Havalar ısınıyor. Kalın ve kaba kıyafetleri bir yana bırakarak bahar havasına uygun kıyafetler tercih ediyoruz. Veee bir çoğumuzun derdi olan fazla kilolar, yağlı güreş pehlivanları gibi meydana çıkıveriyor. Bir farkla; onların yağı derisinin dışında, bizimkiler içinde! Fakat henüz çok geç kalmış sayılmayız. Bir ay kadar daha baharın verdiği avantaj ile üzerimize ceket, hırka, şal vb kıyafetler alıyoruz halâ. Zaman diyet zamanı!

Bir tv kanalı var. Orada aşırı kilolu insanların hayatlarını gördükçe bir yandan kilo veresim geliyor, bir yandan da halime şükredip, “benim kilom ne ki, nimetlere nankörlük etmeyelim,  yemeye devam” diyorum maalesef.

Sizin de kilo ve diyet yapamama, yapsanız da işe yaramama probleminiz var mı? Yere doğru her baktığınızda orada tartı varmış gibi hissediyor musunuz? Tartının üzerine çıkıp, başınızı eğip baktığınızda tartıyı göremeyecek kadar kilolu musunuz? Yanınızdakine mi soruyorsunuz yoksa telefonla fotoğraf çekip mi bakıyorsunuz sonuca? Bence o kiloyu görmeye çalışmayın zaten, sonuç sizi hiç mutlu etmeyecektir. Ben zaten sonucu boy hizasında gösteren tartıları daha çok seviyorum!

Geçenlerde bir dostum diyet yapmam gerektiğini, bunu anlamam için de bir test uygulamam gerektiğini önerdi. Duvara doğru ayaklarımı yerden kaldırmayarak, sürerek ilerledim. Önce burnunuz değiyorsa çok iyi, ama önce göbek değiyorsa vay halimize. Benim hep burnum değiyor. Yaşasın obez değilim. Yok canım nereden çıkarıyorsunuz burnumun büyük olduğunu!

Sosyal medyayı takip ederken yiyecek fotoğrafları ne kadar da güzel görünüyor. Diyet fotoğraflarındaki yasaklanan gıdalar bile iştihamı kabartıyor. Zaten çoğu diyet tavsiyesinde sürekli “şunu yiyin zayıflayın, bunu tüketin şaşıracaksınız” gibi tavsiyelerde bulunuyorlar. Diyeti bile yiyerek yapıyoruz. Yemeden diyet yok bize.

Diyet yapmadım değil aslında. Ama son yaptığım diyette 5 kilo aldım. İnternette okuduğum kadarıyla yemekte küçük tabak kullanmalıymışım, ben tabağı küçülttüm, ama tabak sayısını arttırdım. Yemeğe hiç yağ koymuyorum zaten, gördükleriniz hep yemeğin kendi yağı! “Yediğin ekmeği küçült” diyorlar, ben ekmeği artık daha küçük dilimlere bölüyorum. “Beslenmeni günün farklı zamanlarına bölerek azalt” diyor, ben de bir dakika ara ile ufak lokmalar atıştırıyorum. Gün sonunda da diyet yaptığım için kendime bir ödül verip tatlı yiyorum.

Ama bu sefer kararlıyım; Navigasyon ile haritadan yol tarifinde en çok yürüme seçeneğini işaretliyorum. Asansörsüz binalara misafirliğe gitmeye can atıyorum. Misafirlikte masada ikram azalırken gözün onlara takılsa bile direniyorum. “Çay da yalnız gitmiyor” sözlerine kulak tıkıyorum.

Niyet ettim Allah rızası için diyet etmeye.