23 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ahmet DURSUN

Demokrasimizin geleceği ve Bediüzzaman geleneği


A+ | A-

Türkiye’de dindar kesimin demokrasiye bakışı Meşrûtiyet’ten bu yana problemlidir. Ülkemiz demokrasisi; İslâm’ı demokrasiye lâyık görmeyen taklitçi Batıcılar ile Batı kaynaklı olması hasebiyle demokrasinin İslâm dışı olduğu teziyle hareket eden İslâmcıların kurbanı olmuştur. Bu iki kesimin çatışma sahasından kurtulamayan demokrasinin günlük politikalarla yıpratılması, ülkemizde demokrasi kültürünün yerleşmesini de geciktirmiştir.

Geçtiğimiz gün, referandum analizinin yapıldığı Tarafsız Bölge adlı televizyon programındaki konuşmacılardan biri olan Hüseyin Gülerce’nin itiraf niteliğindeki sözleri, güdük demokrasimizin sebeplerini ortaya koyar nitelikteydi. Hüseyin Gülerce’nin dindar kesimlerin son yıllarda oldukça değiştiğini kendi hayatından örnekler vererek aktarması bir çok yönüyle değerlendirilmelidir. Programda konuşan Gülerce, 1970’li yıllarda, Yeniden Millî Mücadele dergisinde Avrupa Birliği, o zamanki adıyla AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu) aleyhinde yazılar yazdığını söyledi. İslâmî kesimin AB, laiklik ve demokrasi gibi kavramlarla o yıllarda barışık olmadığını ifade eden Gülerce’nin söyledikleri, siyasal İslâm geleneğini yakından takip edenler için hiç de şaşırtıcı değildir. Şaşırtıcı olan, bugün bazılarınca Nurculukla özdeşleştirilen büyük bir cemaatin önde gelen isimlerinden birinin Avrupa Birliği ve demokrasi gibi kavramlarla çok geç barışabilmesidir. Oysa Bediüzzaman geleneği en az yüz yıldır, demok-rasiyi İslâm dışı görerek küfür rejimi ilân edenlerle ve demokrasiyi İslâm’a lâyık görmeyenlerle mücadele eden hürriyetçi bir zihniyeti temsil etmektedir. Bediüzzaman geleneği, meşrûtiyet-cumhuriyet-demokrasi gibi kavramların esasen İslâm’ın özünde var olduğunu savunarak hakim anlayışı sarsmış ve temel bir zihniyet değişikliğinin temellerini de atmıştır. Bu geleneğin içinde olanların değişmesi söz konusu değildir. Sevindirici değişim, temel hak ve hürriyetlerin nereden geçtiğini anlamaya başlayarak Bediüzzaman çizgisine yaklaşanların tutumlarıdır.

Gelinen nokta sevindirici olmakla birlikte, jakoben laiklik anlayışından Bediüzzaman’ın tanımında kendini bulan hürriyetçi laiklik anlayışa ve totaliter anlayışların zihinler ve kurumlardan uzaklaştırılarak çağdaş bir demokrasiye geçilmesi yolunda yapılacak çok şey vardır. Meselenin düğüm noktalarından biri bunun nasıl yapılacağı ile ilgilidir.

Dikkat çekici hususlardan biri; dünün Batıcıları bugün AB’ye karşı çıkabilmekte, tarafgirlik, partizanlık, pragmatistlik, ideolojik kaygılar gibi farklı faktörlerle demokrasi dışı hareketlerin yanında yer alabilmektedirler. AKP’nin de bu noktada faydacı bir refleksle takiyye yaparak demokrasiyi sahiplendiğini ifade edenler az değildir. Her iki durumda zararlı çıkan Türk demokrasisi olacaktır.

Türk demokrasisinin kalıcı olabilmesi kalıcı temellere dayanması ile ilgilidir. Meşrûtiyette, hakkına sahip çıkamayan millet, hak ve hürriyetlerle ilgili kuralları meşrûtiyeti ilân eden elitlerin koymasına yol açmıştır. Bu da küçük bir zümrenin istediği tarzda, onların hürriyet anlayışı çerçevesinde olmuştur. Cumhuriyet sonrası da böyle olmuş, cumhuriyeti kuranlar kendi istedikleri kadar cumhura söz ve hak vermişlerdir. Bugün yapılan kısmî iyileştirmelerde demokrasi ile ilgili kuralların sağlam temellere oturtulması da milletin bunlara sahip çıkmasıyla ilgilidir. Temel bir zihniyet değişikliğini gerektiren bu durumun yolu da Bediüzzaman geleneğini anlamaktan ve bu geleneğe gocunmadan sahip çıkmaktan geçmektedir.

23.09.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (21.09.2010) - Adam olacak çocuk

  (16.09.2010) - Demokrat olma halleri

  (25.08.2010) - Bir Robinho kaç Pakistanlı eder?

  (19.08.2010) - Futbolcular ve memurlar

  (17.08.2010) - Her gün Ramazan olsa

  (12.08.2010) - Aşk ve Ramazan

  (05.08.2010) - Adaleti beklerken

  (03.08.2010) - Sokağa atacak kaç çocuğumuz var

  (29.07.2010) - ÖSYM ya da Öyle Salaklıklar Yaptım ki Merkezi

  (22.07.2010) - Sevebilseydik


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.