Şer’an koca, karıya küfüv olmalı, yani birbirine münasib olmalı. Bu küfüv ve denk olmak, en mühimmi diyânet noktasındadır.”
Ey erkek! Sen evliliğini eğer dindar, namuslu bir kadınla yapmak istiyorsan; sen kendin de öyle olmalısın ki küfüv olsun. Evlenene kadar ona göre hayatını yaşa ve evlenirken de öyle ol!
“Malumdur ki; kesret-i nesil, herkesçe matlubdur. Hiçbir millet ve hükümet yoktur ki, kesret-i tenâsüle taraftar olmasın. Hatta Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: ‘Tenâkehû tekâserû feinnî übâhî bikümü’l-ümem’ (ev kemâ kàl). Yani: ‘İzdivâc ediniz, çoğalınız. Ben kıyamette, sizin kesretinizle iftihar edeceğim.’ Hâlbuki tesettürün ref’i, izdivâcı teksir etmeyip çok azaltıyor.”
Üstad Hazretleri burada izdivaca; çocuk sahibi olma, çoğalma noktasından bakıyor. Öyleyse ey erkek, sen de izdivaca esas o nokta-i nazardan bak; çocuk sahibi olup ümmete yeni fertler yetiştirme saikiyle evlen. “Refika-i hayatını, rahmet-i İlâhiyenin mûnis, lâtif bir hediyesi olduğu cihetiyle sev ve muhabbet et. Fakat çabuk bozulan hüsn-ü suretine muhabbetini bağlama...”; “muhabbet nefsânî olsa, o muhabbet çabuk bozulur, hüsn-ü muaşereti de bozar.” (Otuzikinci Söz) hakikatlerini hatırdan çıkarma!
“Fakat serîü’t-teessür ve hassas olan memâlik-i hârredeki insanların hevesat-ı nefsâniyesini mütemadiyen tehyîc edecek açık saçıklık, elbette çok sû-i istimâlâta ve isrâfâta ve neslin za’fiyetine ve sukùt-u kuvvete sebeptir.”
Ey erkek! Açık-saçıklık ve harama bakmanın sebep olduğu sû-i istimâlât ve israfatla beraber nesline gelecek zarar ve kuvvetinin noksanlaşması gibi zararları da düşün ve bütün kuvvetinle o haramdan kaçın; uyuyorsan ayıl!
“O şefkatli vâlide, çocuğunun hayat-ı dünyeviyede tehlikeye girmemesi, istifade ve fayda görmesi için her fedakârlığı nazara alır, onu öyle terbiye eder. ‘Oğlum paşa olsun.’ diye bütün malını verir, hafız mektebinden alır, Avrupa’ya gönderir. Fakat o çocuğun hayat-ı ebediyesi tehlikeye girdiğini düşünmüyor ve dünya hapsinden kurtarmaya çalışıyor; Cehennem hapsine düşmesini nazara almıyor.”
Ey erkek! Şüphesiz bu kısım sırf anneler için yazılmış değil. Senin çocuğun varsa sen de bu ikaza muhatapsın. Evladının sadece dünyevî menfaatini değil, ondan kat kat fazla ve esas olarak âhiretini düşün.
“Fakat maatteessüf bîçare mübarek tâife-i nisâiye, zalim erkeklerinin şerlerinden ve tahakkümlerinden kurtulmak için başka bir tarzda, za’fiyetten ve aczden gelen başka bir nev’ide riyakârlığa giriyorlar.”
Ey erkek! Sen karına zulmedersen, onu riyakârlığa sevk edebilirsin; böylelikle yuvandaki en esaslı bir düsturu, ihlâsı kaybedersin. Bundan daha büyük hasaret olur mu? Bunu düşün, karına öyle davran.
“Şimdi aile hayatında en mühim nokta budur ki; kadın kocasında fenalık ve sadakatsizlik görse, o da kocasının inadına kadının vazife-i ailevîsi olan sadakat ve emniyeti bozsa, aynen askerîdeki itaatin bozulması gibi, o aile hayatının fabrikası zîr ü zeber olur.”
Üstad Hazretleri aile hayatındaki en mühim nokta olarak, erkeğin fenalığına ve sadakatsizliğine mukabil kadının da sadakati ve emniyeti bozmasını gösteriyor. Öyleyse burada ilk suç kimindir? Ey erkek, sen karına sadık kalmazsan ve ona fenalık yaparsan sebep olabileceğin hasareti düşün; ayıl!