Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 25 Ekim 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

İsmail BERK

Güneydoğuya bakış



Güneydoğu meselesinin, terör ve Kürt orijinli iki kavram etrafında yorumlanması, teşhis konması ve buna göre lehte aleyhte görüş ve yaklaşımların ortaya çıkması, problemin kaynağını ve çerçevesini değiştirmektedir.

Güneydoğunun ekonomik, sosyal ve kültürel problemleri ile taleplerini, etnik temelli Kürt bölücülüğünden ve terör merkezli PKK zemininden ayırmak gerekir.

Yıllar yılı “Kürt meselesi” denmesinin sakıncalı hâli ile problemleri görmezden gelen resmî ideolojinin sıkıntıları adlandırmada bile içine düştüğü belirsizlik, sosyolojik bir vakayı derin, içinden çıkılmaz ve girift bir noktaya getirmiştir.

Kürt bir vatandaşın kendini Kürt olarak tanımlaması, ana dilini ve kültürünü bilmesi, hatta bu konuda desteklenmesi normal bir demokratik süreç olarak tanımlanırsa, PKK terörü ve Kürt ırkçılığından ayırıcı bir yapı öne çıkar.

Kürt söylemli mesajlar, eğer birliği zorlaştırıcı, ülkeyi kaosa sürükleyici bir siyasî açmazın parçası, Türk halkına ve diğer unsurlara karşı bir nefret ve tepkinin adresi olmuşsa, bu yıkıcı ve bölücüdür.

Yukarıda belirtilen iki farklı kategori ve yaklaşım, iç içe algılanırsa, bölgesel tahrik kalıpları karşısında yeterince etkili olunamaz.

Üstelik bölge halkının yüzde doksanın üstündeki kahir ekseriyeti, meseleye Kürtçü bakış ile bakmamaktadır. Teröre karşıdır. Kürt ve terör uzantılı siyasî hareketin ve söylemlerin mağdurudur ve bunu birebir yaşamaktadır.

Keza, batı da doğunun mağdurudur. Gelir kaynaklarının teröre gitmesi, yatırım hızının kesilmesi, ekonomik istikrarın sendelemesi, başlıca sosyal risk alanlarını arttırmaktadır.

Ayrıca bölge halkı dindardır. Muhafazakârdır. Âdet ve gelenek bağlamında, daha tutucu ve içine kapanıktır. Marksist bir ideolojinin yıllar yılı gayretine rağmen toplumu yanına alamadığı da bir gerçektir.

İdeolojisi Marksizm olan bir siyasî hareketin ve terör örgütünün, kendine seçtiği argüman, Kürt kartıdır. Kürtler üzerinden ve Kürtlere zarar vererek siyasî bir terör hareketi teşekkül etmiştir. Şiddet merkezli Stalinist bir ceberutluktur.

Bölge vatandaşına ve olaylara böyle bakıldığı zaman, Türkçü ve milliyetçi vurguların bölgeyi rencide eden genellemeci tutumlarından da uzak durmak gerekiyor.

Bölge halkı, Marksist ideolojinin Kürtçü versiyonunu tasvip etmediği gibi, Kemalist versiyonun kendine özgü dayatmacı ve ırkçı tarzını da makul görmemektedir ve soğuk durmaktadır.

Bölgenin millî hassasiyetler ortalaması, diğer bölgelerden geri değildir. Ancak başı duvara vurulmuş bir bölgenin sersemleşmiş, eğitim ve ilgi mahrumu fakir halinin ne denli tahrik ve aldatmalara açık olduğunu da düşünmek gerekir.

Uzun lafın kısası, Kürt, Kürtçü, terörist, güneydoğu gibi dört ayrı noktayı birbirine bağlamak, aynıymış gibi göstermek, oyuna gelmenin ve birbirini anlamamanın yolunu açar.

Bir kavram kargaşası yaşanıyor. Bunların tarihî, siyasî, dinî, millî, ahlâkî, vatanî ve mahallî durumları ile sınır ve komşu şartları ayrı ayrı tahlil edilmelidir.

Sacın ayaklarında, demokrasi, güvenlik ve ekonomi üçgeni sağlanamazsa, siyasî demeçler, uluslar arası güç dengeleri ile Irak batağının menfî etkileri, çözümün parçası olsa da, kökten çözüm için yeterli değildir.

Milletin dinî hassasiyetleri, ülke birliğinde olmazsa olmaz bir faktör olması; eşitlik, adalet ve muhabbet etkilerini hissettirecek eğitim, kültür ve sosyal yaklaşımları arttıracak atak adımlarla mümkün olur.

Ülkeyi sakinliğe, esenliğe kavuşturacak akl-ı selim sahibi ve muhabbet merkezli, cehaletin kabaran ayranı olmaktan uzak, makul, müdebbir ve teskin edici rehber fikirlere ve kendini aşmış mütehammil devlet adamlarına ihtiyaç var.

Haklı olmak, ülkenin selâmetini düşünmekle eşdeğerdir. Bunun yolu da, demokrasi içinde birlik ve farklılık içinde bütünlüğü sağlamaktan geçiyor.

Çınar devlet, Osmanlı böyle başarmıştı. Tecrübe geçmişimizde saklı.

25.10.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.10.2007) - Terör neden tırmanışa geçti?

  (23.10.2007) - Terör belâsı

  (22.10.2007) - Tezkerenin düşündürdükleri

  (21.10.2007) - Bismillah

  (18.10.2007) - CHP, ayakkabı çıkarabilir mi?

  (17.10.2007) - Referanduma “evet”

  (16.10.2007) - Sonuçları sorgulamak

  (15.10.2007) - Bu günde bayram

  (14.10.2007) - Yola hazırlanmak

  (11.10.2007) - Allah herkese nasip etsin

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri