Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Yaşanan İslâm



Güzellikler dinidir İslâm. Mü’min inandıklarını, öğrendiklerini hayata geçirdiği; yaşadığı zaman bu gün ne kadar güçlü, önemli olurlarsa olsunlar yaşanmadıkça etki ve faydalarını gösteremezler.

İslâm yaşanmak için gelmiştir. Yaşanan İslâm hayat veren İslâmdır. Aksi halde insan mezar-ı müteharrik olmaktan kurtulamaz. Şairin dediği gibi, “Ölüler dini değil, sen de bilirsin ki bu din. Diri doğmuş dipdiri durdukça zemin.”

İslâmın yükseliş dönemleri hiç şüphesiz İslâmın yaşandığı dönemlerdi. Bu yüzden Asr-ı Saadette İslâm bütün haşmet ve heybetiyle arz-ı endam etmişti.

Resûl-i Ekrem (a.s.m.) öncelikle üzerinde durduğu konulardan biri de öğrenilenlerin yaşanmasıydı. Kur’ân-ı Kerim öğrendiklerini uygulamayanları kitaplar yüklenmiş merkeplere benzetmek. (Cuma Sûresi: 5.) ve inandıkları yaşamayanlarını “Başkalarına iyiliği emrettiği halde kendinizi unutur musunuz? (Bakara Sûresi. 44) diye kınamaktadır. Kötülüklere sessiz kalan, birbirlerini kötülükten sakındırmayan kimselerin de Hz. Davut ve Hz. İsa’nın lisanıyla lânetlediklerini belirtti. (Maide Sûresi: 78.) “Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyi niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah katında pek büyük bir gazap sebebidir.” (Saf Sûresi: 2-3.)

Allah Resûlü (a.s.m.) bir gün Kuba Mescidince ilim öğrenmekle meşgul olan bir grubun yanına gitmiş. “İstediğiniz kadar ilim öğrenin, Valllâhi uygulanmadıkça hiçbir faydasını göremezsiniz” (Camiu Beyani’l-İlm, 2;3.) buyurur.

Hz. Ali öğrendikleriyle amel etmeyenlere alim demez. (A.g.e, 2:7.) Ebudderda da, “Hakîkî âlim ancak ilmiyle amel eden âlimdir” der. (Hilye, 1;214.) Kıyâmet gününde onun en çak korktuğu husus da, “Bildiklerinle neler yaptın?” sorusuna muhatap olmasıdır. (A.g.e, 1:214.)

İbni Mesud’a göre bildiklerine göre amel eden insan mutlu olur. Amel etmeyenler ise ancak kendilerine yazık etmiş olurlar. (Camiu Beyani’l-İlm, 2:6.)

Mutlu olmak kadar önemli ne var? Kendine yazık etme akıl kârı mı?

20.08.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (19.08.2007) - İlim uğruna

  (18.08.2007) - Beş cümle

  (17.08.2007) - Mü’minin hayatı

  (16.08.2007) - Karın tokluğuna ilişkin

  (15.08.2007) - Kendin için istediğini...

  (14.08.2007) - İslâma muhatap olma

  (13.08.2007) - Birlikte yaşamanın gereği

  (12.08.2007) - Resûlullah’ın (asm) mirası

  (11.08.2007) - Asrın cihadı

  (10.08.2007) - Mi'rac’la yükselmek

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri