21 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Asker ne yapıyor?


A+ | A-

MGK Genel Sekreterliğinin sivilleştirilmesi ve İzmir’deki NATO karargâhının lâğvı ile açıkta kalan iki orgenerallik rütbesini, son YAŞ toplantısında, karargâhta iki yeni alan açarak doldurmak suretiyle orgeneral sayısını yine 15’e tamamlayan Genelkurmay, böylece üst düzey kadrosunu tahkim etmiş oldu.

Albay Çiçek imzalı belgenin kızıştırdığı askerî-sivil yargı tartışmasından sonraki gelişmeler de, sivil yargıda bir geri çekilme tablosu çiziyor.

(Çiçek’in, MGK’daki Psikolojik Harekât Dairesi lağvedildikten sonra aynı işlevi görmek üzere Genelkurmay bünyesine alınan Bilgi Destek Daire Başkanlığında görevli olduğu ve belge gündeme geldikten sonraki her aşamada Genelkurmay’ın Çiçek’e sahip çıktığı unutulmamalı.)

Bilindiği gibi Çiçek’le ilgili ilk soruşturmayı yapan Askerî Savcılık “kovuşturmaya yer olmadığı”na karar vermişti. Ergenekon savcıları devreye girince Çiçek önce tutuklandı, ama 18 saat sonra serbest bırakıldı. İstanbul Savcılığının en son kararı ise, “suç yeri”nin Ankara olduğu gerekçesiyle dosyayı Ankara Savcılığına göndermek oldu.

Bu arada, Çiçek’in, kendisini tutuklatan Ergenekon savcıları için HSYK’ya, hakkındaki yayınlar için de RTÜK’e yaptığı şikâyetler işlemde...

Öte yandan, Meclisten ve Çankaya onayından çıkıp yürürlüğe giren “askere sivil yargı” kanununa ve ayrıca Askerî Yargıtay’ın da bu paraleldeki bir kararına rağmen, Genelkurmay Askerî Mahkemesi, tutuklu olarak yargıladıkları bir sivilin sivil mahkemeye sevk edilme talebini reddetti.

Ve bu durum, 367 formülünün mûcidi Sabih Kanadoğlu’na ait “Askerî mahkeme, ‘askere sivil yargı’ kanununu re’sen uygulamayabilir” içtihadının tatbikattaki ilk örneği olarak yorumlandı.

Yine İstanbul Savcılığı, Çevik Bir hakkındaki suç duyurusuyla ilgili olarak görevsizlik kararı verdi ve dosyayı Askerî Savcılığa intikal ettirdi.

Keza, Güven Erkaya’ya hakkını helâl etmediği için, Abdurrahman Dilipak’ın evi haczedildi.

Bunları alt alta koyunca, sistemdeki asker vesayetinin artarak sürdüğü sonucu çıkmıyor mu?

Madalyonun diğer yüzüne bakınca...

Ancak, yine askerî cenahta madalyonun diğer yüzüne bakınca farklı gelişmeler de görüyoruz.

Meselâ, Fatih Çekirge’nin aktardığına göre, Van’ın Bahçesaray ilçesindeki bir tepeye yazılan “Ne mutlu Türküm diyene” yazısı “Önce vatan” şeklinde değiştirilmiş ve halk bunu “mâkul devletin işi” olarak yorumlamış. (Hürriyet, 17.8.09)

Bilindiği gibi, Kürt nüfusun ağırlıklı olduğu o bölgelerde dağa taşa kazınan “Ne mutlu Türküm diyene” yazıları öteden beri etnik hassasiyetleri inciten ağır bir tahrik olarak görülüp ya kaldırılmaları ya da değiştirilmeleri isteniyordu.

Temennîmiz, Bahçesaray’da yapılan değişikliğin lokal ve geçici bir durum olmayıp yaygınlaştırılması ve o yazıların tamamen değiştirilmesi.

Dikkat çeken bir diğer olay, geçenlerde hayatını kaybeden iki DTP’linin ailelerine, o mahaldeki komutanlarca taziye ziyaretinde bulunulması.

Bir başkası da, başörtüsüyle ilgili olarak verilen ve eski uygulamadan çok farklı görüntüler.

Harp Akademileri Komutanlığındaki mezuniyet töreninde davetliler arasında göze çarpan başörtülüler için “İslâm ülkelerinden gelen ve akademide eğitim gören subayların yakınları” denilmişti. Ama benzer görüntüler, 1. Ordu Komutanlığındaki devir-teslim töreninde de tekrarlanınca, zihinlerde, “Acaba anneleri, evlâtlarının yemin merasimini dahi telörgülerin arkasında, dışarıdan izlemek mecburiyetinde bırakan katı uygulamadan vaz mı geçiliyor?” suali belirdi.

İnşaallah öyledir ve temennî ederiz ki, asker, halk nezdindeki imajına çok büyük zarar veren bu gibi yanlışları düzelterek milletle kucaklaşsın.

Ama bunlar inandırıcı bir samimiyetle yapılsın; azalan halk desteğini tekrar takviye edip, sistemdeki konumunu da pekiştirerek, demokrasiye müdahale girişimlerini daha da yoğunlaştırma amaçlı taktik manevralar olarak algılanmasın.

21.08.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.08.2009) - MGK mı, hükümet mi?

  (19.08.2009) - Süreci yönetmek

  (18.08.2009) - Eskimeyen mesajlar

  (16.08.2009) - Tesellî ve şefkat

  (15.08.2009) - Kardeşlik ve huzur

  (14.08.2009) - Açılım ve riskler

  (13.08.2009) - Küresel Bitlis vizyonu

  (12.08.2009) - Nurşin’e dönüş

  (11.08.2009) - Bediüzzaman ve Bitlis

  (09.08.2009) - Baba da bahtiyar, oğlu da

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.