16 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ahmet DURSUN

Demokrat olma halleri


A+ | A-

“Demokratlık nedir?” sorusunu “demokrat olma hali” şeklinde cevaplandırmak, günümüz kal-hal ekseni içerisindeki tutarsızlıklar göz önüne alındığında bir anlam ifade etmeyecektir. Bu sorunun cevabını sözlüklerden ziyade hayat tarzında, demokratlık ilkelerinin hayata geçirilip geçirilmemesinde aramak gerekir. Demokratlık, tarihî seyri içerisinde, demokrasi ismine rastladığımız eski Yunan’dan bu yana farklı rejimler-sistemler içinde dahi rastlayabileceğimiz bir tavrı ve zihniyeti ifade eder.

İnsanlık tarihi hürriyet mücadelesinin izleriyle doludur. “Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam”ı varlığın anlamı olarak algılayan hürriyet âşıkları, her halükârda, baskıcı rejim ve sistemler altında, can, mal ve makamlarını kaybetme pahasına da olsa imanın bir göstergesi olan hürriyete sahip çıkmışlardır. Makam ve mevkisini gözetmeden başkalarına söz hakkı tanıyabilmek, padişah/kral/devlet başkanı da olsa adalet duygusunu incitmemeye çalışmak, adaleti belli güç ve iktidarın keyfiliğine hapsetmeye kalkışanları reddetmek, çok seslilik ve renkliliği hazmedebilmek tarih boyunca rastlayabileceğimiz vicdanî bir hassasiyetin yansımasıdır.

‘Hakperestlik’ demokratlığa en çok yakışan, onunla en çok özdeşleştirebileceğimiz kavramdır. Hakkın yanında olmak, hakkı teslim etmek; idelolojik, kurumsal ve şahsî öncelikleri bir tarafa bırakıp hakka taraftar olmak demokratlığı işmam eden, vicdana yaslanan insanî bir tavırdır. Acı ve gözyaşlarıyla dolu insan hak ve hürriyetleri mücadelesinde gelinen noktada bu tavrın önemli bir payı vardır. Bu bağlamda demokratık, özellikle hak bahsinde, hiçbir güce tabi olmadan, hiçbir ideolojiye eklemlemeden, hakkı öteleyecek hiçbir sese kulak vermeden hakkın yanında yer alabilmektir. Bulunduğu konumu hak doğrultusunda savunabilmek, otoriter yaklaşımlardan tırsmadan haklının yanında olabilmek, hakkı yok sayacak masa başı oyunlarında yumruğunu masaya vurabilmek takdirkâr demokratlık hallerindendir.

Esasen demokratlık; kurum, kuruluş ya da etiketlerle belirlenmiş ya da belli gruplara zimmetlenmiş bir olgu değildir. Zihinlere hükmeden vicdanın sesi, vicdan sahiplerinde kendiliğinden demokratlık hallerini doğurmaya başlar. Meselâ, Türkiye’de başörtü zulmünden fikir hürriyetine vurulan prangalara kadar birçok noktadaki hak ihlâllerine farklı kesimlerden ve gruplardan yükselen itirazlar, haksızlığa isyan feryatları ve bunları ortadan kaldırma çabası alkışlanması gereken bir demokratlık halidir.

Demokratlık, hakperestliğin bir yansıması olarak ahlâk ve faziletle bezenmiş, adaleti gözeten bir hukuk anlayışının yerleşmesi mücadelesidir. Meşrû, hukukî olmayanı meşrû ve hukukî olanla değiştirme çabası içinde olmak, despotizmin despotlarına, emrivakicilerin emri vakilerine, ben yaptım olduculara, ben ne dersem o olurculara, kendinde bir hikmet arayanlara, kendilerini üstün addedenlerin üstünlük dayatmalarına aldırmadan doğruluğun mücadelesini verebilmek demokratlıktır.

Yasakların boğduğu, yasaların ezdiği bir anda hürriyeti arayabilmek, hür havayı teneffüs edebilmek sevdasıdır demokratlığın temeli. Demokratlar, hürriyet rüzgârının hangi yönden geldiğine, nerden estiğine aldırmadan hür havayı teneffüs ederler. Hürriyet savaşının gönüllü askerliği olan demokratlık, iktidar ve gücü kazanmaktan çok insanlığı kazanma mücadelesidir. Hakikat güneşinin parlayabilmesi uğruna doğru olmak, hak kalabilmek, doğruların yanında olabilmeyi bilebilmek, konjonktürel davranmayıp ilkesel kalabilmek geçerli bir demokratlık kimliğidir.

Hak ve özgürlüklerin kazanımları yolunda samimiyet sorgulamasına kalkışmadan kazanabildiklerini kazanmaya, alabildiklerini alabilmeye bakabilmek bir demokratlık ölçüsüdür. Demokratlık ikircikli davranışları kaldırmaz. Zarar ve kar hesabı yapmadan dik durabilmek, her halükârda hakperest olabilmek; modern demokrasilerin de muhtaç olduğu, hepimizin ihtiyaç duyduğu samimî bir duruştur.

16.09.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (25.08.2010) - Bir Robinho kaç Pakistanlı eder?

  (19.08.2010) - Futbolcular ve memurlar

  (17.08.2010) - Her gün Ramazan olsa

  (12.08.2010) - Aşk ve Ramazan

  (05.08.2010) - Adaleti beklerken

  (03.08.2010) - Sokağa atacak kaç çocuğumuz var

  (29.07.2010) - ÖSYM ya da Öyle Salaklıklar Yaptım ki Merkezi

  (22.07.2010) - Sevebilseydik

  (20.07.2010) - İtidâle davet

  (15.07.2010) - Türkiye gençliği


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.