SANKİ ZİKİR ÇEKİYOR
Hafif rüzgâr esiyor
Ağaçlar ses veriyor
Bahçelerde bülbüller
Sanki zikir çekiyor!....
Ağaçlar Allah diyor
Kuşlar dile geliyor
Türlü türlü o sesler
Sanki zikir çekiyor!...
Çiçekler renk renk açmış
İnsanlar baka kalmış
Üstünde öter kuşlar
Sanki zikir çekiyor!...
Çoban sürüsün toplar
Sürü dağlarda otlar
Koyun kuzu meleşir
Sanki zikir çekiyor!...
Çay şarıl, şarıl akar
Balık göllerde yüzer
Gençler oltayı atar
Sanki zikir çekiyor!...
Celal YALÇIN-
MALATYA
Celal YALÇIN :
Bütün mahlûkat kendi lisanı ile Cenâb-ı Hakk’ı zikir ve tesbih eder. İnsan da iman gözüyle bakar, izan kulağı ile dinlerse, her mahlûkun zikrini görür ve işitir. Bunu şiir dili ile ifade etmeye çalışmışsınız. Duyguların güzelliği yanı sıra anlatımın da şiir tekniğine uıygun olması lâzım. Sizin şiirinizde belli bir tarz görülmüyor. Ama duygularınıza saygı duyuyor, selâmlarımızı yolluyoruz.
SAKIN İNCİTME BİR CANI
Sakın incitme bir canı
Yıkarsın arşı rahmanı
Bulamazsın hiç huzuru
Sakın incitme bir canı
Yaradılanı sev
Yaradan’dan dolayı
Eğer incinmek istemezsen
Sakın incitme bir canı
Ne güzel yaratmış Rabbim her şeyi
Onun için her mahlûku sevmeli
Düşün onu Yaratanı
Sakın incitme bir canı
İMAN
İman insanı insan eder
iman insanı sultan eder
İman hem nur hem kuvvettir.
İman hakka şahitlik eder
İman kurtuluşa rehberlik eder
İman hakkı, doğruyu gösterir
İman cansıza hayat verir
İman haramı yasaklar, helâle yöneltir
İman insana insanlık verir
İman fakire zenginlik verir
İmansız insanlar,o bedbaht kullar
Ne kadar fakirdir, ne kadar zelil
Karanlıktır onların gittiği yollar
İman tahtında sultanlık varken
İmansız insanlar, cahillik ederler
Aklı olan imanlı kullar
En büyük sultanlar, büyük krallar
Karun gibi hazinesi olanlar
O’nun kapısında dilenci olur
Ömer Enes ALATAŞ
Etimesgut Anadolu İHL
Ömer Enes ALATAŞ:
Şiirleriniz seri olarak gelmeye devam ediyor. Tebrik ediyor daha kaliteli şiirlerde buluşmak diliyoruz. Çok şiir yazmaktan ziyade daha olgun ve derinlikli şiirler bekliyoruz. Yazdığınız şiirleri hemen göndermek yerine biraz bekletin. Tekrar gözden geçirip olgunlaştırmaya çalışın. Çok şiir yazmak yerine güzel şiir yazmaya gayret edin. Selâm ve muhabbetlerimizle.
KÂİNATIN EFENDİSİ HZ. MUHAMMED (asm)
Yirminci asrın ortalarında doğmuşum
Ya Muhammed (asm), Seni beş yaşımda tanımışım
Sen de beni o hesap gününde tanır mısın?
Başımı her halükârda yoluna adamışım
Dünyaya gelip misafirim olur musun?
Hiç olmazsa bir an bile durur musun?
Ben de Senden utanmadan yanında kalır mıyım?
Nedir bu halin deyip acaba sorar mısın?
Kâinatın Efendisi Ya Muhammed (asm)
Bekler bütün insanlık senden medet
Ben de umut ederim ahirette şefaat
Şefi’im olur musun Ya Muhammed (asm)?
Levlake Levlak burcunda görünmüşsün
İlk emri aldığında örtülere bürünmüşsün
Ümmetin tek tek cennete girince sevinirsin
Ey kardeş, uymazsan O’na (asm), sürünürsün
Sözüyle, hareketiyle, ahlâkıyla bize örnek
Ya Rab, O’nu (asm) nasip et gerçekten sevmek
Mü’minin özelliğidir iyiyle kötüyü sezmek
Bizi öksüz bırakma Ya Habib-i Rabbü’l Âlemin (asm)
Rabbimizi bize tanıtan konuşan delildir
Diğer deliller ise kâinat ve Kur’ân-ı Hâkimdir.
Siretin ve hadislerin bize güzel atiyyendir
Bizi Liva-ı Hamd sancağının altına al Ya Nebi (asm)
M. FAHRİ UTKAN
İZMİT
M. Fahri UTKAN:
Şiiriniz hece vezni tarzına benzese de kafiye ve hece düzeni bakımından bir takım eksiklikler ve fazlalıklar taşıyor. Bazı mısralar 11 heceli iken, bazıları 16 heceye kadar çıkıyor. Konu ve duygu yoğunluğu bakımından güzel olan şiiriniz, hece vezni kurallarına uyulduğu takdirde çok daha güzel olacaktır. Selâm ve muhabbetlerimizle.
BEN TAM YETİŞTİM DERKEN...
Geç kaldım!
Zaman öylece akıp giderken tökezleyip düştüğüm o an bitti herşey
Yetişemedim bir daha
Yaşayamadan yaşlandım
Orada
Düştüğüm yerde...
Tek yapabildiğim elimi uzatıp arkasından buruk bir ifadeyle bakmak oldu
Ağlamak istedim
Ama kime, neye?
Beni tutup kaldıran bir elin olmayışına mı?
Yoksa tutunmayı beceremediğim hayata mı ağlayacaktım?
***
Sonrası hep aynı zaten
Hüzün dolu
Hep bir yanı eksik
Düştüğüm yerde kaldı hayallerim
Darmadağın
Kimi benden uzakta
Kimi ayaklar altında paramparça...
***
Belli belirsiz suretimle
Pencere arkalarında ya da duvar diplerinde
Hep başka hayatlara dalarak yaşadım ben
Yaşamak buna denirse...
Nurcanan AKBAŞ
Nurcanan AKBAŞ:
Gizemli ifadelerle dolu şiiriniz, derinlik ve anlam bakımından oldukça başarılı. Yalnız, şiirinizde hayata bakış açınızda bir ümitsizlik ve yılgınlık hissediliyor. Hayata daha güzel bir pencereden bakmak, güzel beklentiler içinde olmak, karamsarlıktan uzak olmak daha doğru olur diye düşünüyoruz. Güzel şiirlerinizin devamını bekliyor, başarılar diliyoruz.
HİCRETİM VAR
Aşk pervanesi döner, başımın üzerinde.
Hicretim var bu çölden, selâmet sahiline.
Prangalar açılsın, yolu tutmasın rüzgâr,
Hicretim var bu çölden selâmet sahiline,
Güvercin yuva yapsın, bulutlar gölge olsun,
Yakamozlar kıskansın, yollar hep selâm dursun,
Gözümde yok hiçbir şey, ne varsa senin olsun,
Hicretim var bu çölden, selâmet sahiline,
Süreyya’dan yol bulur, dağ taş deler giderim.
İlâhî nağmelerle, gönlü eyler giderim.
Edinmem Rab’den gayrı, yası siler giderim
Hicretim var bu çölden, selâmet sahiline.
Ümitlerle doluyum, Çünkü Allah kuluyum.
Sevdalı bakışlarla, ümitle bekliyorum.
Sana, Sanadır rotam, Sana doğrudur yolum,
Hicretim var bu çölden, selâmet sahiline.
Hicretim var bu çölden, selâmet sahiline,
Hicretim var bu yerden, selâmet ülkesine,
Hicretim var bu yerden, selâmetler şehrine,
Hicretim var bu çölden, selâmet sahiline,
Şevki ÇİFTÇİ