Demokrasi vurgusu yapan Prof. Dr. Cihangir İslam, “Sonuna kadar hak mücadelelerini desteklemeliyiz, ama birbirimizin güvencesi olduğumuz gün bu ülkenin önü açılacaktır” dedi.
CHP’nin Çanakkale’nin Kocadere mevkiinde düzenlediği Adalet Kurultayı’nın ikinci gününde, ‘İnançta Adalet’ başlığı tartışıldı. KHK’yla ihraç edilen Prof. Dr. Cihangir İslam’ın yöneticiliğini yaptığı panelde, AKP kurucularından Fatma Bostan Ünsal, ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, Prof. Dr. Mehmet Bayraktar, 2 Temmuz Vakfı Başkanı Murtaza Demir, Agos gazetesi yazarı Patrak Estukyan, Cumhuriyet gazetesi yazarı Tayfun Atay, Muhittin Yıldız ve Mehmet Demir konuştu. Gerçek Gündem’in haberine göre, Prof. Dr. Cihangir İslam, “İster İslam, ister Marksizm, hatta Kemalizm olsun; bunları takip etmek insanları otomatikman ahlaklı yapmıyor. Burada irademiz çok önemli. Biz bu masada oturduğumuz gibi ülke sathında da bir arada yaşama iradesini ortaya koyabilirsek umutlu olabiliriz. Aliya İzzetbegoviç, “İslam’da dogma yoktur’ der ve sadece şu iki şeyin mevcut olduğunu söyler: Allah’ın birliği ve insanların eşitliği. İnancımız ne olursa olsun insanların eşitliği ilkesini bir zemin olarak tutarsak, bunun üzerinde ilerlersek yol alabiliriz. AK Parti iş başına geldiğinde yazdığım bir yazıyı hatırlıyorum. Laikliğin amacı kutsal olan şeyleri yeryüzünden silmek miydi, yoksa inanç grupları arasında, devletle mesafeli bir şekilde insanların baskı görmeden hayatlarını devam ettirmelerini sağlayan bir ilke miydi?”
Demokrasiye de tahakküm kurmamanın sigortası
Cihangir İslam şöyle devam etti; “İnsanları herhangi bir dine zorlamanın iyi bir şey olmadığını, dinin herhangi bir din ya da ideolojiden yana olmayacağını, devletin dininin adalet olması gerektiğini görebiliriz. Laiklik, mutlaklaştırmanın sigortasıdır. Demokrasiye baktığımızda ise onun da tahakküm kurmamanın sigortası olduğunu görüyoruz. Bizim çoğulcu demokrasiden başka çaremiz yoktur. Sonuna kadar hak mücadelelerini desteklemeliyiz ama birbirimizin güvencesi olduğumuz gün bu ülkenin önü açılacaktır.”