15 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

M. Latif SALİHOĞLU

Hür Yolcu


A+ | A-

Gerek yaşantısı ve gerekse fikriyatıyla hayatı boyunca gündemden hiç düşmeyen Bediüzzaman Said Nursî, vefatından sonra da gündemde kalmaya devam etti.

Vefat tarihinin üzerinden yarım asır geçti, aynı gerçek bütün tazeliğiyle yaşamaya devam ediyor.

Mevlidler, paneller, konferanslar, sempozyumlar, kongreler ve anma programları derken, bir yandan da akademik tezler ve belgesel film çalışmaları birbiri ardınca devreye girdi.

Bunlar, çoğunlukla müsbet ve sevindirici gelişmeler. Herbir çalışma, şifâlı bir meyve gibi...

Bir diğer tâbirle, bunlar seksen beş sene evvel Isparta'da tesis edilen Nur ve Gül fabrikalarının istifade meydanına sunulan semereleridir.

Ancak, bu demek değildir ki, yapılan her çalışma hatasız, kusursuz, pürüzsüz şekilde ortaya konuluyor.

Bazan öyle oluyor ki, aynı eserin, filmin, aynı belgeselin, hatta aynı kitabın içinde biriyle tersleşen, tenakuza düşen bilgiler yer alıyor.

Tıpkı, son dönemde hazırlanan "Yolcu" belgeselinde ve "Zaman İçinde Bediüzzaman" isimli kitapta olduğu gibi...

Söz konusu belgesel film de, kitap da aynı kişiler tarafından hazırlanmış.

Kitap da, belgesel de, genelde doğruları yansıtıyor. Lâkin, bu işe emek verenlerin ulaşabildiği doğrular...

İyi niyetli araştırmacılar, bazı noktalarda yanlış bilgilere rastlamışlar ve ne yazık ki bunları da doğru şeyler diye belleyerek eserlerinin muhtelif bölümlerine serpiştirmişler.

Bu yanlışların başında, Üstad Bediüzzaman'ın Kürt–Teâli Cemiyeti ile irtibatlandırılması geliyor.

İçine düşülen bir diğer yanlış ise, Said Nursî'nin Risâle–i Nur'da ortaya koyduğu "siyasî ölçü ve prensipler"i nazara vermek yerine, kendisini adeta bir "siyasî şahsiyet" imiş gibi nazara veriliyor.

Belgeselin özellikle son bölümünde, Bediüzzaman siyasetle o derece alâkadar ve içli–dışlı şekilde gösteriliyor ki, tahkik ehli olmayanlar, Nursî'nin asıl dâvâsını siyaset zannedebilir.

Kürt–Teali Cemiyetiyle ilgili bağlantılarda ise, kelimenin tam anlamıyla bir yanlışlar ve zıtlıklar çukuruna düşülmüş.

Bir kere, kaynak olarak belirtilen "Polis Dergisi" ile diğer eserlerdeki bilgiler, tamamen yanlış, asılsız ve hatta sahtedir. Resmen uydurulmuş bilgi ve belgelerdir.

Biz o bilgi ve belgelerin sahte olduğunu 1999 Haziran'ında Yeni Asya'da 11 gün müddetle neşrettik. İsteyen, o bilgileri "Kürt-Teâli iftirasına ilmî bir cevap" başlığıyla birçok web sitesinden bulup okuyabilir.

Bu konuda hatalı bir yol izleyenlerin düştüğü bir tenakuz da şudur ki: Said Nursî hakkında kitap ve belgesel hazılayanlar, onun 1917 senesinde hem Rusya'da esir olduğunu, hem de o tarihlerde perde altında kurulan Kürt–Teali Cemiyetinin kurucularından biri olduğunu söylüyorlar.

Bir kimsenin, aynı anda hem esir, hem cemiyet kurucusu olması hiç mümkün mü?.. Kaldı ki, o cemiyetin üyelerinin hemen tamamı (yurt dışına kaçamayanlar), Şeyh Said Hadisesinden sonra İstiklâl Mahkemelerinde yargılanmış ve çeşitli cezalara çarptırılmışlardır.

Said Nursî ise, bu meselede mahkemeye dahi çağrılmamış, yıllar sonr çıkarılmış olduğu mahkemeler tarafından da böyle bir ithama, isnada mâruz kalmamıştır.

Hayret doğrusu... 1925'ten 1960'a kadar devletin takibinde olan, hakkındaki habbeleri dahi kubbe gibi tevehhüm eden ve onu cezalandırmak için türlü bahane arayanların bulamadığı bir "zararlı cemiyet" bağlantısını, bugün nasıl oldu da ortaya çıkarılabildi?

Esasında ortaya çıkan doğru birşey yok. Sadece sahte bilgi ve belgelerle yeni icad edilmeye çalışılan bir suç isnadı var, o kadar.

Şüphesiz, diğer haksız isnatlar gibi, bu da tarihin çöplüğüne gitmeye adaydır. Hür araştırmacılara duyrulur.

Tarihin yorumu 15 Ekim 1961

Uluslararası Af Teşkilâtı

Bugün dünyanın 150'den fazla ülkesinde şubesi ve yaklaşık iki milyon civarında üyesi bulunan Uluslararası Af Örgütü, 15 Ekim 1961'de Londra'da kuruldu.

1977'de Nobel Barış Ödülüne layık görülen bu teşkilât, İnsan Hakları Evrensel Beyannâmesine paralel şekilde hareket etmeyi ve hür türlü insan hakkını savunmayı gaye edinmiştir.

Şimdiye kadar bu yönde önemli çabalar sarf eden teşkilâtın en zayıf ve tenkide en çok maruz kalan tarafı, İngiltere, ABD ve bilhssa İsrail'in insan hak ve hürriyetlerine yönelik ciddi ihlalleri karşısında güçsüz, çekingen veya pasif kalmasıdır. (Meselâ, Darfur ve Guantanamo'da sergilenen zulüm ve haksızlıklar karşısındaki tutumu gibi.)

Bu kuruluşun merkezinin Londra'da olması, onu Yahudi tesiri altındaki bencil ve istilâcı İngiliz siyasetinin tesiri altında kalmaya bir ölçüde mecbur ediyor.

Ancak, buna rağmen, dünyanın birçok yerindeki insan haklarını savunma ve baskılara karşı direnme çabaları sürüyor.

Bunlar da, haliyle olumlu gelişmeler.

Gönül ister ki, bu örgüt, kuruluş maksadına uygun bir şekilde her ülkede şu mânâdaki esaslı duruşunu pervâsızca sergileyebilsin: "Af Örgütü, hiçbir devlete, hiçbir siyasî ideolojiye ve hiçbir cereyana tabi değildir. Kâr maksadı gütmez. Bilhassa fikir suçlularının serbest bırakılması; siyasî suçlularının adil bir şekilde yargılanması; işkencenin ve mahkûmlara yönelik yapılan hukuk dışı her türlü muamelenin bertaraf edilmesi; siyasî cinayet, adam kaçırma ve her türlü insan hakkı ihlaline karşı durulması için faaliyetlerde bulunmak, bu örgütün temel vazifelerinin başında gelir."

Bu kuruluşun Genel Sekreterliğini Ağustos 2001'den beri Bangladeş asıllı Irene Khan isimli bir hanım yapmaktadır.

15.10.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (14.10.2010) - İlk şehit Namık Gedik

  (13.10.2010) - Darbeciler mezarlığı

  (12.10.2010) - Enver Paşanın İslâm Ordusu

  (11.10.2010) - Hasan amcamızın yetimleri

  (08.10.2010) - Kazanma derdi

  (07.10.2010) - Başörtüsü gel–gitleri

  (06.10.2010) - Kaçak sigara furyası

  (05.10.2010) - Şüpheli ölümler

  (04.10.2010) - Seçim ittifakları

  (01.10.2010) - Yakın tarih arşivi


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.