Bizler de başımıza maddi bir sıkıntı, manevi bir hastalık geldiğinde ‘içimiz karardı’ deriz. Bunlardan kurtulunca da çok şükür ‘aydınlığa çıktık’ deriz. Karanlığa sitem etmenin bize bir faydası yok. Onun için, bayrak şairi olarakta bilinen A. Nihat Asya “Işığı önüne al, yürü.../ Gölgen arkandan ister gelsin, ister gelmesin!...” der.

Cenab-ı Allah buyuruyor ki, De ki: “Ne dersiniz? Allah, üzerinize geceyi kıyamete kadar sürekli kılsaydı, Allah’tan başka hangi ilah size bir aydınlık getirir? Hâlâ duymayacak mısınız?” 1 diye, biz kullarına soruyor ve yine karanlıktan aydınlığına nasıl geçileceğini  bize şu ayetlerle bildiriyor:  “Andolsun, Mûsâ’yı da, “Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah’ın (geçmiş milletleri cezalandırdığı) günlerini hatırlat” diye âyetlerimizle gönderdik.2

Her kavme, o kavmi karanlıktan aydınlığa çıkaracak bir peygamber gönderen Allah (cc), ahir zaman ümmetine Hz. Muhammed’i gönderdi. Bediüzzaman Hazretleri, “Medine-i Münevverede bulunan o zamanın münafıkları, o parlak güneşe karşı yarasa kuşu gibi gözlerini yumup, o cazibe-i azîmeye karşı şeytanî bir kuvve-i dâfiaya kapılıp dalâlette kalmışlar.” der.3

Yine başka bir ayet-i kerimede ise, “Bu Kur’an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye lâyık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. 4

Hiç şüphesiz ki, hayatın, zamanın, mekanın hangi kesit ve noktasında, hanği durum, hal ve keyfiyetinde bulunursak bulunalım, o an ve halin Kur’an da bir tesbit ve hükmü vardır.

Bu sebeblerden dolayıdır ki, Bediüzzaman Said Nursi kendi hayat tarzını şöyle özetlemiştir: “Kur’ân-ı Hakîm mürşidimizdir, üstadımızdır, imamımızdır, her bir âdabda rehberimizdir. “ 5

Yetmişli yılların ortasında bazı ekipler, karanlıktan aydınlığa çıktığını sanan binlerce gencin imanını, komünizm karanlık dehlizinde boğdular. Üstad Bediüzzanan, bu tehlikenin karşındaki mücadelesini şu sözlerle ifade ediyordu:

“Birtek gayem vardır: O da, mezara yaklaştığım bu zamanda, İslâm memleketi olan bu vatanda bolşevik baykuşlarının seslerini işitiyoruz. Bu ses, âlem-i İslâmın iman esaslarını zedeliyor. Halkı, bilhassa gençleri imansız yaparak kendisine bağlıyor. Ben bütün mevcudiyetimle bunlarla mücâdele ederek gençleri ve Müslümanları imana dâvet ediyorum. Bu imansız kitleye karşı mücadele ediyorum. Bu mücahedemle inşaallah Allah huzuruna girmek istiyorum. Bütün faaliyetim budur.”6

Dipnotlar:

1- Kasas sûresi, 71. Ayet

2- ibrahim süresi 5. Ayet

3- Lem’alar 13 lem’a

4- İbrahim süresi 2.Ayet

5- Mektubat

6- Şualar, 24 şua