"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Vücut mertebeleri vukuattır - 3

Mehmet ÇETİN
25 Mayıs 2024, Cumartesi
5. Adem, illet istemez, nihayetsize illet olamaz

Olmayan şey için bir gereklilik niçin olsun ki? Bir mevcud, olduğu hâli birdir ve bir vücuda sahip iken, olmadığı hâlleri ise sonsuzdur.

Elinizdeki çiçek, bu hâli ile vücud sahibi iken şimdi bunun için, niçin kalem değil, niçin taş değil, niçin arı değil gibi sonsuz kadar ihtimaller uzanır gider ve o olmayan şeyler için de bir illet sorulmaz.

Ademler, hiçler, yoklar ise illet istemezler ve anlaşıldı ki nihayetsize illet olmaz.

Yok olan, şey değildir. Yok olana, şey denilmesi sadece tarif içindir. Evet, şey; var olan, var olması mümkin olan yahut zihinde tasavvur edilebilen varlığı ifade eder.1 Ama olmayan için de çaresiz olarak tarif etmek üzere mecburen şey ile beraber kullanılır, yoksa o olmayana varlık statüsü vermek için değil. Bu sebeple, olmayan üzerinden yapılacak bütün yorumlar, kıyaslar, ifadeler olmayanın nihayetsizliğe, sınırsızlığa ve sonsuzluğu kadar uzundur ve hiçbir anlam da ifade etmez. Binaenaleyh, olmayanın gerekçesi ve illetinin aranması, sorulması ve sorgulanması da muhaldir, çünkü yok olanın neyi bahsedilir ki, yok.

İşlenen konunun hayata yansıması nasıl olmalı?

Bir hatırayı naklederek konuyu işleyelim:

Bir zaman Mehmet Kırkıncı Hocanın medresesine bir öğretmen gelir. Biraz boyu kısa, ayağı da topal.

“-Hocam, bir sorum var?

-Nedir?

-Hocam ben cemaatin içine giriyorum boyum kısa ayağımda biraz topal, ben Cenab-ı Hakka ne yaptım ki, Allah bana bu kısa boyu ve bu topal sakat ayağı verdi.

Kırkıncı Hoca da,

-Sus, sakın bu sorunu kimse duymasın?

-Niye hocam?

-Eğer bu söylediklerini umuma söylersen bizim ahırdaki eşşekler duyar gelirler akşam kapını çalarlar, derler ki ‘babam eşşek, annem eşşek, yediğim ot, yüklendiğim diken. Kel kafaya da topal ayağa da razıyım gel değişelim, der. O zaman ne dersin?”2

Karşılaşılan her hâl, bir imkândır, bunun da sayısız mertebesi vardır. Her birisinin de asıl nedeni vardır. İşte vuku bulan hâlleri değerlendirmek, onlardan faydalanmak varken zuhur etmeyen, verilmeyen daha doğrusu olmayan şeyler için talepte bulunmak sonu gelmez bir iştir.

Hem, o olmayan şey, esasında bir ihtimaldir, olup olmaması ihtimal dâhilindedir ama henüz olmadığı için olmamasını sorgulamanın da sonu gelmez ve neticeye ulaşmaz. Boşluğa kürek çekilmez, çeken kendini yorar.

Dipnotlar:

1- https://islamansiklopedisi.org.tr/sey 

2- http://www.cevaplar.org/index.php?content_ view=6347&ctgr_id=172

Okunma Sayısı: 1214
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı