Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Faruk ÇAKIR

Yeni tehlike, yine tehlike



Son sözü yine en başta hatırlatmak gerekecek: Kalplere “Allah (cc) sevgisi” yerleştirmemenin bedelini milletçe ödüyoruz. İşlenen çirkin cinayetlerden daha çirkin olan da bu değil midir?

Dün cenazesi kaldırılan Agos gazetesinin (Ermenice “agos”un, öküzlerle çift sürülürken kullanılan ‘saban’ın ‘izi’ anlamına geldiğini de hatırlatalım) Genel Yayın Yönetmeni ve yazarı Hrant Dink’i öldürenlerin düşüncesinde onun ‘suç’u ‘farklı bir ırk’a mensup olmasıydı. Cinayet sonrası şahit olduğumuz bazı konuşmalarda, ‘farklı bir ırka mensup olmanın’ adeta suç olarak yorumlandığını ve böyle düşünenlerin toplumda yer bulabildiğine rastladık.

İşlenen cinayetlerden daha tehlikeli olan nokta, böyle düşüncelerin cemiyette var olabildiğidir. Tabiî ki bu durum bir neticedir ve Türkiye’yi ‘idare edenler’ bu konuda sorumludur. Irkçılığın Türkiye ve dünya için bir ‘zehir’ olduğu yaşanan bunca acılardan sonra hâlâ anlaşılmamış olabilir mi?

“Zehirli bal” hükmünde olan ve bilhassa gençler arasında zemin bulabilen bu düşünce, mensup olduğumuz inanç sistemine tamamen ters düşen bir anlayıştır. Kişileri ‘ırk’larına göre iyi ya da kötü olarak sınıflandırmak tamamen karşı olmamız ve karşı durmamız gereken bir tavırdır. Kur’ân’ın öğrettiği de, Kâinatın Efendisi Hz. Muhammed’in (asm) sözleri, halleri ve davranışları da bunu göstermez mi? İslâm değil midir, ‘ırkçı düşünceyi’ ayaklar altına alan? Öyle ise, bu yanlış ve tehlikeli düşünce Müslüman toplumda nasıl yer bulabilip filiz veriyor?

Milleti bir arada tutma iddiasıyla kullanılan ‘ırkçılık tutkalı’ çok feci neticeler vermiş ve vermeye de devam ediyor. Türkiye için asıl tehlikenin de bu olduğunu görmeliyiz. Bu noktada da yine gelip eğitim sistemine dayanıyoruz. Okullarımızda çocuklarımıza öğretilenler, bizi bir arada tutmaya yarıyor mu? Eğitim sistemi yoluyla 80 yıldır öğretilenlerle geldiğimiz noktadan memnun muyuz? “Biz bir numarayız” anlayışı, Türkiye ve dünya gerçeklerine uyuyor mu?

Sıkıntı belli, çare de bellidir. Huzur, sevgi ve barış istiyorsak her şeyden önce İslâmın ortaya koyduğu prensiplere vurgu yapmalıyız.

Şunu da hiçbir zaman unutmamalıyız ki, üstünlük ve fazilet her hangi bir ırka, millette mensup olmakta değil; “Takvada, Allah’a daha iyi kul olmakta” dır. Bu temel prensibi ne ölçüde öğrenip, gençlerimize de öğretirsek; toplum olarak o nisbette rahat ve huzurlu olabiliriz. Aksi halde, ırk üstünlüğüne vurgu yapan anlayışla hiçbir yere varamayız.

*

Hislere mağlûp gençler

Malûm, gençler ‘akıl’dan ziyade ‘his’leriyle hareket eder. Hrant Dink cinayeti sonrası İETT otobüsünde şahit olduğumuz bir konuşma, hislerle hareket etmenin ne feci bir şey olduğunu bir defa daha hatırlattı. Aynı zamanda, ‘medya’nın sorumluluğunu da...

Otobüste, gündemi meşgul eden cinayeti konuşan ve tartışan gençler TV’lerde gördüklerini/duyduklarını yorumluyorlardı. Gençlerin biri, “Dink’i vurana 16 yıl ceza vermişler, birşey değil, yatar çıkar!” diyordu. Tabiî ki daha yargılama bile başlamadan, konunun gençler arasında bu şekilde yorumlanması dikkat çekici. Ya birisi bir yalan söyleyip, sonra söylediği o yalana kendisi de inanmış, ya da bir yerden duymuş olmalılar...

Bu yorumu, değerlendirmeyi duyunca donup kaldım! Çünkü bu yorum, “16 yıl cezaevinde yatmak zor değil” anlamında kullanılmıştı. Bir cana kıymanın ahiretteki hesabını bir yana bırakalım, bir gencin, hayatının baharını cezaevinde geçirmesine nasıl ‘bir şey değil’ denilebilir? Bu durum, gençlerin akıldan ziyade ‘his’lerle hareket ettiğini göstermez mi?

Lütfen, gerçekleri görüp, “zehirli bal” hükmündeki “ırkçılığı” öncelemekten vazgeçelim. Gençlere ‘ırkçı’ değil, ‘ahlâklı, faziletli, imanlı’ olmayı öğretelim...

24.01.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (22.01.2007) - Rüzgâr ekilmesin!

  (21.01.2007) - Tehlikeli tuzak

  (20.01.2007) - İslâmdan korkma, cahillikten kork!

  (19.01.2007) - 80 yıllık hata zinciri

  (18.01.2007) - Yıkmaktan vazgeçilsin

  (17.01.2007) - Yüzü kapalı insanlar

  (16.01.2007) - Başka bir çare bulalım

  (15.01.2007) - Türban yasağı koyan kaç ülke var?

  (14.01.2007) - “İlk bağımsız mebus nasıl seçilmişti?”

  (13.01.2007) - Bir yanlıştan diğer yanlışa

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004