Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Dertlerden kurtulmak için



“İnsanların en iyisi insanlara en çok faydası dokunandır.” (Hadis-i Şerif)

Bu faydaların en büyüğü ise, hiç şüphesiz insanların dünya ve ahiret saadetlerinin temel taşı olan imanlarının kurtulması için didinmektir.

Bu hakikati herkesten önce Allah Resûlü (asm) yaşamıştı. Yürümesi, gezmesi, konuşması, sohbeti hep bunun içindi. Bunun için gerekirse mucize bile gösterilirdi!

Ziyad bin Haris’in anlattığına göre bir sefer suya ihtiyaç duyulmuştu. “Suyun var mı?” diye sordu Allah Resûlü (asm) yanındaki Ziyad’a. “Var, fakat size yetecek kadar değil” dedi Ziyad. Resûl-i Ekrem (asm), onu bir kaba koyup getirmesini istedi. Sonra da elini kaba sokup çıkardı. Parmakları arasından on çeşme halinde su fışkırmaya başladı. Allah Resûlü (asm) buyurdular ki:

“Eğer Rabbimden hicap duymasam sürekli su dağıtır ve içerdik. Ashabıma seslen, dileyen dilediği kadar içsin.”

Bu olay sahabenin imanını daha da arttırmıştı. Ziyad’ın kavminden gelen, bir heyet vardı. Kavimlerinin İslâma girdiklerini, her emre âmâde olduklarını belirtmişlerdi. Heyetten biri şöyle diyordu: “Kuyumuzun suyu azaldı. Çoğalması için duâ etmeni istiyoruz.”

Bunun üzerine Allah Resûlü (asm), yedi tane çakıl taşı getirtip eliyle ovalayıp duâ etti! “Kuyuya vardığınızda taşları birer birer atınız ve Allah’ın ismini zikrediniz” buyurdu.

Öyle yaptılar. Su o kadar çoğalmıştı ki bolluğundan dolayı suyun dibini göremez oldular. (Delâil, s. 147)

Gelişi bütün kâinat için şeref, bolluk ve huzur olan Rahmet Peygamberi (asm), ihtiyaç içinde kalan ümmetini gösterdiği mucizelerle suya kandırıyor, sıkıntılarını gideriyor, rahata erdiriyordu.

O rahmet peygamberiydi. Sıkıntı, dert, problem ve yokluktan da onun vasıtasıyla kurtulunurdu. O bolluk ve bereket peygamberiydi. Sıkıntı, dert, darlık ve yokluk içinde olan herkes ona koşuyor, onda derdine derman buluyordu.

13.08.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.08.2006) - Cennet yolunda

  (11.08.2006) - En hayırlı insan

  (10.08.2006) - “Kurtuluş parolasını öğret!”

  (09.08.2006) - Şikâyet değil, şükür

  (08.08.2006) - Sevdiğimiz dünya

  (07.08.2006) - Zorluklara göğüs germek

  (06.08.2006) - İş ve yarış

  (05.08.2006) - Hayat dediğin

  (04.08.2006) - Ecel cellâdı peşimizde

  (03.08.2006) - Ölümün tatlı kolları

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004