hedef gösterip tehdit edenlere de susacak mı? Gayri meşrû güç kullananlara karşı susmak, hukuk devletine meydan okuyanlara basamak olmaktır. Bir tweet için açıklama yapma gereği duyan HSK, Cumhuriyet Savcısının tehdit edilmesi karşısında sessiz kalmaz her halde...”
***
AKYOL: Sopalı adamlarım yok
Karar gazetesi yazarı Taha Akyol, önceki gün açıklamalarında kendisini hedef gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ismini kullanmadan bugünkü köşesinde cevap verdi.
Akyol, “Allah’ıma hamd olsun, eli sopalı adamlarım yok, hiç de özenmedim” değerlendirmesini yaptı. Akyol yazısında, “Bir düşünce mirası olarak milliyetçiliği ‘haddeden geçmemiş’ şiddet içgüdülerinin seviyesine düşürmekten herkes sakınmalıdır; düşünceye de ülkeye de zarardır. Bana ve yazar arkadaşlarıma hakaret edenlere, hedef gösterenlere benim söyleyeceğim budur.” düşüncesini dile getirdi. Akyol, “Allah’ıma hamd olsun, eli sopalı adamlarım yok, hiç de özenmedim. Elimde kalemim var sadece; kitaplarımı, belgesellerimi, yazılarımı yazdığım kalem” ifadesini kullandı.