Ankara Başsavcısı Yargıtay 16. Ceza Dairesinin verdiği 'sempati duymak, ideolojisini benimsemek... terör üyeliği için yeterli değil' kararı için konuştu: Bu kararı eleştiriyorum. Doğru değil. Şu aşamada bizi etkilemez. Değişmesi gerek'
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin Gülen hareketi davalarında aldığı kararla ilgili, “Ben bu kararı eleştiriyorum. Örgütle mücadelenin devam ettiği bu süreçte, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin kararının doğru olmadığını düşünüyorum” dedi. Kocaman ayrıca Ankara’da 15 bin ByLock kullanıcısı olduğunun tespit edildiğini belirterek, bunların bir kısmıyla ilgili işlem yapılmadığını söyledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, Gülen hareketine yönelik soruşturmaları ve açılan davalarla ilgili basın mensuplarına açıklama yaptı.
ANKARA’DA 15 BİN BYLOCK KULLANICISI TESPİT EDİLDİ
Kocaman, Ankara’da 15 bin Bylock kullanıcısı olduğunun tespit edildiğini belirterek, “Bu kullanıcıların büyük bir bölümünün soruşturmalara konu edildi. Ancak Emniyet ve ilgili kurumlardaki yoğunluk nedeniyle bunların tamamına adli soruşturma açılamadı” dedi.
17-25 FETÖ İÇİN TOPTAN BİR KRİTER OLMAMALI
Gülen hareketine yönelik mücadelenin ‘tek örgüt üyesi veya yöneticisi’ kalmayıncaya kadar edileceğini söyleyen Kocaman, “17-25 Aralık, toptan bir kriter olmamalı. Kesinlikle yanlış anlaşılmasın. 17-25 örgüt yöneticileriyle ilgili genel bir milat değildir. Bizim bahsettiğimiz normal vatandaş, örgütte yöneticilik yapmış olanlar değil. Örgütün yönetici takımından bir kişi himmet toplamış, örgüt adına toplantılar düzenlemiş, sohbetleri o organize etmiş. Bu kişi 17-25’ten önce de sonra da sorumlu. Yönetici takımı bilerek ve isteyerek örgütün içinde kalmış ve örgütün eylemlerini organize etmiş. Bank Asya bizim ana kriterimiz. 17-25’ten önce kredi çekmiş, taksit yatırmış kişiler değil. Elebaşının talimatıyla hesap artışı yapanlar bizim için ciddi şüphelidir” diye konuştu.
BU KARAR BİZİ ŞU AŞAMADA ETKİLEMEZ
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin, bir kişinin başvurusu üzerine Gülen cemaati üyelerinin terör örgütü üyesi sayılması konusunda verdiği “örgüte yalnızca sempati duymak veya örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi fiillerin örgüt üyeliği için yeterli olmayacağı” yönündeki karara katılmadığını vurgulayan Kocaman, “Ben bu kararı eleştiriyorum. Örgütle mücadelenin devam ettiği bu süreçte, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin kararının doğru olmadığını düşünüyorum. Normal bir vatandaş dini duygularla, Tanımadığı için sohbetlerine gitmiş. Bu kişiler bizim için tek başına terör örgütü üyesi değil. Ama örneğin ‘Terörist ele başının’ talimatı sonrası Banka Asya’ya para yatıranlar terör örgütü üyesidir. Karar, Yargıtay Ceza Genel Kurulundan geçene kadar alınacak kararlarda aynı kriterlerle devam edeceğiz. Karar tekrar Dairenin önüne gelir. Daire onar. Yargıtay Ceza Genel Kurulunda geçer, o zaman hepimizi bağlar. Ama şu aşamada biz katılmıyoruz. Belki mahkeme direnecek? Şu anda belli değil ne olacağı. Ben umudumu koruyorum. Değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizi şu aşamada etkilemez” diyerek sözlerini tamamladı.