Bir yazımızda, “Tabiatta bulunan çeşitli ışın, elektromanyetik dalgaların yanında pek çok enerji boyutları ve elektrikten“ sayısız ve çeyitli varlıklar yaratıldığını; bunlara da “melâike, cân/cin ve ruhâniyât” ismi verildiğini ispat etmeye çalıştık. Bugün, cinler, yani, şerir ruhlar “medyumluk ve sihirde kullanılabilir mi?” suâline cevap aramaya çalışacağız.
Bugün ultrasonik, radyo, televizyon (VHF, UHF, SHF, EHF) radar, kırmızı-morötesi dalgaları, röntgen=X-Ray ve elektrik gibi enerji boyutları sayısız işlerde kulanılmıyor mu? O halde, bazı insanların, bu lâtif ışınlardan, “dumansız ateşlerden” (enerji boyutlarından) yaratılan “cin ve ruhânîleri” de kullanmaları da aklen mümkün ve vakidir.
Evet, bazı insanlar cin ve ruhânîlerle, cinler ve ruhanîler de bazı insanlarla irtibat kurabilir. Zaten tüm varlıkların görüntü ve sesleri havada, melekut (gayb/meleküt/metafizik), maddeötesi, mânâ âlemlerinde mevcuttur ve kaybolmuyorlar.
Cinler de, “zihayat, zîruh ve zîşuur”durlar. Öyle ise onlar da “şehadet ve gayb/maddeötesi, meleküt” âlemlerindekileri görüş ve işitirler. Ne var ki, cinler şerir varlıklar olduklarından ekseriya irtibat kurdukları insanları yarım yamalak bilgilerle çarpar ve yanıltır! Bir, iki doğru haber vererek güven sağlarlar ve bu doğru uğruna, diğer yalan haberlerini de kabul ettirirler!
Bunun için Kur’ân’da pek çok âyet-i kerîmenin sonu, “akıl edemiyor musunuz, düşünemiyor musunuz, anlamıyor musunuz, bakmıyor musunuz?” diye bağlanır. Ruh çağırma, medyumluk, sihir ve benzeri faaliyetlere girilmemesi de emredilir: “De ki: Sığınırım sabahın Rabbine... Düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden...” (Felâk Sûresi, 1-4.)
Burada geçen şerir cinni şeytanlar, “sahir/büyücü, medyum, falcı, tarotçu, astrolog, cinci, vs.” ile verdikleri yanlış-yamalak bilgilerle insanların iç alemlerine nüfuz ederek ruh sağlığı dengelerini bozarlar. Bir kısmı da göz boyamacılığına dayanır. Bilgi ve feraset zaafı içinde olanları kullanır, sömürür, karı-koca arasını açar, aileleri perişan ve toplumu huzursuz ederler.
“Medyumluk, sihir/büyü, ruh çağırma, cincilik!” İslamın kesinlikle yasakladığı yedi büyük günahtan birisidir. Aslında fal, burç veya yıldızlardan medet umma, totem ve eski çağların, 2000, 3000 bin yıl öncesinin, cehâlet devrinin bâtıl mahsulleridir. Medeniler ne kadar gerici, cahil!