"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Üstad Hazretleri yazdığını yaşamıştır

04 Temmuz 2025, Cuma 01:50
VEFATININ 65. YILI VESİLESİYLE ELAZIĞ’DA TERTİP EDİLEN PROGRAMDA KONUŞMACILAR BEDİÜZZAMAN’I VE TELİF ETTİĞİ ESERLERİ ÇEŞİTLİ VEcHELERİYLE ANLATTILAR. “BEDİÜZZAMAN’IN İLMÎ BİRİKİMİYLE KUR’ÂN’A DAYALI DURUŞU, SADECE ESERLERİNDE DEĞİL, HAYATINDA DA TEZAHÜR ETMİŞTİR” DENİLDİ.

HASAN ARGIN - ELAZIĞ

Bediüzzaman Said Nursî, vefatının 65. Yılında Elazığ’da düzenlenen bir panel programıyla yâd edidi. Yeni Asya Gazetesi Elazığ Temsilciliği tarafından organize edilen panel, Elazığ Belediyesi Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda geniş bir katılımla gerçekleştirildi.

Farklı şehirlerden gelen dinleyicilerin katılımı ile panel bayram havasında geçti. Kur’ân-ı Kerîm tilâveti ile başlayıp şiir dinletisi ve panel programı ile devam eden etkinlikte, Bediüzzaman’ın hayatı, eserleri ve hizmet prensipleri çeşitli yönleriyle ele alındı.

Panelde Risale-i Nur’un metodu, Kur’ân’a dayalı yaklaşımı, şahs-ı manevî anlayışı ve siyaset dışı duruşu gibi temel kavramlar üzerinde duruldu. 

ATİK: HAKKIN HATIRINI ÜSTÜN TUTTUK

Programın açılış konuşmasını yapan Yeni Asya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Atik, Risale-i Nur’un Kur’ân merkezli yorum geleneği ve bu geleneğin temsilcilerinden olan Yeni Asya camiasının hizmet çizgisi üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.

Programın, Risale-i Nur’un temel eserlerinden İşârâtü’l-İ’caz ve Bediüzzaman’ın Kur’ân hizmetinin tarihî seyri üzerine odaklandığını belirten Atik, bu tür toplantıların toplumun şuurlanması açısından önemine dikkat çekti.

Yeni Asya’nın temel gayesinin, Yaratıcımızı tanımak ve Kur’ân-ı Kerîm’in doğru anlaşılmasını sağlamak olduğunu vurgulayan Atik, bu yolda cemaatle birlikte yürütülen faaliyetlerin, vakıf ve gazete aracılığıyla iftiharla sürdürüldüğünü dile getirdi: “56 yıldır hiç taviz vermeden, hakkın hatırını yüce tutarak, her türlü tehdit, provokasyon ve entrikaya rağmen bu vazifeyi Allah’ın inayetiyle yapmaya devam ediyoruz ve inşallah devam edeceğiz” dedi.

BU BAYRAK KIYAMETE DEK İNMEYECEK

12 Eylül darbesi dönemine de atıfta bulunan İzzet Atik, dönemin yöneticilerinin Nur talebeleri arasındaki tesanüdü bozmak amacıyla baskılar kurduğunu, ancak bu müdahalelerin başarısızlıkla sonuçlandığını ifade etti. Atik, “12 Eylül darbesi, zamanın kudretli paşası Kenan Evren tarafından demokratları dağıtmak, Risale-i Nur talebelerinin tesanüdünü bozmak amacıyla yapılmıştı. Ancak tarih, Risale-i Nur’u kendi emellerine alet edenlerin hüsrana uğradığını bir kere daha yazmıştır” diye konuştu. Yeni Asya’nın şahıslara değil, şahs-ı manevîye, ve onun temeli olan meşveret ilkesine dayandığını vurgulayan Atik, cemaatin bu çizgiden sapmadan yoluna devam ettiğini söyledi: “Üstadımızın ifadesiyle, hiç lâyık olmadığımız halde bu hizmette istihdam ediliyoruz ve bütün hile ve entrikalara rağmen Yeni Asya bayrağı indirilemedi, inşallah kıyamete kadar da indirilemeyecek.”

MEŞVERET VE ŞÛR HÂKİM OLMALI

“Meşveret ve şuranın bütün insanlıkta kuvvet bulması gerekiyor”

Konuşmasının devamında, dünya ve İslâm coğrafyasındaki gelişmelere de değinen Atik, Gazze başta olmak üzere İslam âleminin büyük fitnelerle karşı karşıya olduğunu dile getirdi. “Kur’ân’ın temel hükmü olan meşveret ve şuranın önce İslâm âleminde, sonra da tüm insanlar nezdinde kuvvet bulması gerekiyor. Bütün gücümüzle buna çalışmak zorundayız.” Gazetenin bu manada da sorumluluk taşıdığını belirten Atik, dünyayı ateşe boğan zulüm düzenine karşı kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştıklarını ifade etti:

YENİ ASYA İSLÂMIN VE İNSANLIĞIN SESİ  

“Gazetemiz Yeni Asya olarak İslâm âleminin ve insanlığın sesi olmaya çalışıyoruz.” “Bu nefesler şahs-ı manevîye şevk veriyor.” İzzet Atik konuşmasının sonunda, programa ve hizmete destek verenlere teşekkür ederek, ümmetin birlik ve beraberliğini temenni etti. Destek verenlerin varlığını büyük bir moral kaynağı olarak gördüklerini söyledi: “Sizlerin nefesi bizlere, şahs-ı manevîye şevk veriyor. Bundan dolayı mutluluk duyuyoruz. Bugüne kadar yapmış olduğunuz desteğin devamını arzu ediyoruz.” Konuşmasını, Bediüzzaman Said Nursî’yi ve ilk talebelerinden Hacı Hulusi Yahyagil’i rahmetle yâd ederek tamamlayan Atik, salonu tahsis eden yetkililere de teşekkür etti.

ÇAYCI EMİN AĞABEYİN TORUNU ŞİİR OKUDU

Açılış konuşmasının devamında, Üstada özellikle Kastamonu hayatında önemli hizmetlerde bulunmuş “Çaycı Emin Ağabey” olarak anılan Emin Çayırlı’nın torunu Asım Çayırlı, “Gönüller Fatihi Büyük Üstada” adlı şiir dinletisi ile dinleyicileri mest etti.

Oldukça beğenilen şiir dinletisinin ardından Doğru İslâmiyet konulu kısa sinevizyon izletilip programın panel kısmına geçildi. 

Dr. Ömer Ergün: “Bediüzzaman’ın ilmî birikimiyle Kur’ân’a dayalı duruşu, sadece eserlerinde değil, hayatında da tezahür etmiştir”

Panel kısmının açılış sunumunu yapan Dr. Ömer Ergün, Bediüzzaman Said Nursî’nin ilmî kişiliğini ve Kur’ân merkezli yaklaşımını tarihî, sosyal ve akademik boyutlarıyla derinlemesine ele aldı. Konuşmasında hem Osmanlı son döneminde yetişen bir âlim olarak Nursî’nin ilmî birikimini hem de Cumhuriyet dönemindeki mücadele çizgisini kronolojik ve tematik şekilde tasnif eden Ergün, özellikle Risale-i Nur’un Türkiye’de ve dünyada gördüğü akademik ilgiyi rakamlarla ortaya koyarak dikkat çekici bir çerçeve sundu.

“Bediüzzaman’ın ilmî kişiliği sadece Risale-i Nur’da değil, onun hayat tarzında da apaçık bir şekilde görülür. Kelâm, tefsir, mantık ve belagat gibi klasik İslâmî ilimlerde derinleşmiş, bu ilimleri yaşadığı dönemin meseleleriyle bütünleştirmiştir. Risale-i Nur ise bu birikimin hem aklî hem kalbî yansımalarının sistematik bir ürünüdür.”

RİSALELER AKADEMİK DÜNYANIN DA TAKDİRİNİ KAZANDI

Dr. Ergün, Risale-i Nur’un ilmî değerinin artık yalnızca dinî bir cemaatin değil, akademik dünyanın da takdirini kazandığını şu verilerle destekledi: “Bugün YÖK Tez Veri Tabanı’nda Said Nursî üzerine yapılmış toplam 78 tez vardır; bunların 36’sı doktora düzeyindedir. Dergipark’ta ise Risale-i Nur üzerine yazılmış 214 makale mevcuttur. Bunların 42’si TR Dizin’e girmiş nitelikli yayınlardır.”

Bu veriler üzerinden Risale-i Nur’un artık “nitelikli akademik bilgi üretimine konu olan bir külliyat” haline geldiğini vurgulayan Ergün, bunun yalnızca entelektüel değil, aynı zamanda pedagojik bir mesele olduğunu dile getirdi. Risale-i Nur’un Türkiye’de “dinî düşüncenin modern formda yeniden inşası” sürecinde merkezî bir rol oynadığını ifade etti.

Konuşmasında Bediüzzaman’ın hayatındaki zühd ve istiğna prensiplerine de değinen Ergün, onun yaşayışı ile yazdıkları arasında tam bir tutarlılık bulunduğunu belirtti. Bu çerçevede vefatından sonra düzenlenen tereke listesi üzerinden yaptığı değerlendirme dikkat çekiciydi:

“Bir insanın hayatına ait en net belge belki de ölümünden sonra geriye ne bıraktığıdır. Üstad’ın resmî kayıtlara geçen tereke listesi, zühd ve takva prensiplerine sadakatini açıkça ortaya koyar: Bir seccade, bir tesbih, bir radyo, bir çaydanlık, bir şemsiye, üç kitap ve yazılarla ilgili bazı evraklar… Bugün sade hayattan bahsedenlerin büyük çoğunluğu bu ölçülülüğe ulaşabilmiş değil.”

Ayrıca konuşmasında Bediüzzaman’ın “Medresetü’z-Zehra” idealine ve ilim-irfan dengesine yaptığı vurgu da yer aldı. Bu projenin yalnızca bir medrese kurmak değil, İslâm dünyasında yeniden dirilişin ilmî bir temel kazanması anlamına geldiğini belirten Ergün, bu ideali Risale-i Nur’un “fikrî iskeleti” olarak niteledi.

“Medresetü’z-Zehra hayalî bir okul projesi değil, medeniyet tasavvurudur. Sadece dinî değil, fen bilimleriyle birlikte yürüyen bir tevhid anlayışının merkezinde şekillenir. Bugün bu misyon, Risale-i Nur’un ev ev, gönül gönül yayılmasıyla fiilen hayata geçmektedir.”

Ergün, konuşmasını Bediüzzaman’ın ilim, ahlak ve aksiyon temelinde kurduğu hayat tarzının, sadece 20. yüzyıl için değil, 21. yüzyıl İslâm dünyası için de güncelliğini koruyan bir model olduğunu vurgulayarak tamamladı.

—DEVAM EDECEK—

Okunma Sayısı: 389
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı