29 Haziran 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Cevher İLHAN

“Pinoche zihniyeti” yargılanmalı…


A+ | A-

Ankara geçtiğimiz haftayı da “belge” tartışmalarıyla geçirdi. Ancak başta 12 Eylül darbecilerini koruyan ve kollayan 27 yıldır yürürlükteki “Anayasanın Geçici 15. maddesi”nin kaldırılması, “darbe lideri” Evren Paşa’nın “intihar ederim” şantajı ve 28 Şubat’ın başaktörü Çevik Bir’in “Amerikancı darbe girişimi”den dolayı ifâde vermesi, Türkiye’de darbe dönemlerinin ve darbecilerin yargılanmasını ciddî olarak gündeme getirdi.

Bu açıdan Başbakan Erdoğan’ın 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını engelleyen maddenin kaldırılması “ciddî teklifleri” daha baştan “sulu bir şaka” olarak yorumlaması dikkat çekici.

Belli ki Erdoğan, salt 2003’ten bu yana AKP iktidarı dönemindeki “darbeye ortam hazırlamalara” ve “darbe teşebbüsleri”ne dair “belge”lerin soruşturulmasının ötesine geçmesinden pek yana değil. Oysa Türkiye’nin gerçek bir demokrasiye geçmesi ve antidemokratik zihniyetin devletten tasfiyesi için 27 Mayıs’tan 28 Şubat’a “başarılan”-başarılmayan, olan-olmayan bütün darbelerin ve darbe teşebbüslerinin, andıçların, “darbe günlükleri”nin tek tek yargılanması gerekli…

Evren’in “intiharı”na gerek yok. Çünkü mesele, 92 yaşındaki Evren’in bir “Pinoche” olarak hayattaki iki Millî Güvenlik Konseyi arkadaşı ile birlikte yargılanması da değil. 12 Eylül ihtilâli hükûmetlerinde görev alanların, darbenin Danışma Meclisi üyelerinin ve üst düzey sorumlularının yargı önüne çıkarılması, Türkiye’de sistemin içindeki ayrıkların temizlenmesi ve demokrasinin arınması açısından büyük önem taşıyor…

Bu konuda, “92 yaşıma geldim, artık fazladan yaşıyorum” diyen Evren Paşa’nın, “Beni yargılamak isteyenlere, memleketin o günkü halini hatırlatmak isterim; günde 20-25 kişi öldürülüyordu” deyip “biz durup dururken mi bu işe girdik” demesi, darbelerin ve darbecilerin sakat mantığını ortaya koyuyor.

Belli ki Evren, darbe için kargaşa ve kaos ortamına zemin hazırlamak hesabına dahilî ve hârici mihrakların işbirliğiyle alevlendirdikleri anarşi ve terör fitnesini darbeye “gerekçe” gösteriyor. Yani kerâmeti kendinden menkul.

Oysa sıkıyönetimle her türlü yetki ve imkân verilen askerlerin anarşiyi durdurmak yerine darbe ile yönetime el koymalarının hiçbir hukukî ve yasal dayanağının olmadığı, anarşi ve terörün hiçbir zaman “darbe”ye gerekçe olamayacağı, gün gibi ortada.

Evren Paşa’nın bütün darbeciler gibi, “TSK İç Hizmet Kanununun 35. maddesi”ni ileri sürmesi, doğrusu tam bir çarpıtma. Gerçekten, “Silâhlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır” ibâreli madde ile öncelikle Anayasa’nın ilgâsının mantığı nedir?

Sözkonusu yasanın da meşruiyetini aldığı Anayasayı ortadan kaldırma garâbeti nerede görülmüş? Bir “yasa maddesi”yle millet irâdesinin temsilcisi Meclis’in tasfiyesi, meşru hükûmetlerin alaşağı edilmesinin hangi “yasal” dayanağı olur?

Keza Evren’in, “1982 Anayasasının halkın oyuyla kabul edildiği” iddiasının da altı boş. Zira 82 Anayasasının ne tür demokrasi dışı baskılarla “kabul edildiği” hâlâ hâfızalarda. Anayasa taslağını eleştiren gazete ve mecmuaların kapatıldığı, yazıların cezâlandırıldığı, aleyhte yazanların ve konuşanların derdest edildiği arşivlerde. “Referandum” sürecinde silâh zoruyla devletin başına geçmiş bir “devlet başkanı”nın, “hayır” demenin yasak olduğu “tek yanlı propaganda”yla devletin bütün mekânizmalarını âlet etmesi, devletin tek kanalı TRT’yi tek yönlü olarak kullanması, göz göre göre halka yapılan tehditler ve şantajlar zihinlerde.

Gerçek şu millet, darbeciler eliyle topyekûn bir devlet kuşatması ve tehdidiyle karşı karşıya kalmış; ve “darbeciler biran önce gitsin” diye “def-i belâ” kabilinden ortaya koydukları ve “ihtilâl lideri”ni de otomatikman “Cumhurbaşkanı” yapan “komedi”ye “evet” diyerek güyâ başından savmış!

Kısacası Bediüzzaman’ın, “Evet, kahr (zorlama) ve cebir (baskı) ile zâhirî bir hâkimiyet, sathî bir tahakküm, kısa zamanda ibkâ edilebilir (sağlanabilir.) Tehditlerle, korkularla, hîlelerle, efkâr-ı ammeyi başka bir mecrâya çevirtmek mümkün olur. Fakat, tesiri cüz’idir, sathîdir, muvakkat (geçici) olur; muhâkeme-i akliyeyi az bir zamanda kapatabilir” hakikati tecellî etmiş. (İşârâtü’l-İ’câz, 164)

Gelinen noktada “çok geç” de kalınsa, 15. maddeden yargılanacak sanık bulmakta zorluk da çekilse, kala kala Pinoche gibi Evren ve iki arkadaşı da kalsa, 12 Eylül’den başlanarak bütün darbelerin ve darbeciliğin yargılanması, demokrasinin geleceği açısından oldukça önemli.

Ankara bu fırsatı iyi değerlendirmeli. Aksi halde sivil yargıya intikal eden “belge” ile başlayan tartışmaların “Ergenekon iddianâmesi” çerçevesinde darbelerin ve darbecilerin hesap vermesi safhasına gelmesi fırsatının değerlendirilmemesi büyük bir vebâl olacak…

AKP iktidarı, bu fırsatı, günübirlik politik hesaplarla heba etmemeli…

29.06.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.06.2009) - “Belge” anaforunda darbecilerin yargılanması

  (26.06.2009) - Darbelerin yargılanması ve yeni anayasa…

  (24.06.2009) - Ankara’nın demokratikleşme tezadı

  (23.06.2009) - Çare demokratik anayasa…

  (22.06.2009) - “Belge” bir fırsat…

  (21.06.2009) - ‘Gizli belge’ gerçeği...

  (19.06.2009) - "Belge"siz demokrasi ve gerçek gündem...

  (18.06.2009) - “Yasaklı” yaz Kur’ân kursları (2)

  (17.06.2009) - “Yasaklı” yaz Kur’ân kursları (1)

  (16.06.2009) - Çarpık ve yasaklı “sınav sistemi”

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.