YENİ ŞAFAK YAZARI BÜLENT ORAKOĞLU, GAZETECİ MURAT YETKİN’DEN AKTARDI: ERGENEKONCU BİR İSİM ŞU ANDA DEVLETİN EN ÜST KATLARINDA BAŞDANIŞMAN.
İKİNCİ ERGENEKON SÜRECİ Mİ?
Yetkin: “Gelişmeler adeta ikinci bir Ergenekon sürecinin başlatıldığı kuşkusuna yol açıyor. İlk Ergenekon operasyonlarında da böyle bir çeteleşme gözlüyordum. 2004-2005’te beni o çevrelerle toplantıya davet eden kişi şu anda Erdoğan’ın en güvendiği başdanışman.”
SUÇLULAR DA AKLANMIŞTI
Orakoğlu: “Yargıtay’ın Ergenekon yok kararı 22 iddianameden oluşan davada suçsuzların yanında suçluların da aklanmasına yol açmıştı. Bu durum devletin üst yetkilileri başta olmak üzere kamu vicdanını tatmin etmemişti, eleştiri bombardımanına tutulmuştu.”
***
Ergenekon yine sahnede mi?
Yeni Şafak yazarı Bülent Orakoğlu, dünkü “İkinci Ergenekon darbesi mi geliyor?” başlıklı köşe yazısı ‘Ergenekon yine sahnede mi?” sorusunu akla getirdi.
Yeni Şafak yazarı Bülent Orakoğlu’nun, dünkü, “İkinci Ergenekon darbesi mi geliyor?” başlıklı köşe yazısı ‘Ergenekon yine sahnede mi?” sorusunu akla getirdi. Yazısının girişinde isim vermeden Yeni Asya için kullandığı “aşağılık” ifadeyi aynen kendisine iade ettiğimiz Orakoğlu, yazısına “Bu iddianın gazeteci Murat Yetkin’e ait
olduğunu” söyleyerek başladı ve Alp-arslan Kuytul’un sokağa çıkma yasağına rağmen cadde üzerinde bir grupla birlikte namaz kılmaya çalıştığını hatırlattı. Yazısına Murat Yetkin’den alıntılarla devam eden Orakoğlu, şu satırları kaleme aldı: Sayın Yetkin’e göre, “Gelişmeler adeta ikinci bir Ergenekon sürecinin başlatıldığı kuşkusuna yol açıyor. Ülkenin Cumhurbaşkanı her gün çıkıp kendisini devirme amaçlı bir darbe ihtimalinden söz ediyor”. Bulunduğumuz konjonktürde yaşanan gelişmeleri olayları ilk Ergenekon operasyonları öncesine benzeten Yetkin “İlk Ergenekon operasyonlarında da böyle bir çeteleşme olduğunu gözlüyor, tahmin edebiliyordum. O zaman Jandarma Komutanı olan Orgeneral Şener Eruygur ile 2003 Aralık ayında, makamında darbecilik tartışması yapmış ve bunu da yazmış bir gazeteciyim” diyor.
ÖRGÜT HALEN FAALİYETTE Mİ?
2004-2005 yıllarında bir değil, iki defa kendisini o çevrelerle toplantıya davet eden ve ikinci defa yaptığı daveti “Beni böyle işlere bulaştırma” tepkisiyle, sertçe reddettiğim kişinin şu anda devletin en üst katlarında baş danışmanlık yaptığını, duyup kayda almak isteyen savcı varsa ifade vermeye hazır olduğunu söylüyor. “Böyle bir çeteleşmenin varlığını bilmek, daha sonra Fethullahçı savcı ve hâkimlerin onu bambaşka bir şekle sokup devlet içinde Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ dahil, siyasî bir tasfiyenin aracı yapıp, kendi darbe tertiplerinin mıntıka temizliği olarak görmeme engel değildir” ifadesi aslında yargıda bu konuda alınan çok
önemli kararları etkisiz kılma özelliğini taşırken Ergenekon terör örgütünün var olduğunu ve halen faaliyette bulunduğunu gözler önüne seriyor. “Yargıtay’ın Ergenekon yoktur kararı 22 iddianameden oluşan davada suçsuzların yanında suçluların da aklanmasına yol açmıştı” görüşünü dile getiren Orakoğlu, şu soruyu sordu: Burada sorulması gereken en önemli soru hangi Ergenekon’u kastettiğimiz olmalı diye düşünüyorum. Bir tarafta NATO’nun gölge ordularının Türkiye versiyonu olan eski Ergenekon’u mu, diğer tarafta FETÖ kumpası için oluşturulan yeni Ergenekon’u mu?