24 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Cevher İLHAN

Esas “yol haritası”


A+ | A-

Mübârek Ramazan’ın kudsiyetiyle mânevî atmosferin derunileştiği süreçte günübirlik siyasî ve dünyevî meseleler doğrusu “yavan” kaçıyor.

Ancak bu “uhrevî pazar, İlâhî bayram ve mânevî meşher (sergi)” günlerinde hâdiselerin değerlendirilmesi, tıpkı Bediüzzaman’ın, “Reis-i Cumhura ve Başvekile” başlıklı ve “iki hakîkati beyân”la başlayan mektubunda, “Sizlerin Pâkistan ve Irak’la gâyet muvaffakiyetkarâne ittifâkını, bu millete kemâl-i samimiyetle, sürûr ve ferah ile kazanmanızı bütün rûh-u cânımızla tebrik ediyoruz” adesesiyle bir mânâ kazanabilir. (Emirdağ Lâhikası, 437-440)

“Bağdat Paktı”nın imzalanmasına dair sözkonusu mektupta, “Bu ittifakınızı, inşâallah dörtyüz milyon (şimdi iki milyar) İslâmın sulh-u umûmiyesine (umumî barışına) ve selâmet-i ammenin (dünya barışı, güvenliği ve refahının) teminine katî bir mukaddime (başlangıç) olarak rûhumda hissetim” diyen Bediüzzaman’ın, “bu hakikati namaz tesbihatındaki kuvvetli bir ihtar yazması”, bu anlamın ifâdesidir…

İnsanlığın barış ve huzuru, İslâm dünyasının birlik ve beraberliği, vatanın ve milletin kardeşlik ve bütünlüğü içindir ki “namaz tesbihatında kuvvetle ihtar” ediliyor. İslâm âlemini, Müslümanların ittifak ve kardeşliğini ilgilendirdiğinden, dünyevî ve siyasî bir mesele olmaktan çıkıyor; “siyaset-i âliye-i İslâmiye (İslâmın yüksek siyaseti)” ve “maslahat-ı vâsia-i içtimâye (İslâm dünyasının, toplumun büyük ve geniş faydası)” mâhiyetini kesbediyor. (Sünûhat, 71-73)

Bediüzzaman’ın, “vazife-i hakîkiyeye karşı, vatan ve millet ve din nâmına mükellef olduğum” dediği “büyük bir vazife” sırasına yükseliyor. (Tarihçe-i Hayat, 490)

“VATANA VE MİLLETE BİR SU-İ KAST”

“Irkçılık fikri”nin Emeviler zamanında Müslümanların ittihadına büyük bir tehlike verdiği ve hürriyetin başında “kulüpler” suretinde büyük zararlarının görüldüğünü belirten Bediüzzaman’ın, İslâm dünyasının Osmanlıdan koparılıp parçalandığı ve istilâcılarca bölüşüldüğü Birinci Dünya Savaşı’nda “ırkçılığın istimali”ni nazara vermesi bu bakımdan dikkate değer.

Zira “istimal” ve “istismar”la, “diğer küçük İslâm tâifelerinin (milletlerin- toplumların) menfaati ve saadet-i dünyevîyeleri ve uhrevîyelerinin bağlı olduğu büyük ve muazzam tâife olan Araplarla Türklerin arasına fitne ve tefrika sokulmuş. “Mübârek kardeş Arapların mücâhid Türklere karşı zararları görülmüş.”

Bediüzzaman’ın, “eskidenberi İ’lây-ı kelimettullah (Allah’ın isminin yücelmesi ve İslâmın yayılması) ve bekâ-yı istiklâliyet-i İslâm (İslâm’ın hâkimiyet ve istiklâliyetinin ebed müddet olması) için, farz-ı kifâye-i cihâdı deruhte ile (yerine getirmekle) kendini yekvücut olan âlem-i İslâma fedâya vazifeder ve hilâfete bayraktar görmüş olan bu devlet-i İslâmiye” diye târif ettiği Osmanlının bâkiyesi bu ülkeye karşı kurulan komplolar, aynı menhus mihrakların, “ifsadçı, anarşi hesâbına çalışan komitelerin” tezgâhından türetiliyor. (a.g.e., 56)

Bundandır ki yarım asır önce mevzubahis mektupta, “istirahat-ı umûmiye (insanlığın barış ve huzuru) düşmanları gizli dinsizler, yine ırkçılıkla büyük zarar vermeye çalıştıklarına emâreler görünüyor” diye en üst seviyede idârecileri ikaz eder.

“İslâm kahramanı Adnan Menderes”le “sohbet” ve “sûrî konuşmak yerine” yazdığı mektupta da, “ittifaksızlıktan gelen zafiyet ve kuvvetsizlik sebebiyle ecnebinin politikasına âlet” olma tehlikesine karşı uyarır.

“Hayat-ı içtimaîyeyi tamamen zir ü zeber eden bir zehir ve hâriçteki düşmanların parmak karıştırmalarına tam bir zemin hazırlamak” olarak takbih ettiği, “vatana ve millete ve hâkimiyet-i İslâmiyeye bir su-i kast” olarak nitelendirdiği “pek dehşetli cinâyet”ten sakındırır.

(Emirdağ Lâhikası, 393-394)

ÇÖZÜMÜN TEMEL TAŞI…

Ülkenin Doğusundan Batısına bütün vatandaşların ihtiyaç duyduğu “demokratik açılımlar”ın, terörist başının “kavmiyetçi ayırım”ı ve etnik ayırımcılığı ve kavmiyetçiliği daha da azdıran uyduruk ecnebî taklidi “yol haritası”yla kışkırtmak, bir asır öncesinin “muhtariyeti” talebine benzer “özerklik” ve “iftirak” fitnesiyle çözümü tıkamaktır.

“Yol haritası” maskesinde 40 bin insanın ölümüne sebebiyet veren Marksist terör örgütü başını serâpa ayrılık ve bölünme fitnesine iten projeler, öncelikle demokratikleşmeyi zehirlemektir.

Buna mukabil, Ramazan’ın bahşettiği inanç ve mânevî birlik ve kardeşlik ekseninde neşv-ü nemâ bulan insan hak ve hürriyetlerine “Allah’ın bir hediyesi ve imânın, inancın bir hâsiyeti” ekseninde başarmaya çalışılmalı. (Münâzarât, 42, 33, 58)

Bediüzzaman’ın tam bir asır önce 31 Mart 1909’da Volkan gazetesinde neşrettiği makalesindeki; “Meşrutiyette (demokrasi ve cumhuriyette) hâkimiyet millettedir. Mevcudiyet-i milleti göstermek lâzımdır. Milliyetimiz yalnız İslâmiyettir. Zira Arap, Türk, Kürd, Arnavut, Çerkez ve Lazların en kuvvetli ve hakikatli revâbıt (bağları) ve milliyetleri, İslâmiyetten başka değildir. Az ihmalle tavâif-i mülûk (ülkenin küçük devletlere bölünmesi ve parçalanması) temelleri atılmakta ve on üç asır evvel ölmüş olan asâbiyet-i câhiliyeyi (ırkçılığı) ihya ve fitne ikaz (tahrik) olunmaktadır” dersi esas alınmalıdır. (Eski Said Dönemi Eserleri, 69)

Binbir siyasî desîse ve entrikayla, çeşitli dahilî ve hâricî mihrakların tahrik ettiği “fitne projeleri”ni boşa çıkaracak esas “yol haritası” budur.

Yegâne çâre, “İslâm kardeşliği”ni çözümün temel taşı yapmaktır. Ramazan’ın mânevî ikliminin sunduğu bu fırsat hebâ edilmemelidir…

24.08.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (03.08.2009) - Honduras’tan Çin’e uzanan CIA parmağı (2)

  (02.08.2009) - Honduras’tan Çin’e uzanan CIA parmağı (1)

  (31.07.2009) - “Nükleer gerginlik”le İran’ı tahrik

  (30.07.2009) - “Yol haritası” yolu tıkıyor

  (28.07.2009) - Eğitim ve YÖK (2)

  (27.07.2009) - Eğitim ve YÖK (1)

  (25.07.2009) - Kördöğüşü...

  (24.07.2009) - Ankara’ya uzatılan havuç…

  (23.07.2009) - “Nabız yoklama”yla kamuoyunu hazırlamak

  (22.07.2009) - “Özerklik” ve “iftirak” (3)

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.