İKTİDAR, İSVEÇ VE FİNLANDİYA’NIN NATO ÜYELİĞİ İÇİN SESLENDİRDİĞİ VETO TEHDİDİNDEN MADRİD’DE VAZGEÇİP İKİ ÜLKEYE YEŞİL IŞIK YAKTI.
ÖNCE HAMASET, SONRA ‘EVET”
İktidarın “Şartlarımızı kabul ettirdik, zafer kazandık” diye sunduğu sonuç siyaset ve diplomasi kulislerinde şöyle yorumlanıyor: “İçeride efelenilip hamaset çekilerek Madrid'de Biden’la yüz yüze gelince 'evet' denildi. Ne söz alındı, ne taahhütte bulunuldu; bilinmiyor.”
180 DERECE DEĞİŞEN KİM?
“İsveç ve Finlandiya ilk günden son güne kadar 'Türkiye’nin çekincelerini ve kaygılarını anlıyoruz. Gereğini yaparız' dediler. Ve karşı tarafın pozisyonunda en ufak bir kıpırdama olmadığı halde, pozisyonunu 180 derece değiştiren Türkiye oldu.”
***
Veto tehdidi lafta kaldı
TBMM Genel Kurulunda “Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasındaki üçlü memoranduma” ilişkin tartışmalarda ve kamuoyunda yapılan değerlendirmeler, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından aylarca dillendirilen veto tehditlerinin lafta kaldığını gösterdi.
TBMM Genel Kurulunda “Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasındaki üçlü memoranduma” ilişkin tartışma yaşandı. AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik süreçleri hakkında üç ülkenin liderlerinin huzurunda imzalanan üçlü memoranduma ilişkin “Aylar boyunca süren bir diplomasi trafiği sonucu olarak Türkiye’nin talep ettiği, istediği bütün konular bu memorandumda dile getirilmiş ve bu anlamda Türkiye’nin isteklerinin tamamı İsveç ve Finlandiya tarafından kabul edilmiştir.” dedi. Ancak, İYİ Parti Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinisli, Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında üçlü memorandumu eleştirirdi ve “Türkiye Cumhuriyeti Devleti milletvekilini geçin bir vatandaşı olarak gururum incindi, bu kadar kolay olmamalıydı. Her seferinde Türkiye’nin sözünün değerini bu kadar küçültmeyin lütfen; ayıptır, günahtır, yazıktır” sözlerini sarf etti.
“NATO’ya asla giremezler”den, “sefalar getirdiniz”e geçti!
Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine vetosunu kaldırdı. HaberTürk yazarı Fatih Altaylı da, “terör örgütlerine karşı tavırları” gerekçesiyle İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine sıcak bakmayan Türkiye’nin 4’lü zirve sonrası yeşil ışık yakmasını köşesine taşıdı.
Altaylı, “İsveç, Türkiye’nin istediği 24 teröristi iade mi etti? Hayır. Türkiye’nin istediği terör karşıtı yasaları mı parlamentosundan geçirdi? Tabii ki Hayır… Ülkesinde faaliyet gösteren terör örgütü bağlantılı dernekleri mi kapadı? Zinhar hayır. Bu örgütlerin ülke içinde serbestçe propaganda yapmasını mı yasakladı? Yoo, hiç öyle bir şey yapmadı. Keza Finlandiya da bu konularda somut bir adım atmadı” dedi. (...)Ve karşı tarafın pozisyonunda en ufak bir kıpırdama olmadığı halde, Türkiye pozisyonunu 180 derece değiştirdi. Bir gün içinde ‘Asla giremezler’den, ‘Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz’e geçti” yorumunu yaptı.
Madrid’de bir anda kuzu kesildi
İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu da iktidarın dış politikalarını yüreklerine tuz basarak desteklediklerini ancak gelişmelerin, iktidarın söylediklerini doğrulamadığını belirtirken, “Biz sizi Mısır’da takip ettik. Mursi’yi Sisi’ye nasıl teslim ettiğinizi de gördük.” sözlerini sarf etti.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise iktidarın dış politikada, söylemlerine uygun hareket etmediğini öne sürerek, “Aylarca Türkiye’ye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda içeride hamaset çekip sonra Madrid’e gidip Biden ile yüz yüze gelince buna ‘evet’ denilmesini çok sağlıklı bulmuyoruz. Eğer bir anlaşma yapılmışsa Sayın Kurtulmuş gelsin, bizce mahsuru yok, Meclis’i bilgilendirsin. Ne söz alındı, ne taahhütte bulunuldu? Bilmiyoruz. Aylarca efelenildi, Madrid’de bir anda kuzu kesildi.” ifadelerini kullandı.
NATO kartını kaybettik
İYİ Parti lideri Meral Akşener de, “İsveç ve Finlandiya nezdinde, herhangi bir somut gelişme olmaksızın attığı bu imza, maalesef, ülkemizin çıkarlarıyla bağdaşmayan bir tavizdir. Türkiye, elindeki NATO kartını kaybetmiş bir biçimde, itirazlarını sürdürmek ve haklı davasını anlatacak, muhatap aramak zorunda kalacak” diye konuştu.
TBMM - aa