20 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

Oruç bize dedi ki, öğretti ki...


A+ | A-

Kulluğun önemli bir göstergesi

olan oruç bize neler kazandırdı?

Ferd ve toplum hayatında önemli fonksiyonlar icrâ etti. Kalb, ruh ve akıl oruç ile tekâmül etti. Çünkü, oruçlu iken, hizmet edilen, ön plâna çıkan, mideye bağlı maddî duygular değil. Onlar bir nevî tatile çekildi; devreye kalb, ruh ve akıl girdi.

Mide dolu iken duygularımız, fonksiyonlarını kolay kolay icra edemezlerdi. Oburların akıl ve dikkatleri midelerinde, yiyecek, nefsî arzuların etrafında dolanmıyor mu? Akıl, kalb ve vicdân gibi duygu ve lâtifeler ulvî meselelere yönelir. Madde ağırlığını kaybeder, mânâ hâkimiyeti başlar. Oruç ile duygu ve hislerine gem vuranlar, başkalarının maddî esâretleri altına girmezler.

İçinde yüzdüğümüz nimetlerin, ülfet ve gaflet perdesiyle, kıymetini düşünemiyorduk. Bir şeyin kıymeti, en ziyade yokluğunda anlaşılır. Oruç ile nimetlerin değerini anlayan akıl, şükretmeyi de öğrendi. Çünkü oruç, şükrün anahtarıdır.

Oruç, âciz ve zayıf olduğumuzu hatırlattı. Vücut zaafiyetlerini ortaya çıkardı. Bizi bize anlatmakla nice haksızlık ve zulümleri önledi. Oruç dedi ki: Zulmeden zulme, haksızlık yapan, haksızlığa uğrar.

Oruç bizi âdeta melekleştirdi. Melekler yemezler, içmezler ve devamlı Allah’ı zikrederler.

Oruçlu bilhassa iftar vaktinde, maddî ziyâfetten daha ulvî ve lezzetli bir mânevî ziyafetin sevinci ve huzurunu duydu. Şöyle ki: Bir büyük zâtın, padişah, cumhurbaşkanı veya başbakanın ziyâfetine dâvetli olmak, nasıl ki, yenen yemeklerden daha büyük bir mânevî lezzet, zevk ve sevinç verir. Bunun gibi, şu yeryüzü sofrasında, ikram ve ihsanı bol olan Allah’ın, her gün yüzlerce çeşit nimetlerinin bulunduğu bir ziyâfetin dâvetlisi olduğunu düşünmek, ondan bin kere daha büyük bir lezzet ve sevinç verir.

Oruç bizi sabra alıştırdı. Böylece taşkınlıklardan kurtardı. Şiddet duygularını törpüledi. Emniyet müdürlüklerinin ilan ettiği, Ramazan-ı şerifte, suç oranlarının asgariye düşmesinin sebebi budur.

Oruç bizi sıhhate kavuşturdu. Bilindiği gibi açlık hastalıkları ortaya çıkarır. Bu ise tedâvî yolunu açar. Sonra açlık ile, bedene perhiz yaptırılır. Mideye bağlı olan bütün organlar, fabrikalar, âletler her sene bir ay dinlenir. Bir yönüyle, bakım ve restorasyona alınır. Oruç bir yönüyle zayıflama ekzersizidir de… Yüce Peygamberimiz (asm) şöyle buyurmuş: “Oruç tutun, sağlık bulun.” (Keşfü’l-Hafâ, 1:445.)

Oruç, yiyeceklerden hakiki lezzet almamızı sağladı. Hergün, durmadan yenen yiyecekler, bıkkınlık verdi, gerçek iştahı ve gerçek lezzeti kaçırdı. Oruç ile o ülfet kırdık ve hakiki lezzeti bulduk.

Oruç nefsimizin firavunluğunu kırdı. Nefis, her şeye gücü yettiğini, her şeyi kendisinin hallettiğini sanır. Oruç ile bu firavuniyeti yok olur.

Oruç, zengini, fakirin imdadına koşturdu. Oruç tutarak fakirliğin, açlığın ne demek olduğunu, bizzat yaşayarak öğrendik. Fakir-zengin, idâreci-idâre edilen, eğitilen-eğitici oruç ile aynı seviyeye geldi. Böylece kin, nefret gibi duygular yok olur. İçtimâî kavga ve gürültüler son buldu. Sosyal patlamalar önlendi.

Oruçla gayr-ı meşrû arzularımız, isteklerimiz, hırs, aşırı şehvet duygusu törpülendi. Oruçlu iken, meşrû cinsî münasebette bile bulunamayan ve kendini frenleyen; bu nefis terbiyesinden geçtikten sonra, başkalarının nâmuslarına göz dikemez; ırzları paymal edemez. Oruç, ifrat derecedeki şehvet kuvvetinin başına darbe indirir, onu vasata çeker.

Oruçla başkalarının malına el koyma duygularımız törpülendi. Zira, oruç hırsızlığı da önler. Bazı insanlarda başkalarının malına, mülküne sahip olma, alma, çalma hırsı var. Bir kısmında bu haslet, gemlenemez bir hale gelir. Oruç tutan biri, bir ay boyunca, izin olmadığı için, yani iftar topu atılana kadar yiyip içemez. Oruç, ona şu dersi verir: “Bu nimetler senin değil. Öyle ise izin verilinceye kadar el uzatamazsın!” Oruç tutan bir kimse, bu mânâyı aklına, kalbine ve vicdânına yerleştirir. Başkalarının mal ve değerli eşyaları ile karşılaştığında, hemen o ders aklına gelir: “Bunlar senin değil, el uzatamazsın!”

Oruç, hürriyet düşüncemizi de geliştirdi. Ni’met, ihsan, ikramlar Allah’ındır. Aciz ve zayıf kulların bunda herhangi bir katkısı yoktur. Onlar sadece bir tablacı, bir hizmetkâr, bir dağıtıcı, bir bekçi, bir nezaretçidirler. Hakiki mal sahibi olmadıklarına göre, onların karşısında eğilmeye, tabasbusa gerek yoktur, ihtiyaç yoktur, fayda da yoktur. Onun için âciz kullara değil, yalnız gücü sonsuz, ikrâmı ve ihsânı sonsuz olan Allah’a kulluk ederiz.

Oruçla nefsin esaretinden, köleliğinden kurtarıp, yüce duyguların hürriyetine çıkarız. Allah’ın emriyle, “nefsî arzular” etrafında -yeme, içme, cinsî münâsebette bulunma gibi- dolanmaktan vazgeçip; ulvî, yüce değerleri tefekkür ve terennüm ettik. Nefsin isaretinden kurtulduk, gerçek hürriyete kavuştuk.

NOT: Ramazan Bayramınızı tebrik eder, camiamız, İslâm ve insanlık âlemine hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ederim. Daha nice Ramazanlara…

20.09.2009

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (19.09.2009) - Ekonominin itici gücü: Zekât

  (16.09.2009) - Bir sosyal köprü: Zekât

  (15.09.2009) - Rabbini bulan Altan’a gecikmiş bir sitem…

  (11.09.2009) - Ramazan orucu, yeme-içme bağımlılığını yok eder

  (10.09.2009) - Ruh sağlığı, rahmet ve şifa kaynağı: Kur’ân

  (09.09.2009) - Anlaşın, yazılı belge haline getirin ve imzalayın!

  (08.09.2009) - Nişanlınızı imtihan edin!

  (07.09.2009) - Ailesi hakkında detaylı bilgi edinin

  (03.09.2009) - Nişanlıların birbirini tanıma prensipleri

  (31.08.2009) - Nişanlılıkta dikkate alınması gereken püf noktalar

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.