"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’da “Kürdistan”

Mehmet Soydan
09 Ekim 2024, Çarşamba
Ülkemizde halkın büyük bölümünün nezdinde “Kürdistan” kelimesi âdeta bir tabudur, yasaklı bir kelimedir. Kürtler arasında bile tabu haline getirilmiştir.

“Kürdistan” kelimesi, tarihten günümüze 3 farklı manada kullanılagelmiştir:

1) Osmanlı’da bir eyalet kastedilmiştir.

2)Kürtlerin anavatanları ve/veya yoğunlukta oldukları yerleri ifade etmek için kullanılmıştır.

3) Bazı insanlar ileride kurmayı tasarladıkları bir devletin ismi olarak düşünmüşlerdir.

“Kürdistan” kelimesinin kullanılmasında bir mahzur olup olmadığı noktasında da 2 görüş vardır:

1) Kürdistan kelimesinin kullanımı mahzurludur.

2) Kürdistan kelimesinin kullanımında bir mahzur yoktur.

Kürdistan kelimesinin Risale-i Nur’daki kullanım şekline ve yukarıdaki görüşlerden hangisinin/hangilerinin doğru olduğuna dair bir sonuca varmaya çalışalım.

Bir kere Risale-i Nur’da “Kürdistan” kelimesi, ayrı bir devlet manasını barındıracak şekilde kullanılmış olamaz. Çünkü yazarının hayatı boyunca böyle bir emeli olmamıştır. Bunu geçtik.

“Kürdistan” ifadesinden, Osmanlı’da bir eyalet kastediliyor olsaydı ise; Risale-i Nur’un, Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonra yazılan kısmında bu kelimenin hiç zikredilmemesi gerekirdi. Zikredilse dahi, sadece Osmanlı devrindeki hadiselerle alâkalı olarak zikredilmesi gerekirdi. Halbuki: “Mustafa Kemal sana üç yüz lira maaş verip, Kürdistan’a ve Vilâyât-ı Şarkiye’ye, Şeyh Sinûsî yerine vaiz-i umumî yapmak teklifini neden kabûl etmedin?” (Tarihçe-i Hayat, Denizli Hayatı) ifadesinde görüldüğü gibi, ortada Osmanlı’nın kalmadığı bir zamanda kullanılan bir “Kürdistan” kelimesini barındıran soruyu Üstad Risale-i Nur’a koydurmuştur ve bu soruya verdiği cevapta bu kelimeyle alâkalı bir şerh veya haşiye de düşmemiştir. Demek bu kelime, “ayrı bir devlet” veya “Osmanlı’da bir eyalet” manasını değil, “Kürtlerin vatan edinip çoğunlukta oldukları yer” manasını ifade eder.

Diğer meseleye gelirsek, Risale-i Nur’un muhtelif yerlerinde bu kelime (Kürdistan) kullanılmıştır ve yukarıdaki birinci mesele bağlamında, tarihî bir gerçeklik bağlamında kullanılmıştır. Üstad, Eskişehir Mahkemesi’nde yargılanırken bile bu kelimeyi kullanmaktan korkmamıştır. (Tarihçe-i Hayat, Eskişehir Hayatı/Müdafaatımın Birinci Tetimmesi) Hem, zamanın cumhurbaşkanına ve başbakanına gönderdiği mektupta da bu kelimeyi kullanırken “Yanlış anlaşılırım.” diye çekinmemiştir. Hem Üstad’ın en büyük bir talebesi olan Zübeyir Gündüzalp ağabey de Sözler’de “Konferans” kısmında da bu kelimeyi kullanmaktan korkmamış ve çekinmemiş, Üstad da bu metin Risale-i Nur Külliyatı’na konulurken burada bir tashih ihtiyacı hissetmemiştir.

Soru: “Kürdistan” yerine “Vilâyât-ı Şarkiye” denilemez mi?

Cevap: Hayır. “Kürdistan” ile “Vilâyât-ı Şarkiye” [Doğu illeri] farklı şeylerdir. Bunun sebebi, doğudaki her ilde Kürtler yoğunlukta değildir. Üstad da eğer ikisini aynı şey olarak görseydi, yazımızın üst kısmında alıntıladığımız kısmındaki gibi “...Kürdistan’a ve Vilâyât-ı Şarkıye’ye...” diyerek iki kavramı ayrı ayrı zikretmezdi. Demek, farklı şeylerdir.

Netice olarak: 

1) “Kürdistan” kelimesi, kurulacak bir devleti veya Osmanlı’da bir eyaleti değil, geçmişte ve günümüzde bir coğrafi bölgeyi ifade eder, etmelidir.

2) “Kürdistan” kelimesini kullanmamızda Risale-i Nur davamız cihetinden hiçbir sakınca yoktur.

Okunma Sayısı: 1325
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah tunç

    9.10.2024 17:26:53

    Irkçılık o kadar ileri gitti ki bazı kavramlardan nem kapmağa başlandı.Coğra fi bölgelerin adı bile rkçı lık için kullanıldı.Yıllarca bir coğtafi böıgenin adı ırk çılıkla yan yana getirildi. Irkçılık hakikaten bir frenk illetidir.Ülkemize, insanımı za çok zarar verdi.Zaman bunu ispat etti.Artık bu son derece zararlı ve tehli keli, saçma sapan fikirden vazgeçmeli.Irk ve farklı ırklar olayı İlahi bir taksim dir.Tanışmak ve yardım laşmak içindir.Düşmanlık ve birbirini inkâr için asla kullanılmamalıdır.

  • Ramazan bilir

    9.10.2024 01:32:15

    "Kürdistan" kavramının sorunlu hâle gelmesi PKK'nın ortaya çıkışı iledir. Kavram siyasi bir boyut kazanmıştır. Kavramlar canlıdır. Süreç içerisinde olumlu-olumsuz anlam değişmesine, daralmasına, genişlemesine maruz kalabilir. Bugün ki konjörtürde bu kavramın kullanımı yanlış algılanabilir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı