22 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

M. Latif SALİHOĞLU

Yüksek pencere


A+ | A-

Namık Gedik cinayetiyle ilgili bilgi akışı devam ediyor. Elimize ulaşan, yahut bizim tesbit ettiğimiz diğer bazı bilgiler kısaca şöyle:

1) Okulun penceresi yüksek

Hadisenin görgü şahidi İskenderunlu Edip Yangın'ın 2003 yılı Haziran'ında bize naklettiği bilgilerin yanı sıra, kendisi ayrıca şöyle bir iddiada bulundu:

"Namık Gedik, intihar etmedi. Zaten, okulun yüksek penceresinden atlaması mümkün de değildi. Aksini söyleyen varsa şayet, şimdi de gidilsin, bakılsın, keşif yapılsın... Ben şunu iddia ediyorum: Ankara'daki Harp Okulunun "Bakan Atladı" denilen o penceresi öylesine yüksektir ki, sağlam adam dahi oraya tek başına çıkıp atlayamaz."

Bu hususu teyid ve te'kid eden bir bilgiyi de, Diyarbekir'den Abdulkadir kardeşimiz gönderdi. O da, bu bilgiyi aynı darbecilerin zulmüne mâruz kalmış olan DP'li Melik Fırat'ın hatıratında bulmuş. Şöyle ki:

2) Melik Fırat'ın anlattıkları

Ferzende Kaya'nın Anka Yayınları arasında çıkan ve Abdulmelik Fırat'ın hayatını anlatan "Mezopotamya Sürgünü" isimli eserinde konuyla ilgili şu ifadeler yer alıyor:

"Namık Gedik, bulunduğu odadan kendisini pencereden atmış, intihar etmiş dediler. Tabiî, bulunduğu odadan kendisini atması mümkün değildi. ...Çok üzüldüm. Ben de gidiyordum da, yaşayacak günlerim varmış. Onu çöp kamyonuyla getirdiler, sövdüler ve sonra da pencereden attılar." (Age, s.141)

3) Chevrolet araba var

Namık Gedik ile Üstad Bediüzzaman'ın münasebetini başka bir şekle sokmaya çalışanların uydurmalarına göre, güyâ "Said Nursî ağır hasta. Ona tahsis edeceğimiz araba yok" diyen Urfa Emniyet Müdürüne kendisi emir verip demiş ki: "Çöp arabasıyla da olsa, onu oradan geri gönderin!"

Bir kere, böyle bir emir vaki olsaydı, emrin yerine getirilmesi yönünde de, en azından arbedeye varacak derecede bir hareket, bir teşebbüs hali yaşanırdı.

Evet, Üstad'ın Urfa'dan ayrılması yönünde yukarıdan bir istek vaki olmuş; ancak "çöp arabası" sözü telâffuz dahi edilmemiştir. Bu söz, sonradan uydurulmuştur.

Kaldı ki, ortada bir araba var zaten. Üstad Bediüzzaman, Emirdağ'dan Urfa'ya Chevrolet marka hususi otomobiliyle gitmiştir. Dönmesi icap etseydi, yine aynı arabayla geri dönebilirdi.

Dolayısıyla, "Çöp arabası" teklifi veya alternatifi, burada mantıken dahi mümkün görünmüyor.

Tarihin yorumu 22 Ekim 1937

Dersim'i yaktı yıktı; sonra gitti

Dünya ve insanlık tarihi, kendi vatandaşının canını yakma, kanını dökme, hatta katliâm yapma hususunda İsmet İnönü ayarında ikinci bir başbakanın varlığını göstermiyor.

1925 yılı başlarında patlak veren Şeyh Said Hadisesi esnasında kan dökme iştihasıyla Başbakan olan İsmet Paşa, bu vazifesini Dersim katliâmının tavan yaptığı 1937 yılının Ekim ayı sonlarına kadar aralıksız şekilde sürdürdü.

Nasıl olduysa, M. Kemal ile aralarındaki "itimat rabıtası" koptu ve 22 Ekim gününden itibaren 12 sene müddetle icracısı olduğu Başbakanlık makamından tasını tarağını toplamaya başladı.

Üç gün sonra (25 Ekim) da resmî istifasını vererek Başbakanlıktan ayrıldı.

İsmet Paşanın gelişi gibi gidişi de M. Kemal'in emir ve direktifleriyle olmuştur.

Dahası, bu 12 yıl boyunca yaptığı mühim icraatların tamamı, aynı emir ve direktif doğrultusunda olmuştur: Şeyh Said, Menemen, Dersim Hadiseleri, "Şark İsyanları", İstiklâl Mahkemeleri ve gerçekleştirilen kanlı inkılâpların hemen tamamı, İsmet Paşanın uzun süreli Başbakanlığı dönemine rastlar.

Dersim'i yıktı, eyledi virân

,

Dersim (Tunceli) bölgesinde ağırlıklı olarak Türk ve Kürt kökenli Alevî vatandaşlarımız yaşardı.

Hükûmet "Bunlar vergisini zamanında ödemiyor, bazıları askerliği aksatıyor, yer yer karakollara sataşılıyor..." şeklindeki bahanelerle, 1935'te "Tunceli Kànunu"nu çıkarttı ve bölge halkı üzerindeki baskıyı günden güne şiddetlendirdi. (Başlangıçta dört yıla mahsus olarak çıkartılan bu kànun, 1947'ye kadar devam ettirildi.)

Baskıcı uygulamalar had safhaya çıkınca, yer yer ayaklanmalar başgösterdi. (21 Mart 1937)

Bunun üzerine, Dersim'i imha ve halkını te'dip/tenkil etmek üzere geniş çaplı plânlar hazırlandı. 4 Mayıs günü ise, havadan ve karadan dehşet uyandıran bir taarruz harekâtı başlatıldı.

Verilen emir kesindi: "Canlı nâmına birşey bırakmayın!"

Katliâmlı taarruz harekâtı devam ederken, 12 Eylül günü "Eşkiya başı" dedikleri Seyyit Rıza ile bir grup "âsî" yakalandı.

Yakalananların yargılanmasına tam bir ay sonra başlandı. M. Kemal'in Diyarbakır'a geldiği 15 Kasım gününün gecesi, Seyyit Rıza ve oğlunun da dahil olduğu yedi kişi zulmen idam edildi.

İdamdan iki gün sonra Tunceli'nin Pertek mıntıkasına giden M. Kemal, kan ve barut kokan bu bölgede bazı teftişlerde bulundu; ayrıca, harekâta katılan komutanları tebrik etti.

22.10.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (21.10.2010) - Sağlık bilgileri

  (20.10.2010) - Elvedâ şekerli çay

  (19.10.2010) - Anma programı teklifi

  (18.10.2010) - Namık Gedik kaç kez öldürüldü?

  (15.10.2010) - Hür Yolcu

  (14.10.2010) - İlk şehit Namık Gedik

  (13.10.2010) - Darbeciler mezarlığı

  (12.10.2010) - Enver Paşanın İslâm Ordusu

  (11.10.2010) - Hasan amcamızın yetimleri

  (08.10.2010) - Kazanma derdi


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.