27 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Umut YAVUZ

İran-Suudi Arabistan gerginliği kimin işi?


A+ | A-

İran ile Suudi Arabistan arasında eskiden bu yana var olan gerginlik Yemen olayları ile yeniden su yüzüne çıktı.

İslâm dünyasındaki ihtilaf ve ayrışmaları hiçbir Müslüman’ın kabul ve tasvip etmesi elbette mümkün değil. Biliyorsunuz İran, Şii dünyasının lideri, Suudi Arabistan’da Sünni Müslümanların en önemli merkezi olarak öne çıkmaktadır. İşte iki devlet arasındaki gerginlikler tarihin derinliklerine dayanan Sünni-Şii ayrışmasından ileri gelmektedir.

Ancak gerek bu ayrılıkların ilk ortaya çıktığı devirlerde gerekse günümüzde, nerede Müslümanlar arasında bir ihtilaf yahut münakaşa ortaya çıkmışsa, bunda mutlak surette yabancı bir gücün parmağını aramak gerekir. Zira nifak ve fitne ya kâfirlerin yahut münafıkların işidir.

İran’ın Şii menşeli örgütlere silah ve para yardımı yaptığı eski zamanlardan bu yana iddia edilmiştir. Son olarak Yemen’de örgütlenen Husi militanlarının Suudi Arabistan’a ve Yemen’e yönelik faaliyetlerinden sonra gerginlik üst düzeye çıktı.

Suudi Arabistan yönetimi ile Yemen, İran’ı bölgede “yeni bir Hizbullah” teşkil ettirmeye çalışmakla itham ediyor.

Yemen’deki merkezi hükümet, Husi militanlarına karşı 5 yıldır mücadele veriyor. Taraflar arasındaki çatışmalar, Yemen savaş uçaklarının Suudi sınırı yakınlarındaki Saada’yı geçen yıl bombalamasıyla arttı. Çatışmalara yakın bir zamana kadar uzak kalmak için çaba harcayan Suudi Arabistan, militanların sınırı geçmeleri ve bir Suudi askeri öldürmeleri üzerine sessizliğini bozdu. Suudi Arabistan ordusu, bu olay üzerine Husilere karşı ağır bir harekat başlattı ve militanları, sınırın kendi tarafından açılan topçu ateşi ve hava akınlarıyla vurdu.

Militanların iddiasına göre, Suudi Arabistan bu harekat sırasında Yemen topraklarına girmekten çekinmedi. Suudi Arabistan ise harekatla sadece sınırı geçen militanların püskürtüldüğünü ileri sürdü. Suudi Arabistan, militanlara silah tedarikinin önüne geçmek için Yemen açıklarında, Kızıl Deniz’de savaş gemileri konuşlandırdı. Ayrıca, sınır civarında oturan 400 Suudi köylü bölgeden tahliye edildi. Tahran yönetimi bu adımı karşılıksız bırakmadı ve Yemen’in güneyine, Aden Körfezi’ne, korsanlara karşı tedbir gerekçesiyle savaş gemileri gönderdi. İran Meclis Başkanı Ali Laricani, Suudi Arabistan’ın konuya yaklaşımını sert bir dille eleştirdi ve Kral Abdullah’ı, “Yemenli Müslümanların kanını dökmek için” askeri operasyon niyetinde olmakla suçladı. İran Meclisinin 250 üyesi, Suudi Arabistan’ı kınayan bir bildiriye imza attı ve bu ülke basınında yer alan haberlerde, Yemen’deki Şii nüfusun çektiği zorluklar manşetlere çıkarıldı.

Bölgede görünürde bir Şii-Sünni çatışması havası vardır. Ancak olayın bizce gerçek anlamda dinî yönü ve gerekçesi yoktur. İran da, Suudi Arabistan da tamamen siyasi mülahazalarla hareket eden iki devlettir. Olaya dinî renk verme gayesi ise tamamen İslam dünyası kamu oyunun desteğini toplamak amacıyla kullanılan bir miğferdir. Tıpkı Muaviye ordusunun Hz. Ali karşısında, Sıffin savaşında “mızraklarının ucuna Kur’ân yaprakları koyma” kurnazlığına başvurması gibi, tamamen Şii yayılmacılığı üzerine programlanmış bir siyaset izleyen İran da, dinî hassasiyetleri propaganda malzemesi olarak kullanmaktadır.

Bizler elbette İslam dünyası içinde böyle fitnelerin yer bulmasının karşısında olarak, hiçbir tarafın yanında durmamayı yeğleriz. Zira Türkiye’nin dış politika anlayışı da genel olarak bu yöndedir. İki tarafa da eşit mesafede durma ve dengeyi koruma politikası çok önemlidir.

Ancak Şii-Sünni mücadelesinin altında bir de Fars-Arap çatışmasının nüvesi yer almaktadır. Bu da milliyetçilik hastalığıdır. Ne Fars milliyetçiliği ne de Arap milliyetçiliği İslamiyet’te makbuldür. Bu hastalığın esas kaynağı da başta belirttiğimiz gibi yabancı parmaklardır. Batı bu çatışmaları ve ayrışmaları içten içe körüklemektedir. Zira bu şekilde ayrışan İslam dünyası oldukça zayıf ve güçsüz olacak, dolayısıyla kolay yönetilebilecektir. Daha önce aynı fitne tohumunu Osmanlı’yı bitirmek maksadıyla Türklerle Araplar arasına da atmışlardı. Arabistanlı Lawrenceler hâlâ faaliyettedir. Müslümanların her zaman kenetlenerek bu türden fitnelere kapı aralamaması gerekiyor. Tabii önce siyasi bir takım mülahazalardan sıyrılmak ve ittihada müsait olmak lazım. Bu da Kur’ân’ı doğru anlamak ve çağa uygun yorumlamakla mümkün. Lawrencelerin boş durmadığı yerde, elbette bu işi yapanlar da boş durmuyor. Zaman hükmünü koyana kadar da bu mücadele devam edecektir.

27.11.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.11.2009) - Hollywood’un yeni gözdesi 2012 ve kapitalizm

  (22.11.2009) - Hamas, İsrail ile flörte mi başladı?

  (19.11.2009) - Savaşın getirisi kimin kasasına akıyor?

  (18.11.2009) - Ah şu Amerikalılar…

  (15.11.2009) - ABD’nin fake (feyk) istihbaratları ve danışıklı dövüş

  (14.11.2009) - Obama’nın, Erdoğan’ın koçluğuna ihtiyacı var

  (09.11.2009) - “Düşmanın silâhıyla silâhlanmak” ne değildir?

  (03.10.2009) - Ayakkabı polemiği ve gazeteciliğin sınırları

  (22.08.2009) - Mescid-i Aksa 40 yıldır yanıyor

  (21.08.2009) - İslâm ekonomisi üzerine araştırmalar yapılmalı

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl