Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mehmet KARA

Şifre: 28 Ağustos



Bugün cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tur oylaması yapılacak. Ancak ilk turda olduğu gibi, bu turda da 11. cumhurbaşkanın seçilemeyeceği görülüyor. Salı günü yapılacak üçüncü turda Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Köşk’ün yeni sakini olacağına kesin gözle bakılıyor. Son aylarda yaşanan sıkıntılara, gerginliklere, tartışmalara bakıldığında yine de temkinli olmakta fayda var. Ancak, 22 Temmuz seçimlerinden önceki hava pek gözlenmiyor. En azından ilk turda 367 krizi yaşanmadı, diğer turlarda bu krizin yaşanmayacağı görülüyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimin ilk tur oylamasındaki heyecansızlık gözlerden kaçmıyordu. Bir ülkenin en yüksek makamına seçim yapılırken, Meclis’te basın, dinleyici locaları, askerî ve yargı organları ile yabancı diplomatların ilgisizliği ve heyecansızlık dikkat çekiciydi. Sadece bir diplomat ilk tur oylamayı izlerken, seçim sonuçları bitmeden onun da ayrılması enteresandı. Meclis bahçesindeki “medya çadırları” bu heyecansızlığı bir nebze olsun renklendiriyor. Ancak önümüzdeki Salı yapılacak üçüncü tur oylama hayli heyecanlı geçeceğe benziyor.

16 Mayıs’ta görev süresi dolan Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer, yaklaşık 100 günden fazladır bu görevini sürdürürken, bu sürece nasıl gelindi kısaca hatırlamakta fayda var. Tarihî olaylara sahne olan bu süreçte, AKP’nin süreci iyi yönetememesi ve CHP’nin gerginlik üzerine kurduğu politikalar sıkıntılı günlerin yaşanmasına sebep oldu. 27 Nisan’da yapılacak ilk oylama öncesi Yargıtay eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, o güne kadar kimsenin aklına gelmeyen bir 367 meselesi icat etmiş, CHP de buna mal bulmuş mağribi gibi sarılmıştı. 352 milletvekili bulunan AKP, başta buna itibar etmezken, CHP konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşımış, Mahkeme de ilk tur oylamayı iptal etmişti. Aynı gece Genelkurmay’ın internet sitesindeki e-muhtıra olayları geri dönülemez bir boyuta taşımış ve erken seçim kararı alınmıştı.

Şimdi, gelinen noktada geçmişten az da olsa ders alan CHP, bir yandan seçimleri boykot ederken, diğer yandan cumhurbaşkanı seçimlerinin “meşru” olduğunu söylüyor. Baykal, “Köşk seçimi meşrudur, sonuca saygı duyacağız” sözünün ardından, Gül’ün–seçildiği takdirde-bazı programlarını boykot edeceğini şimdiden duyuruyor. Yani, gerginlik üzerine kurduğu politikalarını devam ettirme niyetini ortaya koyuyor.

MHP, Meclis Başkanı seçimindeki uzlaşmacı tavrını-kendi adayına oy verse de-Meclis’e girerek devam ettirirken, CHP listelerinden Meclis’e giden DSP, CHP’nin tepkisine rağmen aday gösterip oylamaya katılıyor. DTP ise, ilk turda boş oy kullandı, ancak bugünkü oylamada sürpriz yapıp Gül’e oy verebilir. DTP’nin oy vermesi halinde dahi Gül’ün bugün de seçilmesi zor görünüyor.

27 Nisan bildirisini internet sitesinde yayınlayan Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, 12 Nisan’ın arkasında olduğunu söylüyor, ancak 27 Nisan e-muhtırası ile ilgili sorulara esprili cevaplar veriyor. Gönlünde askerin müdahalesini isteyen çevrelerin aksine sessiz kalmayı tercih ediyor ve “Konuşmuyorum. Dükkân kapalı! İşim vardı, dükkânı kapadım” diyerek esprili bir şekilde soruları geçiştiriyor.

Gül’ün adaylığına karşı çıkıp meydanları dolduran sivil toplum kuruluşları, bugün böyle bir hareket içinde olmayacaklarını duyuruyorlar. Cumhuriyet mitinglerinin düzenleyicilerinden Türkan Saylan, “Amacımız ortalığı karıştırmak değil” diyor ve ekliyor “Son derece sabırlı, anlamlı, makul ve bilimsel düşüncenin egemen olduğu bir bekleyiştir bu. Şu anda yapılacak bir şey yok. Asarım, keserim, diyecek halimiz de yok. Akıllı insanlar olarak sabırla bekleyip göreceğiz” derken, geçen dönemde yapılanların akıl dışı mı olduğunu akıllara getiriyor.

Şu anda görülen manzara böyle… Böyle bir ortamda bugünkü 2. tur oylama yapılacak.

İlk aday olduğunda 353 oyla cumhurbaşkanı seçilemeyen Gül’e, şimdi 341 oy almasına rağmen cumhurbaşkanı gibi davranılıyor. Yani, 353’le cumhurbaşkanı seçilememişti, şimdi 276 oy alsa dahi Köşk’e çıkacak gibi görünüyor. Kendini “Terhis beklerken askerliği uzayan askere” benzeten Sezer’in veda turları da bunu gösteriyor.

Seçim sonuçları halkın iradesini ortaya koydu. Bu tarihten sonra da halkın seçtiği milletvekilleri cumhurbaşkanını seçecektir. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra da herkesin ona saygı duyması gerekiyor. Bu demokrasinin gereğidir. Yeter ki, her şey demokrasi içinde gerçekleşsin.

Her zaman söylediğimiz gibi, her durumda demokrasi kazanmalı…

24.08.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (22.07.2007) - “Ne yaparsın işte fani dünya” mı?

  (21.07.2007) - Kutuplaşmaya değil, uzlaşmaya

  (16.07.2007) - Kulaklara küpe olacak analizler

  (15.07.2007) - “Ver oyunu MHP’ye gitsin CHP’ye...”

  (14.07.2007) - Ders alındı mı acaba?

  (09.07.2007) - Belirsizlik

  (08.07.2007) - Milletin seçim beyannamesinde neler var?

  (07.07.2007) - İpin ucu kaçtı

  (01.07.2007) - Başörtüsü konusunda yan çizenler

  (30.06.2007) - Çorba iyi karıştırılmıyor

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri