Sessiz Olun!
Netanyahu, Arap ülkelerine “sessiz olun!” diyor. “Çıkarlarınızı korumak istiyorsanız tek bir şey yapmalısınız; sessiz kalın …” Bu nasıl bir tehdittir. Nasıl bir parmak sallamaktır.
Anlaşılıyor ki, İsrail yalnız değildir! Öldürme ve katliamı İsrail ortaklarıyla birlikte yapıyor.
Arap liderleri de zaten sessiz sessiz izliyorlar. Zalim de sadece sadist ve kör hissiyatına dayanarak vuruyor. Oysa yaşama hakkı her dinde olduğu gibi Yahudilikte de temel haklardandır. Tevrat da bunu korur. Yamyamlarda bile bu hakkı görmezden gelen bir anlayış yoktur.
Ama gözü kör olası kin, husumet, kibir, sadizm gibi kör duygular vardır ki, katliamdan zevk alır. Bunu bir başarı gibi algılar. Ve vurdukça, karşısında “dur!” diyen de olmayınca, arkada sana güç veren odaklar da olursa… Sıkıntı yoktur; vurursun!
Ayet Şu Vahşilerden Bahsediyor.
Filistin’in mazlum halkı bu belaya maruz kalıyorlar, belayı imanlarıyla taşıyorlar. Teslim ve tevekkülleri var. Allah’a dayanıyorlar. Allah’ın zalimden haklarını alacağından eminler.
Bu beladan kurtulmak için ellerinde meşru silahları yok. Savunma güçleri yok. Destekçileri yok. Ölüme karşı silahsız ve minik elleriyle karşı koyuyorlar. Silahsız mücahitler.
Sadece bu görüntü bile rahmeti mazlum üzerine celp etmeye, gazabı zalim üzerine çekmeye yeter. Silahları yok, kinleri yok, dostları yok, güçleri yok çünkü.
İnsan bir kör karıncayı bile ezerken üzüntü duyuyor, gözleri yaşarıyor. İnsanın hiçbir canı üzmeye, ezmeye, öldürmeye eli varmaz. Ya insanı? Ya katliam serisi halinde öldürülen masum insanları öldürmeye eli nasıl varır? Vicdanı nasıl el verir?
Kur’an diyor ki, “İşte bu nedenle İsrâiloğulları'na şöyle yazmıştık: Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkartmaya karşılık olmaksızın, haksız yere bir cana kıyarsa, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa, bütün insanları kurtarmış gibi olur.”1
İlginçtir, bu ayet İsrailoğullarına hitap ediyor. Şimdilerde savunmasız insan öldüren şu vahşilerden bahsediyor. Günahsız bir tek bebeğe kıymakla bütün insanlara kıyan canilerden...
Çıkarınız Elden Gider mi?
Filistin meselesinin karanlık yüzleri de vardır. Arkada ne global katiller mevcuttur. Büyük ülkeler bile bu Siyonist oyunlara alet olmuşlar. Bir avuç masumun Gazze’de sıkıştırılması boşuna değildir.
Filistin devletinin kendi vatandaşlarını korumaya dönük askerî, diplomatik, siyasî hiçbir gayretinin olmayışı ilginç değil mi? Filistin devletinin kendi vatandaşlarını koruma ve savunma hakkı yok mudur? Peki neden savunmuyor?
Belki de Hamas denen o örgütün içine MOSSAD sızmıştır. Öyle ya… Su uyur, düşman uyumaz. Hamas’ın attığı o ilk füzelerden MOSSAD’ın haberi yok muydu? Yoksa atılmasını istiyor, fırsat mı gözetiyordu?
Belki o bölgede savaşı kızıştıran uluslararası silah tüccarları. Veya hangi zındıka komitesi var kim bilir. Belki de dünyaya kötülüğü hâkim kılmak isteyen hangi kötü güçler o bölgeyi ateş çemberine çevirdiler. BOP’tan Büyük İsrail projesine kadar, ne plânlar dönüyor orada, kim bilir?
Dünyanın sessiz oluşu, bu global böyük güçlerden korktukları için midir?
Öyle ye, “çıkarınızı korumak istiyorsanız sessiz olun” uyarısı boşuna değildir!
Allah böyle insî şeytanların şerlerinden bütün masumları korusun. Âmin.
Dipnot:
1- Maide Suresi: 32