Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Süleyman KÖSMENE

Kısa kısa



Abdullah Bey:

*“İktisat nedir? Dinimizde iktisat etmenin yeri ve önemi nedir?”

Sözlükte tutumlu olma, tasarruf, biriktirme, artırma, aşırılıklardan uzak durma, orta yolda olma, itidal üzere olma, uygun davranış ve hareket, ekonomik davranma mânâlarına gelen iktisat, dinimizin önemle üzerinde durduğu ve teşvik ettiği bir güzel davranış biçimidir, bir ahlâkî ve ekonomik güzelliktir.

İktisat cömertliğe, sehâvete, hayra, ikrama ters olmadığı gibi; cimrilik, pintilik, hısset ve mal tutkunluğu anlamlarında da değildir.

Kur’ân; iktisatlı ve tutumlu olmayı, aşırılıklardan kaçınmayı ve orta yoldan gitmeyi teşvik eder: “Eğer onlar Tevrat’ı, İncil’i ve Rablerinden onlara indirileni (Kur’ân’ı) doğru dürüst uygulasalardı, şüphesiz hem üstlerinden, hem de ayaklarının altından yerlerdi (yeraltı ve yerüstü servetlerinden istifade ederek refah içinde yaşarlardı).—Onlardan aşırılığa kaçmayan (iktisatlı, mutedil) bir zümre vardır; fakat çoğunun yaptıkları ne kötüdür!”1 Bir diğer âyette ise; “Onları sağ salim karaya çıkardığımız zaman bir kısmı orta yolu tutarlar”2 buyurulmuştur. Peygamber Efendimiz de (asm), “İktisad eden (tutumlu olan), aile belâsı çekmez”3 buyurmuştur.

“Yiyiniz, içiniz; fakat israf etmeyiniz”4 âyetinin tefsirinde yedi nüktede iktisadı işleyen ve iktisadı ders veren Bedîüzzaman Hazretleri, Kur’ân’ın iktisadı kesin bir dil ile emrettiğini, israftan kaçınmayı da açık biçimde yasakladığını bildirir. Bedîüzzaman’a göre, israf ve savurganlık şükre zıttır. Çünkü Allah’ın nimetlerini saçıp savurmak, onları hafife almak demektir. Oysa iktisat, yani tutumlu olmak, manevî bir şükürdür ki, Allah’ın nimetlerine karşı ticaretli bir hürmet ve saygı mânâsı taşımaktadır.5

***

Musa Bey:

*“Bizimle gönderilen selâmı yerine ulaştırmanın hükmü nedir?”

Selâmı vermek veya göndermek sünnet; verilen veya gönderilen selâmı almak “farz” hükmündedir. Selâmı taşımak da böyle bir dinî vecibeye hizmettir. Şu âyetlere bakalım:

* “Ey iman edenler, kendi ev ve odalarınızdan başka yerlere sahipleriyle birlikte olmadan ve selâm da vermeden girmeyin.”6

* “Evlere girdiğinizde evde bulunanlara Allah tarafından hoş, mübarek ve pek güzel bir sağlık dileği olmak üzere selâm verin.”7

* “Size bir selâmla selâm verildiği zaman, ona ya daha güzel bir selâm ile veya aynısıyla karşılık verin.”8

Selâm vermekle Müslüman hakkında Allah’ın huzur ve saadet vermesini dilemiş olmaktayız ki, bu mânâsıyla selâm bir Müslüman’ın Müslüman’a yapacağı fevkalâde bir iyiliği ve duâsı demektir.

Diğer yandan, selâm Allah’ın isimlerindendir. Kullarını tehlikelerden salim kılan, mahlûkatına esenlik, huzur ve selâmet veren Allahü Zülcelâl (cc), Selâm’dır9. Cenâb-ı Hakkın Kendi Zât-ı Akdes’i her türlü eksikliklerden ve noksanlıklardan salim ve münezzehtir.

Kur’ân, Cennete giren insanlara Rabb-i Rahîm’den “selâm” geleceğini ve bu selâmın onları eşsiz bir huzur ve esenliğe sevk edeceğini bildirir.10 Esasen Cennet Dârü’s-Selâm’dır, yani selâm yurdudur.

Bir tanıdığımız bizimle birisine selâm gönderdiğinde biz bu selâmın taşıyıcısı hükmündeyiz. İki dostun selâmlaşmasına vesile olmak, arada uhuvvet köprüsü olmak, dostumuzun kendi dostuna bizimle ulaşması elbette amel-i sâlihtendir. Bu durumda dostun selâmı üzerimizde dostun bir emanetidir. Bu emaneti yerine ulaştırmamız gerekir. Çünkü emaneti korumak ve riayet etmek vazifemizdir.

Dipnotlar:

1- Mâide Sûresi: 66; 2- Lokman Sûresi: 32; 3- Müsned, 1/447; 4- A’râf Sûresi: 31; 5- Lem’alar, s. 143; 6- Nûr Sûresi, 24/27;

7- Nûr Sûresi, 24/61; 8- Nisâ Sûresi, 4/86;

9- Haşr Sûresi, 59/23; 10- Yâsîn Sûresi, 36/58

08.03.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.03.2008) - Çeşitli sorular

  (06.03.2008) - Azapta tecellî eden adalet

  (05.03.2008) - Zerreler âleminde baş döndürücü itaat

  (04.03.2008) - Mü'minin niyeti amelinden hayırlıdır

  (02.03.2008) - Bid'at üzerine

  (01.03.2008) - Zahmette rahmet vardır

  (29.02.2008) - Gayr-i müslimle selâmlaşma

  (28.02.2008) - Anne ve babaya iyilik

  (27.02.2008) - Allah işitir

  (26.02.2008) - Vahdetü'l-Vücud ve Vahdetü'ş-Şuhud meslekleri

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri