TÜRKİYE’NİN 5816 SAYILI "ŞAHSA ÖZEL" KANUN İÇİN YAPTIĞI ADLÎ YARDIM TALEPLERİ, ALMANYA, ABD VE DÖRT AVRUPA ÜLKESİ TARAFINDAN “İFADE HÜRRİYETİ” KAPSAMINDA SAYILARAK REDDEDİLDİ.
RED GEREKÇESİ: İFADE HÜRRİYETİ - HUKUKİ BİR UYUMSUZLUK TABLOSU
Altı ülke aynı gerekçeyi sundu: İfade hürriyeti
Adalet Bakanlığı verilerine göre Türkiye, 5816 kapsamındaki dosyalar için Almanya, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Avusturya, Hollanda ve Polonya’dan adlî yardım istedi. Bu ülkelerin tamamı talebi reddetti. Ret gerekçesi ise, “İlgili ifadeler demokratik ülkelerde suç teşkil etmemektedir. Kişiye yönelik eleştiriler ifade özgürlüğü kapsamındadır” olarak açıklandı. Bu cevap, 5816’nın uluslararası hukuk bakımından da sorunlu olduğuna işaret ediyor.
10 yılda 39 ret: Hukukî bir uyumsuzluk tablosu
Bakanlık kayıtlarına göre son on yılda yapılan adlî yardım başvuruları 39 kez sonuçsuz kaldı. Avrupa ülkeleri ve ABD, ret kararlarında Ceza İşlerinde Karşılıklı Adlî Yardım Avrupa Sözleşmesi’nin 2/b maddesine atıf yaptı. Bu madde, “siyasî nitelikli suçlar” ve “ifade özgürlüğü kapsamındaki fiiller” için işbirliğini zorunlu kılmıyor. Bu istisnanın kullanılması, 5816’nın evrensel ifade hürriyeti standartlarına aykırı bulunduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Kişiye özel kanun olamaz
Kanun, sadece bir kişiyi “koruma” amacı taşıması sebebiyle yıllardır “kişiye özel kanun”, “şahıs kültü oluşturma” ve “ifade hürriyetini sınırlama” eleştirilerinin odağında bulunuyor. Demokratik hukuk devletlerinde hiçbir kişi, makam veya siyasî figürün eleştirilmezlik zırhına sahip olamayacağı ifade ediliyor.
Yeni Asya - Nurseza Parlakoğlu