29 Nisan 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali OKTAY

Şarkılar Sen’i söyler...


A+ | A-

Yıllar önce, neyzen ve ses san'atçısı dostum Ender Doğan’ı bir sohbetimize dâvet etmiştim. Haznedar’daki öğrenci evinde sohbetin ardından, bir yandan çaylarımızı yudumlarken bir yandan da kardeşlerin talebi üzerine udumuzla bazı eserleri çalıp seslendiriyorduk. Bir ara Fehmi Tokay merhumun Beyâti makamındaki;

“Benzemez kimse sana, tavrına hayran olayım

Bakışından süzülen işvene kurban olayım

Lûtfuna ermek için söyle perişan olayım

Hüsnüne ermek için söyle perişan olayım” şarkısını söyledik.

Ender Doğan, şarkı bittikten sonra araya girip dedi ki; “Geçenlerde biz de bir dost ortamında eser icra ederken bu şarkıyı da söylemiştik. O an toplantıda bulunan bir karı koca çift, ağlamaklı olmuştu. Ne oldu diye sorduğumda, “Ender, biz bu şarkıyı ne zaman duysak veya söylesek hep Peygamber Efendimiz aklımıza gelir, hüzünlenir ağlarız” demişti. Ender Doğan dostumuzun anlattığı bu küçük hatıra, bu şarkıyı her dinlediğimizde artık bize de o gün bugündür aynı mânâları çağrıştırır olmuştu artık. Evet, zâhiren sanki bir sevgiliye yazılmış, bestelenmiş gibi görünse de ve gerçekte de öyle bile olsa, o şarkılar bazı gönüllere Peygamber sevgisini muhabbetini anlatıyor olabilir. Doğrusu ben de Dede Efendi’nin Rast makamındaki bir şarkısını çok severim. Şarkının sözleri şöyle:

“Yüzündür cihânı münevver eden

Fedadır yoluna bu cân-ı ten

Senin çün yandığım nedendir neden

Senden midir benden midir

Dilden midir bilmem neden?”

Dede Efendi gibi bir ehl-i tarik ve bestekârlığın zirvesinde dolaşan bir gönül ehli her halde Peygamber aşkı ile dolup bu besteyi yazsa ve yapsa gerek.

Bir başka zirve isim, Hacı Arif Bey. Onun bir nihavend şarkısı var ki eminim sizler de severek dinliyorsunuzdur: Hani;

“Vücûd ikliminin Sultânı sensin

Efendim derdimin dermânı sensin

Bu cîsm-i nâtûvânın cânı sensin

Efendim derdimin dermânı sensin” şarkısı.

Vücuddan kasıt burada varlık olsa gerektir. “Ey varlıklar âleminin Sultanı olan Efendim, derdimin dermanı sensin. Bu güçsüz, kuvvetsiz, aciz cismimin cânı da sensin” derken bu Sultan ve Efendi, Sultan-ı Kâinat Hazreti Muhammed (asm) Efendimizden başka kim olabilir ki? Sadece ilâhilerimizde Peygamber aşkı ve muhabbeti yoktur elbette. İşte şarkı bestekârları da yaptığı bestelerinde bu duyguyu, sevgiyi, aşkı yaşamaya ve yaşatmaya çalışmışlardır. Yeter ki şarkı sözlerini biraz farklı duygularla dinlemeye gayret edelim. Yine bir şarkısında bestekârının dediği gibi:

“Şarkılar seni söyler, dillerde nağme adın.”

Mevlid’den

Allâh adın her kim ol evvel anâ

Her işi âsan eder Allâh anâ

Âmine Hâtun Muhammed ânesi

Ol sadeften doğdu ol dür dânesi

Ol Rebiûl evvel âyın nîcesi

On ikinci gîce isneyn gîcesi

Fahri âlem erdi çün kırk yaşına

Kondu pes tâc ı risalet başına

İndi Kur’ân âyet âyet beyyinat

Zahir oldu nice dürlü mu'cizat

Her kaçan yatsaydı ol Fahri Cihan

Bir hasır üzre yatardı ol heman

Bir gün onun sünnetin terk idevüz

Yarın anda varıcağaz n’idevüz

Altmış üç yaşına irdi çün Habib

Ol şerif ü ol Hasib ü ol Nesib

Vakt erişdi dünyadan kıla sefer

Ol güneş yüzlü vü ol alnı kamer

Ümmetinden razı olsun ol mu’in

Rahmetü’llahi aleyhim ecma’in.

Nurdan Damlalar

“Demek, herbir nevî mevcudâtın, hattâ yıldızların bir serzakiri ve nurefşân bir bülbülü var. Fakat, bütün bülbüllerin en efdali, en eşrefi ve en münevveri ve en bâhiri ve en azîmi ve en kerîmi ve sesçe en yüksek ve vasıfça en parlak ve zikirce en etemm ve şükürce en eâmm ve mahiyetçe en ekmel ve sûretçe en ecmel, kâinat bostanında arz ve semâvâtın bütün mevcudâtını lâtîf secaâtıyla, leziz nağamâtıyla, ulvî tesbihâtıyla vecde ve cezbeye getiren, nev-î beşerin andelîb-i zîşânı ve benîâdem’in bülbül-ü zü’l-Kur’ân’ı, Muhammed-i Arabîdir.”

Sözler, s. 320.

29.04.2010

E-Posta: alioktay@alioktay. net


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (22.04.2010) - Mevlid (Vesilet’ün Necât)

  (15.04.2010) - Geçmiş zaman olur ki…

  (08.04.2010) - Baharın zamanı geldi...

  (01.04.2010) - Risâle-i Nur ve müzik

  (25.03.2010) - Nur Cemaati deyince akla her şey gelir de müzik gelmez!..

  (18.03.2010) - Çanakkale Destanı

  (11.03.2010) - İstiklâl Marşı nasıl bestelendi?

  (25.02.2010) - Sevdim Seni, Mâbuduma Cânan diye sevdim...

  (18.02.2010) - Vefat yıldönümünde Sâdeddin Kaynak

  (11.02.2010) - Ormancı türküsü

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Yeni Asya Gazetesi - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat-Promosyon - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım