01 Aralık 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Vehbi HORASANLI

Bahriyeliler dikkat!


A+ | A-

Gazi Hızır Paşa, Osmanlı Devletinde yıllarca Kaptan-ı Derya yani Deniz Kuvvetleri Komutanı olmuştu. Barbaros Kardeşlerin en meşhuru olan bu amiralimize başarılarından dolayı bizzat Kanunî Sultan Süleyman tarafından “Hayreddin” ismi verilmişti.

Ağabeyi Oruç Reis de en az kendisi kadar meşhurdu ve bir savaş esnasında şehit olmuştu. Barbaros Kardeşler tecrübeli bir denizci, komutan oldukları kadar maneviyat sahasında da “velâyet” rütbesine yükselmiş büyük insanlardandır. Gazi Hızır Paşa bir defasında görmüş olduğu rüyadan, isyan eden İspanyol askerlerini fark etmiş, aldığı tedbirler sayesinde büyük bir felâketi önlemişti. Kısaca şahadet şerbetini içmiş olan ağabeyinden pek farklı sayılmazdı.

Fakat ne yazık ki yüzyıllar sonra onun makamına oturan, yani Bahriyelilerin başına geçen amirallerimiz onun yerini dolduramamış ve lâyık olamamışlardır. Aksine öyle büyük yanlışlara imza atmışlardır ki daha dünyadan gitmeden başları felâketlerden kurtulamamıştır.

İbret olması ve akıllarını başlarına alması bakımından bunlardan üçüne değinmek istiyorum:

Bunlardan bir tanesi dine ve dindarlara adeta savaş açmış bir komutandı. İrticayı en önemli tehdit olarak görüyor, namaz kılan ve eşi başörtülü yüzlerce bahriyeli subayı vicdansızca ordudan atmakta beis görmüyordu. O kadar fütursuzca hareket ediyordu ki, bir defasında başbakanın konutundaki dâvetinde “Burada rakı yok mu?” diyerek dışarıdan getirme cüretini göstermişti.

Yaptıklarının karşılığını daha ölmeden görmeye başladı. Öyle bir kanser hastalığına yakalandı ki, yatmış olduğu hastanedeki diğer odalarda bulunan hastalar fena koku yüzünden bulundukları katı terk etmek zorunda kalmıştı. Bir diğeri ise, diğer bir kuvvet komutanına, dâvetli oldukları yemekte “Sen niye alkollü içki içmiyorsun?” diye çıkışmış, şarap içmeye zorlamıştı. Diğerinden farklı olmayan yöntemleri kullanarak yüzlerce subayın bahriyeden uzaklaştırılmasında önemli roller üstlenmişti. Hatta sayıca az olmasına rağmen YAŞ Kararları ile ordudan atılan bahriyelilerin sayısı karacı ve havacıların sayısını geçmişti.

O da büyük bir felâkete uğradı. Mazlûm insanların âhı tutmuştu. Emekli olduktan sonra “yolsuzluk yapmaktan” mahkûm oldu. Ailesi ile birlikte hapse düştü.

Bir diğeri ise, onlar kadar olmasa da yapılan zulümlere sessiz kalmıştı. Hatta atılan birçok subayın evraklarını bizzat imzalamıştı.

O da çok kötü durumlara düştü. Yazmış olduğu darbe günlüklerini “Ben yazmadım” diye inkâr etti. Fakat mahkemede bunların kendi bilgisayarından çıkmış olduğu ispatlandı. Öyle kötü bir durumla karşı karşıya kaldı ki, soru sormasınlar diye yıllarca basının önünden kaçmak zorunda kaldı.

İşte böyle sevgili okuyucular... Dine ve dindarlara savaş açmanın acı sonuçları var. Allah, suçun büyüklüğüne göre bazen daha bu dünyadan ayrılmadan cezasını çektiriyor. Kabir ve sakar cezası, mahşer günü ve sonsuz bir azap da işin cabası...

Tövbe kapısı kapanmadığı için yaptıkları yanlışlardan dönmeleri, ölmeyenler için bir kurtuluş yoludur. Umut edilir ki, dine karşı yapılan düşmanca davranışlardan nedamet etsinler. Seçim kendilerinindir.

Lâkin, Barbaros’un koltuğunu işgal edenler yaptıkları ve yapacakları işlere çok dikkat etmelidirler. Meselâ sivil mahkemelerce büyük bir suç örgütüne üye olduğu iddiâ edilen bazı askerleri korumayı bırakıp gereğini yapmak zorundadırlar.

Aksi takdirde yıllarca emek verdiğim şanlı bahriyemiz lekelenmiş olacaktır. Hem şu darbeci askerleri korumakla kime ne fayda sağlayacaklar? Ordumuzun darbeci ve cuntacılardan çektiği daha yetmedi mi?

Kahhar-ı Zülcelâl olan Allah, imtihan sırrıyla belki bir müddet mehil verir, lâkin yapılan hiçbir zulmü ve haksızlığı karşılıksız bırakmaz. Derecesine göre bazen bu dünyada dahi cezasını çektirir. Aklımızı başımıza almamızın zamanıdır, vesselâm…

01.12.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.11.2009) - İşsiz gencin rüyası

  (24.11.2009) - Mehmet Güvenç Ağabeyden bir hakikat dersi

  (27.10.2009) - Toka sancak, arya sancak

  (04.10.2009) - AİHM’in Türkiye’yi mahkûm eden kararı

  (27.09.2009) - Gelen gider, giden gelmez

  (24.09.2009) - 12 Eylül icraatlarını devam ettiren hükümet de suçludur

  (22.09.2009) - Çinlilere, Allah’ın varlığını anlattım

  (17.09.2009) - Akıllı bir şekilde silâhlanalım

  (13.09.2009) - Dünyanın en dehşetli felâketini gördüm

  (07.09.2009) - New York köprüleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl