12 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Hüseyin GÜLTEKİN

Örnek bir öğretmen


A+ | A-

Hayatının da, mesleğinin de baharında sayılır. Görünürde mahçup, içe kapanık gibi görünse de iç dünyasına girip, konuşup, hasbihâl edince, hiç de göründüğü gibi olmadığını; tam da dışa açık, sosyal yönü gelişmiş bir insan olduğunu görürsünüz. Her yaştan, her meslekten, her meşrepten insanla kolayca irtibat kurabilir. En çok, en kolay dost olduğu, haşir-neşir olduğu insanlar gençlerdir.

Meslek öğretmenlik, branş da Beden Eğitimi olunca, ister istemez gençlerle iç içe bir hayatın içinde bulunuyor. Bu vesile ile onlarla hemhâl oluyor, haşir-neşir oluyor... Pek çok öğretmenin beceremediğini, o kolayca beceriyor... Muhatap oldukları, öğrencileri de olsa, o yaş farkını ve hocalığını bir tarafa koyarak, onlarla samimî dost, arkadaş oluyor, onların sıkıntı ve problemleriyle ilgileniyor. Dışarıda olduğu gibi okulda bile onlarla yakın bir dost, candan bir arkadaş gibi davranarak münasebetini sürdürmesini çok iyi biliyor. Onların özel sıkıntılarıyla, problemleriyle ilgileniyor. Beraberce geziler düzenliyor, onlarla yiyor, içiyor.

Böylece aradan resmiyet ve yerine-zeminine göre öğretmen-öğrenci münasebetleri kalkınca, arada sıcak, samimî dostluk havası oluşuyor. Bu havayı, bu zemini iyi değerlendiren gençler, gayet rahat ve serbest bir şekilde öğretmenlerine sarılıyor, sır sayılabilecek bazı meselelerini dahi anlatmaktan çekinmiyorlar.

Okuldaki mesai arkadaşlarıyla ve çevresindeki diğer insanlarla da oldukça müsbet ilişkiler içinde o. Okulda başta okul müdürü olmak üzere, hemen bütün öğretmenlerle medeni ilişkilerini sürdürüyor. Fikri-zikri farklı da olsa fikrî yapısından hiç taviz vermeden, onlara karşı hoşgörü ve müsbet hareket dairesinde davranarak ilişkilerini devam ettirme becerisini gösteriyor.

Her meslekten, her meşrepten, her yaştan insanla böyle bir müsbet ilişkide bulunmayı prensip edinmiştir. Kendi düşünce ve fikirlerinden, kesinlikle herhangi bir tavizde bulunmuyor. Veya geri adım, taviz mânâsına gelebilecek herhangi bir hâl ve davranış içine girmiyor. Tam tersine herkese karşı, her yerde gerçek kimliğini, fikir ve düşüncelerini çekinmeden ifade ediyor. Yani görüşüp tanıştığı, dost-arkadaş olduğu hemen her insan, onun bir Yeni Asya okuyucusu olduğunu; Yeni Asya ekolünün bir mensubu olduğunu biliyor. Bilmenin de ötesinde beğenip takdir ediyor ki, gerek mesâi arkadaşları, gerek genç öğrencilerden onlarca talebe, yapılan sohbetlere aşkla şevkle katılıyor, bu gibi derslerden çok istifade ettiklerini ifade ediyorlar.

Mesleğinde daha yeni olduğu halde, okul müdürünün ısrarı üzerine müdür yardımcılığı vazifesini de kabul eder. Bu yeni vazife pek kabiliyetine, mizacına uygun olmasa da; insanlar ve bilhassa gençlerle olan diyaloğunu aralıksız devam ettiriyor o.

Bir ara merak saikiyle gençlerle olan bu samimî diyaloğu nasıl becerdiğini ve ayrıca bunun kendisi açısından bir sakınca teşkil edip etmediğini sordum. Kendisinin yanlış ve yasak bir şey yapmadığını; tam tersine bir öğretmen olarak, onlara hep doğru ve faydalı şeyleri telkin ettiğini söyledikten sonra şunları söyledi:

“Bunun sonucunda bu öğrencilerimin hem okulda, hem ailelerinde, hem çevrelerinde örnek bir genç olduklarını herkes görüyor ve takdir ediyor... Diğer taraftan gençlerle ilgi kurup, onlarla diyalog içinde olmak elbette kolay değil. Onların dünyalarına girip, seviyelerine inip, onlara değer verip sıcak bir yakınlık göstermek şart. Böyle bir yaklaşım içinde bulunmakla bir öğretmen olarak hiçbir kaybım olmadığı gibi; tam tersine onlardan hiç de beklemediğim itaat ve saygıyı görüyorum... Ayrıca her nimetin bir karşılığının bulunduğuna inanıyorum. Genç bir öğretmenim... Dünya ve ahiret huzurunu netice verecek hak ve hakikatlerden çok şükür ki haberdarım... Bu hakikatlerden bu gençlerin de istifade edip geleceklerini teminat altına almaları hususu bir öğretmen olarak benim için bir vazife, bir vecibe değil mi?”

12.09.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.09.2010) - Ne “Haydo”, ne “Haydar Ağa”, en doğrusu “Haydar”

  (29.08.2010) - Çelikhan sevdiği-mütevazı eski başkanını kaybetti

  (22.08.2010) - Darbeler,referandumlar ve Yeni Asya

  (17.08.2010) - Cemaatlerde eksen kayması

  (08.08.2010) - Malatya’da örnek hizmetler

  (01.08.2010) - Bu hâle nasıl geldik?

  (22.07.2010) - Hizmetlerimizin ön şartı uhuvvet

  (12.07.2010) - Anne babaya itaat

  (04.07.2010) - Safdil olmanın bedeli

  (20.06.2010) - Hizmet erlerinin sorumlulukları


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.