Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mustafa ÖZCAN

Bizans gözüyle bakmak



İnternette sörf yaparken bermutad Ürdün’de yayınlanan Es-Sebil dergisine bir göz attım. Orada Ortodoks Arnavut yazar Ben Blushi’nin “Të jetosh në ishull” (Ada’da Yaşamak) kitabıyla ilgili bir habere rastladım. Selman Rüşdilik bu kitap ile alâkalı olarak Arnavut Müslümanlar bir bildiri yayınlamışlardı ve bildirinin dibacesinde şöyle deniliyor: “Ben Blushi’nin “Të jetosh në ishull” (Ada’da Yaşamak) adlı romanının medya tarafından fazlaca önemsenmesi, Arnavutluk İslâmî dernekleri tarafından üzüntü ve kırgınlıkla karşılanmıştır. Kitabın tanıtımında ülkemizdeki dinler arası beraberliğe vurgu yapılmasına rağmen, kitabı okuduğumuzda, gizliden gizliye, bunun tam aksinin ifade edildiğini görmekteyiz. Kitabın neredeyse tamamında dinimize yönelik iftiralarda, karalamalarda bulunulmuş ve bunun da ötesinde bütün Arnavutların sembol ve millî özellikleri dışlanmıştır. İlk olarak, eser İslâm hakkında aslı ve astarı bulunmayan birçok şeyden bahsetmekte; böylece İslâm hakkında kötü bir imaj oluşturmaktadır. Bu romanda, Müslümanların kutsal kitabı olan Kur’ân-ı Kerim, yasak koyan bir kitap olarak nitelendirilmekte ve bizzat Muhammed (asm) tarafından yazıldığı, dolayısıyla İlâhî vahiy mahsulü olmadığı söylenmektedir. Kitap aynı zamanda dinimizdeki birçok olayı yanlış naklederek İslâm hakkında önyargı oluşturmakta ve bunu imaj zedeleyici bir tarzda yapmaktadır. İkinci olarak, eser imanî ve dinî sembolleri aşağılamakta ve Müslümanları büyük bir ahlâkî eksiklikle itham etmektedir. Müellif İslâm’ın sadece bazı uygulama ve ayinlerini değil, aynı zamanda hiç çekinmeden Hazreti Muhammed’in (asm) şahsiyetini de karalayıp, onu farklı terimlerle suçlamakta ve dalga geçmektedir. Bu romanda özellikle Arnavut Müslümanlar, Hıristiyanlara karşı nankörlükle, barbarlıkla, baskıcılıkla, haydutlukla, medeniyetsizlikle ve sahtekârlıkla suçlanıyor. Söz konusu roman, diğer kavim ve ırklar için de büyük ölçüde rahatsızlık vericidir. Üçüncü olarak, eser Arnavut tarihini deforme etmektedir. Kitapta Arnavutların tarihî figürlerine, millî sembol ve değerlerine olumsuz bir perspektifle bakılmaktadır. Bu eserin Arnavutlar arasında gayet olumsuz ve provokatif bir etki doğuracağı Arnavutluk Müslüman Dernekleri tarafından ifade edilmektedir. Müellif kitabında, bir Müslüman’ın en önemli fenomenlerinden olan din duygusunu bilerek ve kasten aşağılamaktadır. Bu şekilde farklı din mensupları arasında kin ve nefret aşılamakta; Arnavutların en saf ve en ciddî kültürel ve ruhî değerlerine, dinler arasındaki yaşayış beraberliğine saldırmaktadır...”

***

Kitap büyük ölçüde İslâma hakaretten ibaret. Zaten hakaret maksadıyla yazılmış. Arkasında bir takım Batılı mahfillerin olduğu söyleniyor. İsmail Kadare, İbrahim Rugova, Adem Demaçi gibi sözde Müslümanlar reddi miras yaparsa elbetteki bu tarz Bizans gözlüğü takmış Arnavut Ortodokslardan da ancak bu beklenirdi. Kitapta İslâmiyetin bin yıldır kolera gibi kılıç kabzasıyla yayıldığı ileri sürülüyor. Yazara göre, İslâmiyet Asya kaynaklı bir şiddet ve töleranssızlık dinidir. Arnavutların mazisinin Hıristiyanlık olduğunu ve Avrupa’ya bağlanmak için eski dinlerine dönmeleri gerektiği de savunuluyor. Kitaptaki en ilginç iddialardan birisi de Arnavutların Türklerin zoruyla Müslüman olduklarının ileri sürülmesidir. Türkler zorlamışlar Arnavutlar da Müslüman olmuşlar. Sırplar da aynı şeyi Boşnaklar için söylemiyor muydu? Radovan Karadziç bir taraftan katliâm yapıyor, bir taraftan ad Boşnaklara ‘eski dininize dönün’ diye çağrıda bulunuyordu. Ortodoks Arnavutlar ve onun ötesinde Katolikler, Müslüman Arnavutları Hıristiyanlık haziresine çağırırken Sırplar da Boşnaklara aynı daveti yapıyorlardı. Ortadoks yazar bunu yapıyor da Katolikler boş duruyor mu? Ortodoks Sırpların daimî destekçisi olan Rus basınında da bu iddiaları doğrulayan birçok haberler yer alıyor. Bu haberlere göre Vatikan, Kosova’daki Müslümanları Katolikleştirme planını uygulamaya başladı. Örneğin, Kosova medyasının aktardığı ve Rusya’nın Profil dergisinde yayınlanan bir habere göre, Vatikan misyonerlerinin, Kosova’da Müslümanları Katolikleştirmek için çeşitli etkinlikler yürüttüğü belirtiliyor. Katolik dünyası için önemli bir gün olan “Yeniden Diriliş” gününde, Kosova Katolik Kilisesi Piskoposu Dode Gjergji’nin “Kosova Müslümanlarının, İslâmlaştırılmış Katolikler olduklarını ve zamanında zorla dinlerinin değiştirildiği” sözleri de haberin doğruluğunu kuvvetlendiriyor.

***

Ben bütün bunları garipsemiyorum. Kimse ayranım ekşi demez. Madem İslâmiyet herkesi zorla Müslümanlaştırıyordu neden Romenler veya Rumlar gibi diğerleri istisna edildi? Arnavutlar Ben Blushi’nin bakış açısını Bizans bakış açısı olarak tasvir ediyorlar. Bizans kalıntılarının bu bakış açıları tabiidir ve kendilerine de yakışır. Ama garibime giden bizim kisvemizde dolaşan birilerinin de bu iddiaları paylaşması ve bu topraklara ve fetihe Bizans gözüyle ve gözlüğüyle bakmasıdır. Sözgelimi Erdoğan Aydın gibiler ‘Türkler Nasıl Müslüman Oldu?’ gibi kitaplarla aynen Bizans ve onların son varisleri Ben Blushi gibilerinin bakış açısını yansıtmaktadırlar. 28 Şubat Paşası ve Cumhuriyet yazarı Doğu Silahçıoğlu da aynen bu bakış açısını paylaşmaktadır. Silahçıoğlu Türklerin katliâma uğrayarak zorla Müslümanlaştırıldıklarını iddia etmişti. Bunun Kürt versiyonu da vardır. Bunu da Mehdi Zana gibiler seslendirmiş ve bir Kürt Adem Demaçi’si olan Mehdi Zana da Kürtlerin İslâmiyet yüzünden geri kaldıklarını söylemiştir. Halbuki İslâmiyet kendisini benimseyen bütün milletleri sahiplendiği nisbette payidar etmiş ve yüceltmiştir. Tek istisnası Kürtler veya Arnavutlar mıdır? Velhasıl fethe rağmen hâlâ içimizde Bizans bakış açısından kurtulamayan bedbahtlar vardır.

28.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.05.2008) - Ahmet Raysuni ve maslahat

  (26.05.2008) - Tanzimat aydını

  (25.05.2008) - ABD’nin çöküş tarihi

  (24.05.2008) - Esad, Sedat olacak mı?

  (23.05.2008) - Osmanlı Commonwealth’i

  (22.05.2008) - İslâmî hassasiyetleri de yokmuş!

  (21.05.2008) - Bush’n ölüm öpücükleri

  (20.05.2008) - Cinali ile Paragöz

  (19.05.2008) - Zaferlerde ulemanın rolü

  (18.05.2008) - 2008+15

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Zeynep RUHAN

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır