Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 15 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Davut ŞAHİN

Aykırı bir ses



RTÜK üyesi Şaban Sevinç’in haber yöneticileriyle ilgili açıklaması “Neden”de (NTV) tartışıldı.

Açıklama tüm basın mensuplarına gönderilmişti.

Kısmen yayınlıyorum:

“Son günlerde basında da tartışıldığı üzere, RTÜK üyelerinin 8 Şubat 2007 tarihinde İstanbul’da televizyonların haber yöneticileriyle yaptığı toplantıda amacını aşan bazı ifadeler kullanılmıştır.

“İstanbul toplantısında bazı kurul üyelerinin ‘Televizyonların haber bültenlerinde çok olumsuz haberler var, halkı motive edecek, karamsarlıktan kurtaracak, olumlu haberler yapın, yoksa cezalandırırız’ şeklindeki sözleri bir çok RTÜK üyesini rahatsız etmiştir. Hukuksuz olan ve basın özgürlüğüne açık müdahale olacak olan böyle bir talebin RTÜK’ü bağlaması söz konusu olamaz” diyor ve “yasa”yı hatırlatıyor:

“RTÜK, radyo ve televizyonların diğer yayınlarını olduğu gibi haber bültenlerini de sadece 3984 Sayılı RTÜK Yasası’nın 4’üncü maddesindeki ilkeler açısından denetlemektedir.”

Yani:

“... Böyle bir müdahale, halkın haber alma özgürlüğünün kısıtlanmasıdır, örtülü bir sansürdür.”

*

Evet RTÜK’un İstanbul toplantısı “Neden”de tartışıldı. Can Dündar’ın yönettiği programda M. Ali Birand “cıvık haberler” konusunda, RTÜK Başkanı Zahid Akman’dan farklı düşünmediğini söyledi. Sabah Yazarı Yılmaz Özdil, “elmalarla armutların karıştığını” vurgularken, sansürcü zihniyetin hortladığını belirtti.

Birand haberlerin seviyesizliğinden bahsederken, Reha Muhtar “iğne”lemeden geçemedi: “Siz beni çoktan geçtiniz.”

RTÜK üyesi Şaban Sevinç de canlı yayına bağlanıp, Birand’ın sansüre verdiği desteğe çok şaşırdığını söyledi.

Kimse “gargara”ya getirmesin. Haberlerin cıvık olmasında iki sebep var:

-Reality şov

-Magazin...

Ana haber bültenleri, reality show ve magazin kırması bir ucubeye dönüştü.

Ya gerçek haberler?

Onlar da ne yazık ki, o kanalın siyasî görüşüne kurban ediliyor.

BAYKAL’DAN ÇAĞRI

CHP lideri Deniz Baykal’ın ünlü şovmenlere yaptığı çağrıya dikkat.

Hangi şovmenlere mi?

Okan Bayülgen, Mehmet Ali Erbil ve “Beyaz” olarak tanınan Beyazıt Öztürk’e...

Hepsine birer mektup yazarak, gençlerin oy kullanmalarını sağlamak amacıyla katkı yapmalarını istemiş.

CHP’den yapılan açıklamaya göre Baykal, mektubunda, partisinin de destek verdiği anayasa değişikliği ile seçilme yaşının 25’e indirildiğini hatırlatarak:

“Programlarınız aracılığıyla yapılacak duyuruların sizi ilgiyle izleyen, mutlu ve aydınlık bir ülkede yaşamak isteyen gençler üzerinde çok etkili olacağına eminim. Bu konuda ortaya koyacağınız çabaların, seçime ilgiyi ve katılımı arttıracağına inanıyorum.”

1980 darbesinden sonra ekilen a-politik tavırların bu gün siyasete ilgisiz bir toplum ve gençlik olarak yansıdığını görüyoruz.

Gençler bu gün politikadan ne kadar uzaksa, tüketime ve eğlenceye o derece yakın...

Ve bu yüzden tüketim sektörünün en kallavi müşterileri onlar... Yani önümüzde eğlence odaklı ve marka düşkünü bir gençlik var.

Demokrasinin işler hale gelmesi için fertlerin siyasete “öcü” gözüyle bakması değil tam tersi, demokrasi kültürüne sahiplenmekle mümkün.

Baykal’ın çağrısını demokrasi açısından olumlu buluyorum.

KIRIK KANATLAR

Kırık Kanatlar dizisinin fanlarından bir mektup geldi.

Diyorlar ki:

“Biz Kırık Kanatlar sevenleriyiz. Dizimiz maalesef bu akşam (önceki) yayından kaldırılıyor. Böyle bir diziye Kanal D maalesef sahip çıkamadı. Kurtuluş Savaşını ve sonraki mücadeleyi bize anlatan diziyi sonunda bitirdiler! Biz çook üzgünüz! Sizden yardım istiyoruz. Lütfen bize yardımcı olun!”

Kırık Kanatlar sevenleri bir de şiir yazmış.

Bu sütunları takip eden bilir ki, bu mektup yanlış adrese gelmiş. Çünkü, Kırık Kanatlar’ı en sıkı eleştirenlerden biriydim.

Düşene vurmak olmaz.

Ama kabul etmek gerekir ki, “dizi” gerçeklerden çok uzaktı. Kurtuluş Savaşı’nın anlatıldığı filan yok... O sadece dizide arka fon olarak kullanıldı. Üstelik “din adamları”nı yobaz ve kara cahil olarak gösterdiler. Dahası, diziyi “aşk-meşk”e dönüştürdüler. Çünkü ciddî ciddî konu sıkıntısı çektiler.

Denilebilir ki, Kırık Kanatlar bu sezon fazladan bile gösterildi!

15.02.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (14.02.2007) - Sevgililer Günü

  (13.02.2007) - Sevgililer günü: Bir tüketim tuzağı

  (11.02.2007) - KÜRESEL ANALİZ

  (10.02.2007) - Kurtlar ülkesi

  (09.02.2007) - “Bıyıklı Amerikalılar”

  (08.02.2007) - Dündar’ın intikamı mı?

  (07.02.2007) - Dündar’ın gözyaşları

  (06.02.2007) - İlk kan

  (04.02.2007) - RTÜK'e tepkiler

  (02.02.2007) - Özüre gölge düşmesin

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004