25 Kasım 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali OKTAY

Surre Alayı


A+ | A-

Mübarek Kurban Bayramını geride bırakalı bir hafta oldu. Cenâb-ı Hak kestiğimiz kurbanlarımızı kabul etsin. Tabiî bu bayramla birlikte mukaddes beldelerdeki milyonlarca mü’min de hac vazifesini ifa ederek hacı oldular. Şimdi dönüş zamanı. O mukaddes yolculuğu yaşamak herkese nasip olur İnşallah.

Hac yolculuğu artık çok kolay. Uçağa bindikten birkaç saat sonra oradasınız. Osmanlı döneminde ise hacca gitmek için, hacı adayları yaklaşık 6 ay evvel kâfileler halinde yola çıkarmış. Gerekli eşyaları yanlarına alarak aylarca sürecek zorlu ama bir o kadar da heyecan verici seyahate başlarlarmış. Eski bir İslâm geleneği olan surre, Peygamber Efendimiz (asm) hürmetine Mekke ve Medine halkına hediye gönderme âdetidir. Surre Alayı ise, Recep ayının 12. günü İstanbul’dan Kâbe toprağına, Harameyn’e yani Harem’e geçen mübarek bir kafiledir. Yanlarında başta Kâbe örtüsü olmak üzere hediyelerle birlikte yola çıkan Surre Alayı, yolunun üzerinde uğradığı şehirlerde kendilerine katılan hacı adayları ve hediyelerle daha da büyüyerek Kurban Bayramında mübarek beldelere ulaşırmış. Surre Alayı Osmanlı’da ilk kez 15. yüzyılda Çelebi Mehmed zamanında başlamış Sultan IV. Mehmed dönemi olan 1920 yılına kadar devam etmiştir.

İstanbul Tarihi Türk

Müziği Topluluğu’nun

Surre Alayı Konseri

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu 12 Kasım 2010’da Cemal Reşit Rey konser salonunda Surre Alayı konseri verdi. Genel Yönetmenliğini Ahmet Özhan’ın yaptığı İhsan Özer şefliğindeki topluluğun konseri gerçekten izlemeye değerdi. 13 enstrüman ve 17 ses san'atçısından oluşan koronun konserine bir ara semazenler de eşlik ederek aynı zamanda göze de hoş gelen bir görüntü sergilediler. Hac, Kâbe, Peygamber sevgisinin vurgulandığı ilâhiler, makam ve anlam bütünlüğü içerisinde seslendirilirken hac yolculuğunu, Kâbe’yi, hacıları gösteren eski resimler, arşiv görüntüleri de arka fona yansıtılıyordu. “Yine teşrif etti hilâl-i Recep, Kâbe’nin Yolları, İlim ilim bilmektir, Can ellerinden gelmişem, Medine menzil-i vahy-i Hüda’dır” gibi 33 adet birbirinden güzel ilâhi seslendirildi. Konser aynı zamanda 3 hafta önce aramızdan ayrılan rahmetli Hafız Yahya Soyyiğit hatırasına da düzenlenmişti. Nitekim güfte ve bestesi merhum Yahya Soyyiğit’e ait Uşşak makamındaki “Ümmetin saf saf olmuş” ilâhisi seslendirilirken ekrana yansıyan resmi, bir anda içimizin hüzünle dolmasına sebep oldu, gözlerimiz yaşardı. Bu vesileyle bir kez daha merhum Yahya Soyyiğit’e Rabbimizden rahmet niyaz ediyoruz. Ayrıca bu güzel projeye emeği geçenleri ve korodaki değerli bütün saz ve ses san'atkârlarını da tebrik ediyoruz.

Cânım Kâbe’m

varsam sana!

Bir zaman dost sohbetlerinde dilimize çokça yerleşmişti sevgili Ender Doğan’ın söylediği bir ilâhi. Özellikle Yusuf Sönmez Hoca pek severdi.

“Başım açık yalın ayak/ Düştüm Kâbe yollarına

Günahıma ağlayarak/ Düştüm Kâbe yollarına

Dost ahbapla vedalaşıp/ Nice sarp dağları aşıp

Halilullaha ulaşıp/ Düştüm Kâbe yollarına.

Beytullahı görem diye/ Taşına yüz sürem diye

Yoluna can verem diye/ Düştüm Kâbe Yollarına”

Gerçekten çok güzel bir beste ve ilâhidir. Ama yıllardır sizlerin de en iyi bildiği o rast ilâhinin yeri ayrıdır.

“Kâbe’nin yolları bölük bölükdür

Benim yüreciğim delik deliktir.

Dünya dedikleri bir gölgeliktir,

Cânım Kâbe’m varsam sana

Yüzüm gözüm sürsem sana.”

Yunus Emre’nin yine rast ilâhideki haccın önemine dair uyarısına dikkat etmek lâzım.

“Yunus Emre der Hoca/ İstersen var bin Hacca

Hepisinden iyice bir gönüle girmektir.”

Yine, Ahmet Kuddusi’nin “Medine menzil-i vahy-i Hüdâ’dır” ve Safer Dal’ın hicaz makamındaki “Kâbe dünyanın merkezi” Kuloğlu’nun Saba makamındaki “Cümle hüccac ile giydik yine ihram ü aba”, Seyyid Nesimi’nin Bestenigar makamındaki “Çünkü bildin mü’minin kalbinde Beytullah var” ilâhilerinde dile getirilen hep o Kâbe muhabbetidir, aşkıdır.

25.11.2010

E-Posta: alioktay@alioktay. net


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (11.11.2010) - Yahya Kemal Beyatlı

  (04.11.2010) - Eski İstanbul bir ud sesindedir

  (28.10.2010) - Kimi dosta varır, dosta bend olur!...

  (21.10.2010) - Beyazıt Meydanı’ndaydık...

  (14.10.2010) - Tekke Musikîsi

  (07.10.2010) - Kabri İstanbul’da olan musîkişinaslar…

  (30.09.2010) - Sanatçılar ve sahne korkusu

  (23.09.2010) - Yine hazan mevsimi geldi...

  (16.09.2010) - Televizyonların Ramazan yayıncılığı

  (02.09.2010) - Elveda bizden sana Şehr-i Rahmet elveda!


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.