"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sakin ve kadim bir sofra: Umman

18 Kasım 2025, Salı 00:17
Umman; şatafatsız şehirleri, temiz camileri, güvenli ve aile merkezli hayatıyla, İslâm kültürünün yaşandığı huzurlu bir ülke.

YENİ ASYA - Dr. Nurenda Yaşar Coşkun
[email protected]

Her ülke, bir insan gibi... Diliyle, karakteriyle, geçmişiyle, şimdisiyle tam bir insan. İnsan kadar özel ve insan kadar birbirinden farklı. Ehadiyet, insanlarda olduğu gibi milletlerde, ülkelerde de tecellî ediyor. Bazı insanlar, kendilerindeki bu ehadiyet tecellîlerini büyük bir titizlikle korurken, bazıları ise “rağbet edilen” olma uğruna feda ediyor. Ülkelerde de aynı durumu görüyorum bazen. 

Şatafatsız ihtişam

Diğer Arap ülkelerinden farklı olarak, Umman’ın kendini gösterme, şatafat ve lüks düşkünlüğünün olmayışı, beni ilk etapta etkileyen yönlerinden biri oldu. Havaalanından şehir merkezine doğru ilerlerken açıkçası gözüm büyük gökdelenler, devasa ışıltılı binalar aradı ancak sakin, gürültüsüz bir şehir, yaygın ve ferah bir şehir planlaması, güzel, bakımlı ve normal boyutta binalar görünce kendi kendime “bu ülke farklı” dedim ve tanışmaya değer.

Umman’ın kokusu

Umman, kendini bana tanıtırken çok yönlü tanıttı. Bu yönlerden biri de hiç şüphesiz koku oldu. Havaalanından itibaren şehrin hemen hemen her yerinde “lüban” dedikleri bir koku hissediliyor yoğun şekilde. Lüban kokusu, o bölgelerde yetişen ‘frankincense’ denilen bir ağaç reçinesinin tütsü olarak yakılıp kullanılması ile elde ediliyor ve oteller dahil her yerde bu tütsülerden mevcut. İlk etapta çok keskin ve ağır bir koku olarak nitelendirsem de zamanla alıştım ve özleyeceğim bir koku olduğunu düşündüm. Bu yüzden de Maskat’ın her çarşısında satılan bu reçinelerden aldım numune olarak. Bu özel koku beni her defasında oraya götürecekti çünkü.

Maskat’ın camileri çok temiz

Müslüman ülkelerde cami gezmek, hem insanları gözlemlemek ve etkileşime girmek, hem de ülkenin ibadethanelere verdiği kıymet ve ihtimamı görme açısından benim için önemli. Ülkedeki ilk günümüz cami ve çarşıları keşifle geçti. Maskat’ta camiler şehrin en güzel ve temiz yerleri. Genel olarak Arap ülkelerinin çoğunda imrendiğim ve ülkemizde de olmasını arzu ettiğim bir sünnet; camilerin temiz ve bakımlı olması. Her camide, en az beş altı tane görevli var. Büyük camilerde daha fazla olabilir ve cami bahçeleri ile ilgilenenler buna dahil değil. Camiler kadar bahçeleri de düzenli, temiz ve güzel. Camilerin otoparkı, toplantı salonları, geniş ve güzel bahçeleri var. Özellikle ülkeyi ziyarete gelen gayr-i müslim turistler açısından camilerin bu denli güzel ve temiz olmasının önemli olduğunu düşünüyorum.

Umman, zannedildiğinden farklı

Turist demişken, Batılı çok fazla turist var. Avrupalı turistlerin Umman’ın kültürel ve doğal güzelliklerini görmek için ülkeye rağbetini görünce yine düşünmeden edemedim. Ülkemde birini çevirip Umman hakkındaki fikrini sorsam, pis, geri kalmış, bedevî bir Arap ülkesi zannetmeleri çok tabiî. Koca bir toplumu önyargı ve özenti yüzünden cahil bırakmak, hayalî bir Doğu ve Batı toplum algısına hapsetmek bu ülkeyi seven birinin yapacağı iş ve icraat olamaz, her neyse...

Sessiz ve tarafsız

Umman’da bir sakinliğin göze çarptığından bahsetmiştim. Önce bu durum hoşuma gitse de sürekli yoğun bir gündeme alışmış bünyem daha sonra bunu sorgulamaya başladı. Meselâ neden Filistin ile ilgili tek bir yazı, pankart, bayrak olmaz? Yanı başındaki Yemen’de her gün füze patlarken burası nasıl böyle sakin olabilir? Anlamak zor gerçekten. Ülkenin dış politikası da aynı kendisi gibi, sakin ve tarafsız. Sanki hiçbir şeye bulaşmamaya çabalıyormuş gibi. Ülkenin elli yıl hüküm süren kralı Sultan Qabus bin Said her ne kadar ülkeyi istikrar ve irtifa kazandırsa da dış politikada ‘Belâdan uzak dur’ anlayışını benimsemiş sanırım. Aslında ülkenin sembolü olan khanjar (hançer) savaşçılığı, cesareti simgeliyor. Böyle simgeye sahip bir devletin savaş ve kargaşada uzak durması da ayrı bir merak konusu. Yeni başa geçen sultan nasıl bir yol izler bilmiyoruz tabiî. Burada kısa süre kalsam da ülkemdeki mücadeleci tavrı özledim gerçekten. Bir başkasının acısını, uğradığı zulmü görebilmek ve en azından buna ses çıkarabilmek çok kıymetli.


Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in -Aleyhissalatu Vesselam- Umman halkına mektubu.

Güvenli bir aile ülkesi

Ülke, sıcak bir ülke ve böyle olunca gece saatleri önem kazanıyor. Aileler akşam vakti çocuklarıyla parklarda, açık havada oturuyor genelde. Kafe kültürü yok. Şehir merkezinde parklar daha çok kullanılırken, kırsalda sandalyelerine oturmuş ve bir ateş yakıp, etrafında sohbet eden erkek grupları göze çarpıyor. Ülkenin genelinde güvenlik sıkıntısı, başıboş ve serseri tipler yok. Bir aile ülkesi âdeta, tabiî bunda İslâm’ın ve tesettürün etkisi büyük. Özellikle vakit namazlarında, namaza aileleriyle birlikte gelmeleri, yaşı küçük çocukların dahi başörtüsü takıp namaz kılması, birçok okul servisinde gördüğüm tesettürlü çocuklar bir İslâm ülkesinde görülen ve görülmesi gereken manzaralar. Halkın yüzde beşi Hindu ve halkın tamamı tesettürlü değil ancak yine de ülkede teşhirciliğin olmayışı, evliliği geciktirmeme ve aile mefhumunun önemi içtimaî hayata öyle tesirli yansımış ki, bu güven ortamını şehirde, gece dahi hissedebiliyorsunuz.

Vadileri meşhur

Yine diğer Arap ülkelerinden farklı olarak vadileri ve doğal güzellikleri mevcut. Sadece çölden ibaret değil. Maskat’a iki saat mesafede Wadi Al Shab en çok ziyaret edilen vadilerinden biri. Bu vadilerde yürüyüş yolları, suya girilebilen yerler de mevcut. Vadiler hem bitki örtüsü, hem de canlı çeşitliliği açısından çok zengin ve turistlerin en çok ziyaret ettiği yerler arasında. 

Tarihî Nizwa Kalesi

Umman’ın tarihî şehri ve daha önceki başşehri Nizwa da ayrı güzellikte ve otantikliğini korumuş bir şehir. Burayı yıllarca Ya’ruba hanedanı yönetmiş ve Nizwa’yı Umman’ın başkenti yapmışlar. Hatta 17. yüzyılda Nizwa’yı Portekizlilere karşı koruyarak Umman tarihinde büyük bir direnişe vesile olmuşlar. Nizwa Kalesi sadece tarihî bir yapı değil, içinde birçok gizli savunma ve mühendislikler barındıran bir kale. Öyle ki kaleyi gezerken âdeta bir labirentte gibi hissettik. Kaledeki bazı kapıların hemen eşiğine tuzak amaçlı derin kuyular koymuşlar ve birbirine bağlanan gizli tüneller sistemi var. Bu tünellerin bir kısmı vadilere veya imamlara ait evlere çıkıyor. Kale içinde gizli su kanalları mevcut. Kuşatma altında dahi suyun kesilmesini önleyecek şekilde yapılmış. Kaledeki kulelerin gölgeleri, günün saatlerini belirlemede kullanılıyormuş. Bu sayede imamlar ve askerler namaz vakitlerini belirliyorlarmış. Nizwa kalesi sadece askerlerin bulunduğu bir kale değil, aynı zamanda İbadi mezhebi imamlarının karargâhı niteliğindeymiş. 

Umman’ın ilk sahabesi

Umman’da bahse medar çok fazla konu var, ama bana göre en önemlisi buranın İslâm’ı kabul edişi ve buradaki ilk sahabe olan Mazin bin Ghadubah (ra). İslâm’dan önce Umman, deniz ticareti ile ünlü yerel Arap kabileler tarafından yönetilen bir bölgeymiş. Dönemin en güçlü kabilesinin liderleri iki kardeş olan Ceyfer ve Abd bin Celendi kardeşlermiş. Hicretin 8. yılında Efendimiz (asm), Umman’a Amr bin As (ra) aracılığı ile İslâm’a davet mektubu gönderince, kardeşler bu daveti kabul ederek İslâm’ı kabul etmişler. Bu kabulden sonra Umman halkı da büyük oranda İslâm’a girmiş. İslâm, Umman’da savaşsız bir şekilde yayılmış. Halktan ilk Müslüman olan kişi Mazin bin Ghadubah (ra), bizzat gidip Efendimizi(asm) görüp Müslüman olmuş bir sahabedir.

Seyahatin meyvesi

Daha önce adını bilmediğim bir sahabe ile tanışmak ve onun hayatını öğrenmek bir gezinin en kıymetli meyvesi bana göre. Mazin bin Ghadubah (ra) da öyle oldu benim için. Hâsıl-ı kelâm Umman gerçekten diğer Arap ülkelerinden farklı ve çok yönlü bir ülke. Umman hakkında yüzlerce kitap okuyup tüm bu bildiklerimden daha fazlasını öğrenebilirim lâkin “Umman’ı hissetmek” derseniz, gidip görmekten başka bir çare yok gibi gözüküyor. 

Okunma Sayısı: 230
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı