"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur yasak olamaz

03 Aralık 2023, Pazar
Mustafa Sungur’un Risale-i Nur aleyhindeki bazı yayınlar üzerine o günkü gazetelere gönderdiği, ancak gazetelerin neşretmediği yazısını rahmete vesile olması niyetiyle vefat yıldönümünde neşrediyoruz.

Uzun yıllar devam edegelen bir hakikat, millet efkârında ve insanlık muvacehesinde fevkal had tezahüre başladığından, bunu, aklı faside sokmak istemeyen ve kasden hakkı inkâr, hakikati tahrip niyetiyle harekete geçen iman ve Kur'ân düşmanları, İslâmiyetin bu asırdakı feyizli tezahürlerinden ve mukaddes Kur'ân'ın ebedî parıldayan şualarından biri olan Risale-i Nur Külliya- tına karşı maskeli hücumlarına devam ediyorlar. Elbette bütün tertipler, bu kasdî plan ve taktikler ve sırf hakaik-ı Kur'âniyeyi söndürmek gayesine matuf bu sinsi gayret ve faaliyetler inşallah İlâhî kudret ve azametin hıfz u himayeti, inayet ve keremi ile ve sağduyulu, müsbet görüşlü, münevverlerin İslâma bağlılıkları ile yalnız akim kalmakla kalmayacak, aynı zamanda hak ve hakkaniyetin berrak vechesini bir kere daha ve fakat haşmetli bir tezahürle kâinatta ilânına yol açacaktır.

Efendiler! Siz neyin karşısında ve ne ile uğraşıyorsunuz. Zerrelerden güneşlere ve ta arşa kadar bütün âlemi kaplıyan, ezel ve ebedi ve bütün sarayları içine alan bir hakikati, siz nasıl ve ne suretle inkâra ve tahribe yelteniyorsunuz?

Ortada yalnız tek bir mesele ve güneşlerden de parlak bir tek hakikat var. Biz, tek bir ifade ile bir tek şeyin arkasındayız: o da bütün şa'şaasiyle İslâmiyettir. Sizin mücadeleniz, yıkmak istediğiniz yegâne hedef ve menfur gayeniz ise: Kâinatın maverasından fışkırıp gelen Nur-u İslâmiyettir.

İşte bizim âlemlere dolup taşan cengimiz ve şevkimiz, dünyalara sığmayan aşkımız ve iftiharımız ve kâinata meydan okuyan iktidar-ı imanımız, hep bu mukaddes Nur-u İslâma müteveccih gaye ve idealimizden fışkırmakta ve Allah'a giden Hazret-i Fahr-i âlemi takip etmek ve amel ve iştiyakımızdan doğmaktadır.

Ve senin ey bedbaht münkir! Nur risaleleriyle mübarezen ve ona taarruzun, doğrudan doğruya bu zamanda, bu memlekette İslâmiyete ve mukaddes hakikatlara karşı bir inkâr ve tahrip zihniyetinin korkunç bir ifadesidir. Bu ise: Ümmül-Kur'ân olan Fatiha Suresinde beyan edilen ve ta zamanı Âdem'den kıyamete kadar devam edegelen iki cereyan-ı azimenin mücadele ve mübarezelerinin bu asırda ve bu gündeki tecellisinden başka bir şey değildir. Öyle ise, hüsran sana ait, dehşet ve nedamet ve sonsuz vaveyla senin hakkın ve ancak senin istihkakındır...

Sen, sırat-ı müstakimde giden Peygamberler, Sıddıklar, şehid ve veliler, salih mü'minler caddesini, kavm-i necip Türk Milletinin ebediyete intikal ile ölümsüzlük saadetine ulaşan milyarlar şanlı ecdadımın uğurlu yolunu değil, mağdup ve dallin güruhu olan zalim ve münkirler kafilesini takip ettiğin için daha dünyada iken kendi idam fermanını kendin imzalamış oluyorsun. İnkâr ve tahribin ile ve hak din olan İslâmiyetle mübarezen ile hukukullaha olan bu korkunç tecavüzlerin, pek kısa olan şu seni oyalayıcı ahvalinin hemen akabinde senin için ebedî ve çok acıklı, çok dehşetli elim elemleri daimî cezaları netice vermektedir. Bu itibarla bu acıklı, acınacak durumuna acı, her şeyden ve herkesten daha berbat ve bedbaht olarak ebedî hiçliğe, hicrana yuvarlanmaktasın. Seni bu ebedî hicran ve dehşetten kurtarmak isteyen, seni kâinatta hükmeden İlahî kanunlara itaatla Nur-u saadet ve selâmete çağıran yegâne kurtarıcı seslere de maalesef hakaretle mukabelede bulunuyorsun.

Binaenaleyh aramızdaki bu nihayetsiz boşluk, sonsuz uçurum kapanmadıkça, bu mübareze devam edecektir bunun izalesi ancak senin İslâma teslimiyetin ile mümkündür. Aksi takdirde Kur'ân Nurcularının ve iman ehlinin, Hukukullahın müdafaa ve muhafazası, İlâ-yı Kelimetullah davalarına son vermeleri tasavvur bile olunamaz. Her bir zerreden ta kâinatın heyet-i mecmuasına kadar binler cihette fışkıran güneşten daha parlak ilân-ı Tevhid ve Kur'ân'ın hakkaniyeti dâvâsı ve İslâmiyet Nur'u, en mukaddes ve en haşmetli İlâhî bir nur halinde yaşamakta ve parıldamaktadır.

Nur Risalelerinin, ezelî iman bahçesinden derlenmiş birer gül-ü Muhammed'i (asm) halinde rayiha-i tayyibesi, güzel kokusuyla insanlık âlemine ne hoş ve şirin neş'eler saçtığına cüzi misaller halinde bazı noktalar ileride ibraz edilecektir vesselâm.

Mustafa Sungur

Okunma Sayısı: 1624
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı